Ne izleyelim, nereye uğrayalım, ne alalım?
NE İZLEYELİM?
İstanbul yağmur mevsimini herkesi gülümsetecek, şarkı söyletecek ve dans ettirecek bir müzikalle karşılıyor: “Singin’ in the Rain”. Baştan sona eğlence dolu ve eşlik etmeden duramayacağınız bu müzikal 3-8 Kasım 2009 tarihleri arasında Türker İnanoğlu Maslak (TİM) Maslak Show Center’da sahne alacak. Dünyanın en ünlü şarkısı, en ünlü dans sahnesiyle, neşeli kostümleri ve izleyen herkese sularda zıplayarak şarkı söyleme hissi veren dansları ile müzikal, Londra’da başlayan macerasına Broadway’de devam etti. Yıllar içinde Tokyo da dahil pek çok farklı şehirde perdesini açtı. Sessiz film günlerinden sesli filmlere geçiş dönemini anlatan müzikalin hikâyesinde sanat dünyasının perde arkasında iyi ve kötü adamlar var. Sessiz filmlerin son kahramanları Don Lockwood ve Lina’nın hikâyesinde şarkılara ve danslara eğlence ve romantizm eşlik ediyor. Müzikale ismini veren şarkı 1930’lu yıllara ait. Ama şarkı tüm dünyada Gene Kelly’nin yönetmenliğini yaptığı ve başrolünü Jean Hagen ve Donald O’Connor ile paylaştığı müzikal film ile tanındı. 1952 yılında çekilen film hâlâ sinema tarihinin en başarılı müzikal filmlerinden biri olarak anılıyor. Müzikal İngiltere’deki turnesinin ardından Atina’da izleyicileriyle buluştu ve şimdi sıra İstanbul’da... Müzikal’de “Singin’ in The Rain”in yanı sıra “All I do is dream for you”, ”Broadway melody”, “Lucky star” gibi çok ünlü şarkılar da yer alıyor. Farklı kategorilerdeki biletlerin fiyatları 82 ile 160 TL arasında değişiyor.
NE TADALIM?
Ulus’taki imalat ve satış yerine ek olarak Ocak 2001 yılından beri Amerikan Hastanesi karşısındaki Nişantaşı şubesinde hizmet veren ünlü pastacı Foodie şimdi de formumuzu korumamıza yardımcı oluyor. Foodie’nin Türkiye’de ve dünyada gerçekleştirdiği “ilk”lerden biri unsuz ve şekersiz bol çikolatalı pasta. SIFIR SIFIR isimli bu ürün ile vücut ölçülerini korumak isteyenler ve diyabet hastaları nihayet doya doya çikolatalı pasta yeme imkânına kavuştular. Şimdi de Foodie’den bir hafif yenilik daha: Frambuazlı Trifle! Taze frambuaz suyu ile ıslatılmış yağsız kek, vanilyalı İngiliz muhallebisi ve bol taze frambuaz ile kat kat döşenerek hazırlanmış hafif ve ıslak bir tatlı. Beyaz çikolatalı taze mandıra kreması ile tamamlanan bu 6 kişilik eşsiz lezzet doyurucu öğünlerden sonra dahi büyük porsiyonlarda yenebilecek kadar hafif. Dilerseniz daha büyük miktarda da Frambuazlı Trifle için sipariş verebiliyorsunuz. Sofra takımıyla uyum içinde servis yapmak istendiğinde Foodie şubelerine önceden servis tabağı getirerek istenilen kabın içine istenilen miktarda Trifle hazırlatmak da mümkün. Bilgi ve on-line sipariş için: www.foodie.com.tr
NE ALALIM?
Feyza Tasarım, sonbaharın sıcak renklerini yansıttığı ürünleriyle yeni sezonda yine mekânlarınızda farklılık yaratıyor. Dokuma tasarımlarının yanı sıra, özgün keçe çalışmalarıyla dikkat çeken Feyza Açıkgöz, meslek yaşamına 1980 yılında dekoratif sanatlar alanında eğitim vererek başladı. Feyza Tasarım’ın ürünlerinde yoğun olarak kullanılan ve tamamen geleneksel yöntemlerle üretilen keçeler Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden temin ediliyor. Keçe, hayvan yününe su, sabun ve basınç uygulanması sonucu yünün kilitlenip, çekme yapmak suretiyle üretilen bu tasarımlar tamamen elde hazırlanıyor ve butik olarak sınırlı sayıda üretiliyor. Keçeler tamamen el yapımı olduğu için az da olsa kalınlık ve renk farklılıkları olabiliyor. Sipariş teslim tarihi ürünün özelliğine göre (ortalama bir hafta) değişebilir. Bu yaratıcı ve özgün tasarımlara ulaşmak için www.feyzatasarim.com’u tıklayabilirsiniz. Ayrıca Deco Center Nişantaşı İstanbul, Deco Center Korupark Bursa mağazaları ve http://www.dekopazar.com/ adresinden de ürünlere ulaşabilirsiniz.
Nişantaşı Şakayık Sokak’taki Eskonsept yeni sezonun ilk sergisini açıyor…19 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında açık kalacak olan “Kendi Gibi” isimli heykel sergisinde sanatçı Ebru Döşekçi kendi hayatından yansımaları da içeren, mekâna sığmayan, kendi mekânını yaratan, sığmadığı yerde delip geçen, döngüsünü tamamlayan, tamamlamadan bırakan, düz bir çizgi olmaktansa “kurallarımı kendim koyarım” deyip kıvrılıveren heykellerini sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Kimi zaman kaidesinden taşan, sergi mekânının duvarlarına girip çıkan, heykeller, yumuşak, yuvarlak ve net hatlarla şekilleniyor. Heykellerinde sade, sakin, izleyeni yormayan yalın formlar kullanan sanatçı, malzemesini eserin kendisine verdiği duyguya göre seçiyor. Genç heykel sanatçısı Ebru Döşekçi 2005 yılında Yeditepe Üniversitesi Plastik Sanatlar Fakültesi’nden yüksek lisans diplomasıyla mezun oldu. Sanatçı 2001 yılından beri çeşitli karma sergilerde yer aldı, sempozyum ve atölye çalışmalarına katıldı. ( www.eskonsept.com )