“Karanlık Çökerken Neredeydiniz” Mario Levi’nin edebiyat dünyamıza kazandırdığı son romanının adı. Yazarın ön sözünde de belirtti€i gibi kitabını kendi çağdaşları olan “78 kuşağına” adadı. Kitabın içinde bir övgü gibi, tüm karakterlerin geçmişleri ve şimdileri işlenirken, arada çok önemli ruh tahlilleri, keyifli diyaloglar ve çok genç, dinamik duygular yer alıyor
- Sara YANAROCAK -
Edebiyat dünyasının ustalarından olan yazar yayın hayatına birkaç ay önce giren “Karanlık Çökerken Neredeydiniz” adlı romanı ile bu haklı teşhisi bir kez daha perçinledi.
Yaklaşık altı yüz sayfa olan bu romanı, durmaksızın, soluksuz ve hiç tükenmeyen bir merakla okuyabilirsiniz.
Romanının kahramanları, hikâyenin aynı zamanda anlatıcısı olan İzak, sevgili kafadar dostu Necmi, ilk gençliğinden itibaren arkada?› olan Niso, aralarına okul yıllarında katılan hüzünlü Yorgo, deli dolu, dik kafalı bir kız olan Şeli, yine bir hüzünler kraliçesi olan Şebnem…
Bu ilginç ve farklı altkimliklerin yanında İstanbullu olmanın üstkimliğini de kendi içlerinde barındıran altı genç insan birlikte okudukları bir Fransız Lisesi’nde başlayan dostluklarını, tabiri yerindeyse “ense tokat” bir samimiyet ve sevgi duygusuyla alabildiğine yeşertirler.
Ergenlikten, gençliğe geçiş dönemlerinde aralarındaki inişli çıkışlı ilişkileri, ilk yürek çarpıntılarını ve ilk deneyimleri birlikte yaşarlar. Farklı aile dokularına sahip oldukları için zamanla açmazlara düşerler, isyanlar yaşarlar.
O dönemin geleneklerinin ve terbiye sisteminin katılığından olsa gerek çok büyük iç çatışmaları yaşarlar. Kimisi o dönemin politik akımlarına kapılıp devrimci olur, kimisi ailesinin ekonomik durumu nedeniyle çareyi yurtdışına çıkmakta bulur.
Devrimin girdabına ve imkânsızlığına kapılan Necmi ve Şebnem içine düştükleri karanlık kuyuların dibinde debelenirler. Yorgo kimliğini ve kişiliğini daha iyi ortaya koyacağı Fransa’yı seçer. Kendine özgü, hiç de fena olmayan bir hayat kurar. Niso, orta halli bir ailenin Elektrik Mühendisi çocuğu olarak İstanbul’da kendine bir gelecek göremez, İsrail’e göç eder. Mutlu mudur? Kendine has bir yaşantı ve onun getirileri ile pekâlâ yaşayıp gitmektedir işte…
Deli dolu isyankâr güzel kız Şeli ise bu ülkede yaşadığı aşkı, aile baskısı karşısında feda edip, İsrail’e gider. Kendi meşrebine gore bir hayat kurar. Mutlu mu, değil mi, kendi bile pek ayırdında değildir. Bal gibi yaşamaktadır işte, doğru veya yanlış. İstediğini yaşayamamıştır ama, pekâlâ bir devrim yaratmıştır yine de hayatında…
Ve hikâyenin anlatıcısı İzak. Esas kahramanımız ise hayalleri ve gelecekle ilgili farklı istekleri bulunan, uysal karakterli ve biraz da yaşam korkağı olduğundan geleneksel İstanbul Yahudisi aile tipinde bir yaşam sürdürür. Hayatı rahat, inişsiz çıkışsız, heyecansız, dalgasız bir ırmakta kürek çekerek giden bir kayık misali ağır ağır akıp gitmektedir.
Kurduğu ailenin içinde düştüğü bir çaresizliğin ardından, kendini, hayatını sorgulamaya başlar. İşte tam bu noktada eski dostlarını arayıp bulmaya, okul yıllarında oynadıkları bir tiyatro oyununu yeniden sahnelemeye karar verir.
Bu karar onu ateşler, heyecanlandırır ve gençleştirir adeta; tek tek hepsini arar, bulur ve macera başlar…
“Karanlık Çökerken Neredeydiniz” adlı roman, Mario Levi’nin duygu ve saptamalarıyla sizleri içinize, anılarınıza, alışkanlıklarınıza, yapamad›klar›n›za, kısacası “keşke”lerinize götürecek. Biraz da içinizi çekecek. Onun ne denli haklı olduğuna sizler de katılacaksınız.
“Karanlık Çökerken Neredeydiniz”
Mario Levi
Doğan Kitap, 581 sf.