Haftanın yankıları
MAREK’E LÜTFEN BENİM İÇİN DE BİR “KADİŞ”
Dün gazetede okudum, şimdi de Marek Edelman ölmüş. Direnişçilerin sonuncusu... Getto direnişçileri içinde yatağında ölen tek kişi oldu. Doksanını göreceğini tasavvur edebilir miydi? O sıralar henüz doğmamış bir Türk çocuğunun, altmış altı yıl sonra çıkıp arkasından ağıt yakacağı aklına gelebilir miydi? Hangi havrada tören yapılacaksa, ben elhamdülillah Müslüman’ım ama yiğidim arslanım Marek’e lütfen benim için de bir “kadiş” okusunlar, varsa böyle bir uygulamaları: Yisgadal v’yiskadaş, ş’mayh rabo... B’ol’mo di v’ro şir usayh... V’yamlih malhusayh, b’ha yayhon uvyomayhon... Omayn...
Engin Ardıç
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2009/10/05/yigidim_arslanim_varsovada_yatiyor
YAHUDİLER NEYİN KARŞILIĞINDA ERDOĞAN’A DESTEĞİNİ SÜRDÜRÜYOR?
Belli ki Yahudiler Erdoğan’ı deliğe süpürme kararını ertelemiştir. Öyle olmasaydı 10 gün önce 50 siyonist örgüt lideri ADL çatısının önderliğinde Tayyip Erdoğan’ı kucaklayıp bağrına basmazdı. İlginçtir, Erdoğan’ın bu denli geniş katılımlı bir toplantıya niçin katıldığı ve orada neler konuşulduğu medyamızda hiç mi hiç gündeme getirilmedi... Öyle ya 50 Yahudi önder laf olsun diye böyle bir toplantıya katılır mı? Demek ki ortada ciddi bir gündem ve ardından mutabakat söz konusudur! İyi de nedir bu mutabakat? Yahudiler neyin karşılığında Erdoğan’a desteğini sürdürüyor? Kürt açılımı işi, mayınlı arazi ve askeri ihaleler olabilir mi?
Sabahattin Önkibar
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_haberdetay.php?hityaz=10253
İSRAİL NEDEN KURULDU?
İsrail işgali sanki dünyadaki tek şer ya da en büyük şer gibi soruluyor. İsrail, bir iyi niyet denizinde bir şer adası değil, dünyada sadece iyilik ve iyilikseverlik yok. İsrail zulmünün kendine özgü bir yanı var; karmaşık ve biraz da anakronik, çünkü artık sömürgecilik anakronik oldu, ama bu sadece bir sömürgecilik olgusu değil, çünkü İsrail aynı zamanda Yahudiler bu dünyadan atılmak istendiği için kuruldu.
Amira Haas
“MAKBUL” VATANDAŞ SAYILMAK
Bu verilerin Türkiye’de Müslüman olmayanların gerçek ya da “makbul” vatandaş sayılamayacaklarına dair inancın sonucu olduğu ortada. Daha ötesine gidildiğinde Cumhuriyet’in en azından uygulamada gerçek anlamıyla laik bir vatandaşlık tanımı yapmadığını gösteriyor. Zaten üniversiteler dışında da kamu bürokrasisinde gayrimüslimlere neredeyse 70 yıldır rastlanmıyor. Bu verilerden ilerisinde Türkiye daha kapalı, “öteki”nden nefret eden bir toplum mu olacak yoksa bu verilerin de yardımıyla farklı olanla daha barışık bir anlayışa mı geçecek sorusu orta yerde duruyor. Birincisi kitle destekli faşizmi diğeri ise demokrasiyi kurmanın koşullarını oluşturur.
Soli Özel
http://www.haberturk.com/HTYazi.aspx?ID=4663
Rüya ve isteğin ağır havası
Dolaşır Kudüs’ün üstünde.
Fabrikaların üzerindeki hava gibidir,
Zor
ve ağır bir soluk.
Ev veya gökdelen poşeti sanki
Sonrasında çöp kutusuna atılan.
Burada
Aydınlık
Zaman zaman
“İnsan” anlamına gelir.
Ve sonra
Dinginliğin gölgesi düşer
Bazen kargaşa çığlık atar.
Ve yabancı elçiliğin
sönük bahçelerinde yer edinir.
Sonra beni görür
Kaderini bekleyen ve
beğenilmeyen bir fahişe gibi.
Yehuda Amichai
http://borgesdefteri.blogspot.com/2008_01_01_archive.html
Haftanın linkleri
TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VE YAHUDİLİĞİN ORTAK KADERİ
http://www.odatv.com/Siyaset/turk_milliyetciligi_ve_yahudiligin_ortak_kaderi-17853.html