Tecrübeli gazeteci Sami Kohen, son dönemlerdeki ulusal ve global gelişmeler kapsamında Türk dış politikasının gittiği yönü değerlendiriyor
BUGÜNLERDE özellikle Batı başkentlerinde ve yabancı basında merakla sorulan soru şu: Türk dış politikasında bir “eksen kayması” mı var? Yani Türkiye Batı’dan uzaklaşıp Doğu’ya –ve özellikle Ortadoğu’ya – mı yöneliyor?
Bu merak –ve endişe- sebepsiz değil tabii. Son zamanlarda Türkiye’nin dış ilişkilerindeki bir takım gelişmeler, Ankara’nın şimdiye kadar izlediği Batı eksenli politikasında bir rota değiştirdiğine yöneldiği kanaatini uyandırmış bulunuyor.
Buna yol açan bir dizi olay var: Son birkaç hafta içinde, Türkiye Suriye, Irak ve İran ile yeni bağlar kurarken “Anadolu Kartalı” tatbikatı ile ilgili tutumuyla İsrail’den daha da uzaklaştı… Öte yandan Ankara son zamanlarda Rusya ile yakın bir işbirliğine girerken bölgesel sorunlar konusunda Batı’dan ayrılan tavırlar almaya başladı…
***
BU gelişmeler gerçekten Türkiye’nin dış politikasında bir değişikliğin işareti midir?
Bunu Türkiye’nin Batı’dan kopmakta olduğu ve bir alternatif olarak Doğu’ya kaymağa başladığı şeklinde yorumlamak yanlıştır. Ama Türk dış politikasında önemli bazı değişikliklerin yer aldığı ve bazı hallerde eski çizgisinden ayrılmakta olduğu doğrudur.
Bugün Türkiye’nin dış ilişkilerinde farklı pozisyonlar almasına çeşitli faktörler rol oynuyor. İçte, Türkiye son yıllarda büyük bir ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecine girmiştir. Bu transformasyon, ona yeni bir siyasi güç de kazandırmıştır. Bu arada küresel konjonktür değişmiş, Soğuk Savaş’tan sonra olaylar Türkiye’nin içinde bulunduğu Balkanlar-Kafkasya- Ortadoğu üçgeninde odaklanmıştır. Bu yeni şartlar, Türkiye’yi kendi bölgesiyle daha yakından ilgilenmeye ve daha aktif bir politika izlemeye itmiştir. Bunu yaparken de, Türkiye daha çok kendi çıkarları doğrultusunda, daha bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Oysa eskiden Türkiye, hep Batılı müttefikleriyle birlikte hareket ederdi. Yani bir bakıma dış politikası, Batıya endeks idi.
İçte ve dışta şartların bu şekilde değişmesi ile Türkiye’nin daha 1990’lardan itibaren dış politikada daha farklı duruşlar sergilediğini görüyoruz. Ancak sor birkaç yılda, bu değişiklik daha belirgin hale gelmiştir.
***
DIŞ politikanın belirlenmesinde ve uygulama şeklinde, iş başında bulunan hükümetlerin –ve liderlerin- rolü de çok önemlidir.
Bu bağlamda, Ak Parti iktidarının –ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın- Türk dış politikasındaki “yeni hareketlenmeler” de – ve değişikliklerde –büyük rol oynadığı açık. Yani halen dış politikanın şekillenmesinde yukarda saydığımız iç ve dış dinamiklerin yanı sıra, bugünkü hükümetin görüş ve tavrının büyük payı var.
AK Parti’nin İslami değerlere bağlılığı nedeniyle İslam dünyası ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiği, Arap dünyasını ilgilendiren meselelerde kendi tabanının da sempatisin dikkate aldığını gösteren birçok örnek var. Ancak, Türk dış politikasındaki yeni yönelimi sadece bu ideolojik veya duygusal faktöre bağlamamak gerek. Bu yeni trend de, başka herhangi bir iktidarın da kale alacağı “reel politik” ve pragmatik faktörler de rol oynuyor.
***
EVET, Türkiye başta Ortadoğu olmak üzere, kendi bölgesiyle geçmişten çok daha fazla ilgileniyor, Arap ve İslam ülkeleriyle sıkı bağlar kuruyor. Tabii bu, Batı’dan kopma anlamına gelmez – veya daha doğrusu gelm
Türk dış politikasının, Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu’nun “stratejik derinlik” konsepti doğrultusunda, “pro-aktif” ve “çok yönlü” bir çizgi izlemesinde kuşkusuz yarar vardır. Ancak “çok yönlülük”, yön değiştirmek demek değildir. Türkiye’nin yeni açılımlar yaparken ve yeni ilişkiler kurarken, eski bağlarını bozmasına gerek yoktur. Yeni ilişkiler bir “alternatif” değil, bir “katma değer” olarak görülmelidir.
Sami KOHEN kimdir?
Türk basınında dış politika ve uluslararası ilişkiler konusunda bir duayen sayılan Sami Kohen, 55 yıldan beri Milliyet Gazetesi’nde çalışıyor. Uzun yıllar gazetenin Dış Haberler Servisinin editörülüğünü yürütmüş olan Kohen, halen “Yorum” başlıklı köşesinde, dış konularla ilgili yazılarını sürdürüyor. Sami Kohen’in Türkiye ile ilgili yazıları yabancı basında da yer buluyor.