6 yıldan beri Penso ailesi tarafından genç yaşta kaybettikleri Yosi Penso anısına gerçekleştirilen geleneksel Çanakkale gezisi geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 150 kişinin katılımı ile yapıldı
23 Ekim Cuma günü başlayan geziye Hahambaşı Rav İsak Haleva, Hahambaşılık Bet- Din üyeleri Rav Yeuda Adoni ve Rav Moşe Benveniste, Penso ailesi üyeleri, Çanakkale Cemaat Başkanı Sami Kumru başta olmak üzere Çanakkale kökenliler ve cemaat bireyleri katıldı.
Çanakkale Mekor Hayim Sinagogu’nda Cuma akşamı Ortaköy Hazanlarından İzzet Barokas’ın okuduğu Arvit duasından sonra hep birlikte Şabat yemeği yenildi.
24 Ekim cumartesi günü Sabah tefillasının ardından seuda yapıldı ve akşam Minha duası için yeniden sinagoga gidildi.
Şabat duası’nda bir konuşma yapan Çanakkale Cemaat Başkanı Sami Kumru, “Geleneksel Çanakkale gezilerinin 17. sine, Yosi Penso anısına yapılanların 6.sına hepiniz hoş geldiniz.
Sevgili dostlar, 1 yıl aradan sonra Çanakkale de kucaklaşmanın, sinagogumuza kavuşmanın sevincini hep beraber yaşıyoruz. Her sene acaba eski dostlarımızdan kimleri görebiliriz heyecanı içimizi kaplıyor. Son yıllarda çocukluk yaşlarında İsrail’e göç edip de bir daha göremediğimiz birçok arkadaşımızı bu geleneksel toplantılarda aramızda görmekten büyük mutluluk duyduk. Bugün de 47 yıl aradan sonra doğduğu kente ilk kez gelen arkadaşımız Mordi Ruso ve sevgili eşi Aviva ile bu sevinci yaşamaktayız.
Sevgili dostlarım madalyonun bir de 2. yüzü var. O da bizi her yıl burada görmeye alışmış olan Çanakkaleli hemşerilerimiz. Onlar da eski dostlarından, komşularından kimleri görürüz diye heyecanla bizleri beklemekteler. Çünkü biz gerçekten bu şehirde iz bırakmış bir toplumuz. Çarşısıyla, sokağıyla, mahallesiyle, havramızla Biz…Çanakkale tarihinde hep varız ve olacağız.
Çanakkale’de bu yıl açılmış olan Kent Müzesi’ni geçen hafta geldiğimde ziyaret ettim. Müzede şehrin geçmişiyle ilgili birçok obje sergilenmekte. Görmenizi tavsiye ederim. Ancak daha da ilginç yanı, müzede televizyonda yayınlanan ‘Yaşayan Tarih’ adlı söyleşiler. Programa katılan kişiler, Çanakkale tarihini anlatırken bizlerden o kadar geniş ve sevgiyle bahsediyorlar ki, işte o zaman insan daha iyi kavrıyor ÇANAKKALELİ MUSEVİ olmayı.
Dışarıda Jojo Estroti’nin yaptığı birkaç çalışma göreceksiniz. Bunları sadece çok yakınındaki ailelerden aldığı resimlerle oluşturduğundan sadece örnek niteliğindedir.
Kendisine ne kadar çok eski aile ve arkadaş fotoğraflarından ulaştırabilirsek o kadar geniş ve tanıtıcı bir koleksiyonumuz oluşacak. İlginize şimdiden teşekkür ederim” dedikten sonra sözlerini Penso ailesine teşekkür ederek sonlandırdı.
Dönüşün gerçekleşeceği Pazar günü ise sabah okunan duadan sonra Çanakkale kökenliler mezarlığa bir ziyaret gerçekleştirdiler.
Katılımcılar, turistlerin ziyaretlerine açık olan Çanakkale Sinagogu’nun bakımlı, tertemiz olduğunu dile getirirlerken, dualar sırasında Tefilla dualarında Bet-Din üyelerinin Tora açıklamalarının geziye bir anlam kattığını belirttiler.
Yusuf Estroti: ‘Bu bir buluşma ama daha çok bir kutlama...’
Kaçıncısının yapıldığını bilmediğim bir Çanakkale gezisine daha katıldım. Birkaç yıldır gidiyorum. Bizimle birlikte oraya gelen Çanakkale’de yaşamamış birçok dostumuzla birlikte... Ancak onlar gelecek yıl gelmiyorlar.
Beni oraya çeken ne diye düşündüğümde, sıralayabildiğim birkaç duygusal sebep var sadece.
Kendi adıma anne ve babamın çok az sayıda kalan arkadaşlarını, abi - abla saydığımız büyüklerimi ve orada yıllarca orada birlikte yaşadığım arkadaşlarımı görmek ve en sonunda da akrabalarımızın mezarlarını ziyaret etmek beni heyecanlandırıyor, seviniyorum.
Küçük şehrin insanlarıyız biz. Çanakkale’de yaşadığımız günleri hatırlamayı, anmayı çok severiz. Sakin ve huzurlu bir yaşamdı. Şimdilerde yok olan veya oldukça azalan şeyleri hatırlatıyor. Duygu yoğun yaşamı... Daha köylü, daha protokolsüz, daha içten... Çok az rol yapmak zorunda kalınan bir yaşam biçimini.
Bu bir buluşma ama daha çok bir kutlama...
Sanırım bir engelimin olmadığı her yıl bu kutlamada bulunup eskiyi yâd etmeğe devam edeceğim.
