Psikodrama geleneksel terapinin yanında, özellikle de çekingen mizaçlı kişiler için çok etkili bir terapi yöntemi. Bu terapi hakkında bilgi almak için, İstanbul Psikodrama Enstitüsü’nde uzman psikologlar Neşe Karabekir ve Teri Granti ile keyifli bir söyleşi yaptık
Psikodrama nedir? Teri Granti - Psikodrama bir grup psikoterapi yöntemidir. Kişiler kendi yaşam öykülerini spontane bir biçimde, bir oyunun içinde rol alarak incelerler ve farkındalığa ulaşırlar. Geçmiş, gelecek, hiç konuşulmamış olan ve belki de hiç konuşulamayacak olan olaylar psikodrama sahnesinde “şimdi ve burada” ya getirilir ve canlandırılır. Neşe Karabekir- Psikodramada lider, protagonist, sahne, grup ve yardımcı egolar (protagonistin oyununda rol alanlar) önemli unsurlar. Kişiler geçmiş, gelecek yaşantılarını psikodrama sahnesine getirirler. Psikodramada imkânsız yok. Her tür olay ve ilişki çeşitli teknikler yardımıyla tekrar canlandırılabilir. Grup terapisi deyince, filmlerdeki gibi herkes daire içinde oturup, konuşuyor mu? TG- Evet, grup üyeleri bir daire içinde oturuyor, konuşuyor ve yaşantılarını paylaşıyorlar. Ancak psikodramayı diğer psikoterapi yöntemlerinden ayıran yönü “eylem”in olmasıdır. Gündelik yaşantıda sözcüklerin arkasına çok güzel saklanıyoruz. Psikodramada uzun uzun anlatmak yerine aksiyona geçmek, gerçeği yapmak ve yaşamak çok daha etkili ve hızlı bir yöntem oluyor. Psikodramanın anahtarı “eylem” unsuru mu? NK- Yaratıcılığın kapılarını eylemle beraber açmak çok önemlidir. Kelimeler ve sözlerle sığınılan, kapatılan mekanizmalar psikodrama teknikleriyle çok daha rahat ve eğlenceli ve farkına varmadan açılır. Psikodrama sahnesinde tüm dirençler kırılır. Kişiler kendi hızlarına, kendi ihtiyaçlarına göre tıkanıklıklarından kurtulur özgürleşirler. Kişi her rolden hissedebilmeyi öğrenir ve yüksek bir empati becerisine ulaşır. Çekingen mizaçlı kişilere tavsiye edilebilir bir terapi midir? Grup içinde daha mesafeli olmazlar mı? NK- Psikodrama hem grup terapisi içinde hem de bireysel terapi sürecinde uygulanan bir teknik. Her türlü konu veya her türlü danışla çok verimli olarak kullanılır. Grupta konuşmaktan, sırlarını açmaktan çekinen insanlar için en ideal tekniklerden biridir çünkü psikodramada kimse konuşması veya bir şey anlatması için zorlanmaz. Kişiler farklı oyunlar ve rol almalar esnasında fark etmeden keşfeder ve kendilerini bulurlar. Grubun ve kişinin yapısına göre psikodrama liderinin seçtiği oyunlar kişileri gruba ısındırır. Psikodramayı geleneksel terapiden ayıran özellikler ve artıları nelerdir? NK- Sözel terapilerde kişiler kelimelerin arkasına saklanarak terapide ilerlediklerini sanırlar. Hâlbuki vücudumuzun kayıtları konuşmayı öğrenmeden önceki dönemlere ait olan tüm bilgilerimizi tutmaktadır. Söz öncesi dönemlere ait olan travmalarımıza, sözel terapilerle ulaşmamız zahmetlidir ve uzun zaman alır. Psikodrama teknikleri vücut kayıtlarına oyunlar ve farklı tekniklerle girerek, bizim sorarak hatırlayamadığımız sahneleri bize getirir. Bu şekilde doğumumuza, bebeklik ve çocukluk dönemlerimize orada yaşadıklarımıza, duyularımızın yardımıyla seyahat edebilir ve o sahnelerde istediğimiz düzenlemeleri yapabiliriz. Psikodrama terapisinde danışanları şaşırtan, kişilerin problemli oldukları ilişkilerle ilgili çalıştıktan sonra günlük hayatlarında o kişilerde de bir değişim görmeleri… Anne çocuk için psikodrama eğitimi veriyorsunuz. Annelerin hangi aşamada bu eğitime katılmaları gerekir? NK- İlk hedefimiz hamile kalmadan önce anneliği düşünen ama kafasında birçok soru işareti olan bayanlara ulaşmak ve bu kaygıların en derinde nerede kaynaklandığını bulup bunları temizleyip, en rafine ‘kendi ‘ olarak karar vermesini sağlamaktır. Kaygılarımızın para, vücudun değişmesi, gelecek endişesi, kariyer vs. gibi bugüne dair olduğunu ve herkes de yaşadığı için olması gereken olduğunu zanneder kişi. Halbuki bunların en derinine ulaşılmadığında bu korkular yer değiştirerek hep bizi ziyaret eder. İşte psikodrama sahnesinde bu kaygıların ana kaynağına gitmek onlarla en güvenli ortamda karşılaşmak ve bambaşka biri olarak bugüne, ana geri dönmek mümkündür. Ve hamilelik öncesi yeni bir canlı yaratıp da ona da bu kaygıları farklı bir düzeyde geçirmeden önce bu temizlik çok önemlidir. Kişileri terapi esnasında kendi doğumuna götürdüğünüzü duydum… NK-Kişiler doğum anlarına psikodramatik bir yolculuk yaparlar ve o an psikodrama sahnesine özenle getirilir. Oradaki istenmeyen kayıtlar grup üyelerinin de rol almasıyla tekrar düzenlenilir. Doğum odası ve sonrasında hastane odası en önem verdiğimiz anlar ve mekânlar arasındadır. Annenin fiziksel olarak bu gerçeklikte bebekle karşılaştığı, babanın en gerçek olarak artik babayım dediği ve bebeğin de aslında onun için bir dönüm olan bir süreci yaşayıp başka bir hayata geldiği bir an herkes için çok önemlidir. Bir psikolog için psikodrama eğitiminin faydaları nelerdir? TG- Biz psikologlar da aynı şekilde kendi terapimizden geçmek durumundayız. Bize gelen danışanlarla; çocuk ve ailelerle yaptığımız çalışmalarda objektif olabilmek için kendi bireysel sürecimize, kendi hikâyemize bakmamız gereklidir. Bu süreçten geçmeden bir başkasının sorununu dinlemek, ona kendi duygularımızı aktarmadan objektif çözüm bulmaya çalışmak çok zor olur. Psikodrama eğitimi alırken hem bu süreçten geçiliyor hem de altı yıl gibi bir süreden sonra psikodrama terapisti olunuyor. Peki ya psikolog olmayan kişiler? TG- Elbette psikodrama herkese açık. Herhangi bir kişi problemi olsun veya olmasın haftada bir olarak gerçekleştirilen yaşantı grubuna katılabilir. Bir problem olmadan da bir kişi kendini daha iyi tanımak, farkındalığını arttırmak için gruplara katılabilir. Psikodrama teknikleri sayesinde kişi spontanlığı ve yaratıcılığını ortaya çıkartma fırsatı buluyor. Ve onu koruyan ve eleştirmeyen bir grubun varlığı sayesinde kişi kendini güvende hissediyor. Çok teşekkür ederiz.