Guantanamo mahkûmlarını Yahudi avukatlar savunacak

Küba’da bulunan Guntanamo Körfezi askeri hapishanesinde, başta Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde yakalanan, El-Kaide ve Taliban ile ilgisi olduğundan şüphelenen kişiler tutuluyor. Guantanamo Körfezi’nin bir askeri hapishane olarak kullanılması insan hakları örgütleri ve birçok farklı kesimin eleştiri ve protestolarına neden olmuştu. Bazı örgüt ve kesimler tutukluların işkence gördüğü, kötü şart ve uygulamalara maruz kaldığını belirtip, buradaki tutuklularının yasal durumlarının belirsizliğine işaret ediyorlar.

Amerika’nın ünlü avukatlarından David Remes, bağlı olduğu hukuk bürosunu bırakıp Guantanamo’da esir tutulan şüphelileri savunmak için kolları sıvayan avukatlardan biri. Remes, on dokuz tutuklunun avukatlığını yapıyor. Mahkûmların avukatlığını yapan Amerikan Sivil Haklar Örgütü’nden Jonathan Hafetz ve Karen Abravanel da, Yahudi kimliklerinin Müslüman terör şüphelilerini savunurken önemli olmadığını hatta Yahudi avukatların Guantanamo Körfezi’nde yargılanmadan tutuklanan terör şüphelilerinin savunulması yolundaki operasyonu yürüttüğünü ekledi. Mahkûmların hakkının savunulması yolunda çeşitli kampanyalar yürüten Northwestern Üniversitesi’nden hukuk profesörü Joe Margulies de baştan beri davayla ilgilenen Yahudi avukat sayısının çok fazla olduğunu belirtti.

Üste tutulan bu mahkûmlar Donald Rumsfeld tarafından Amerika’nın en kötü hatta “kötüden de kötü” düşmanları olarak ilan edilmişti. Açıklamadan bu zamana geçen sürede Guantanamo’da tutulan mahkûmlarının birçoğunun terör ile bağlantısı olmadığı kanıtlandı. Amerika Yüksek Mahkemesi 2008 yılında, mahkûmların davalarının bağımsız Amerikan mahkemeleri tarafından görülebileceği kararını aldı. 2008’den bu yana mahkûmların savunulmasında Yahudi avukatlar büyük rol oynadı. Avukatlar her insanın adilce yargılanması ve ancak suçlu bulunursa mahkûm edilmesini gerektiğini savundu.

Fakat bütün Yahudi avukatlar aynı görüşleri paylaşmıyor. Ünlü avukat Nathan Lewin “Avukat taksi şoförü değildir. Müvekkilinin ideolojisine göre onu savunma ya da savunmama hakkına sahiptir” dedi. Lewin daha sonra, “Guantanamo’da tutulan mahkûmların suçluluğu ya da suçsuzluğu önemli değildir. Bir terör şüphelisini, Amerika ya da İsrail’e zarar verme düşüncesi olan birini savunmak bir Yahudi olarak bana çok aykırı” diye sözlerine ekledi.

David Remes ise Yahudi kimliğinden dolayı Guantanamo’da eziyet edilen mahkûmlarla bağlantı kurabildiğini ve Yahudi avukatlar arasındaki genel bakış açısının bu olduğunu belirtti. Margulies ise “Acı çeken insanları anlarız bu bizim DNA’mızda var” derken sözlerini “itilmenin ve yabancılaştırılmanın ne demek olduğunu iyi biliriz” diyerek bitirdi.