Matematik dalında yaptığı araştırmaları kuantum fiziğinin t
Araştırmaları ile MR ve Tomografi tarayıcılarının görüntüleme özellikleri için matematiksel yapıyı oluşturan ve matematiğin daha derin uzmanlık gerektiren alanlarında hayati çalışmalarda bulunan Israel Gelfand, geçtiğimiz haftalarda tedavi gördüğü Robert Wood Johnson Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Matematik üzerine bir efsane haline gelen Gelfand’ın bir düzineden fazla alanda katkısı var. Sunum teorisi olarak bilinen çalışması kuantum fiziğinin t
“İlham verici bir profesördü”
Gelfand, öğrenciler arasındaki ününü Moskova ve Rutgers Üniversiteleri’nde matematik öğrencileri için cesaretlendirici eğitimler sunan seminerler hazırlaması ve genç öğrencilerin zamanın en iyi matematik kaynaklarına ulaşabilecekleri iletişim olanaklarını sağlaması ile kazandı.
1943’de Moskova Üniversitesi’nde 50 yıl boyunca her pazartesi yapılan efsanevi matematik seminerlerine başladı. “Bütün üniversite mezunları, yetenekli master öğrencileri ve parlak profesörlere kapısı açıktı” demişti Frenkel. “Toplantılar geleneksel seminerlerden ziyade sosyal bir buluşma havasında geçerdi. O her zaman yeni nesil matematikçilerin gelişmesi ile yakından ilgilendi”. Eski öğrencileri ve seminer katılımcılarının çoğu şimdi zamanımızın önde gelen matematikçileri. Gelfand, oğlu Aleksandr lösemiye yakalandıktan sonra biyoloji üzerine ikinci seminer serilerine başladı. Oğlunun ölümünden Moskova’yı terk edene kadar seminerlerine devam etti.
1990 yılında Rutgers’a geldiğinde matematik seminerlerine tekrar başladı. Ayrıca resmi matematik eğitimi alamayan ve uzak kesimlerde yaşayan öğrenciler için Gelfand İletişim Programı’nı kurdu. Program öğrencilerin özgürce çalışma ve öğrenme yeteneklerini geliştirip matematiği anlamalarına yardımcı oldu. 2003 yılındaki 90. yaş gününde kendisi ile bir söyleşi yapan New York Times’a matematiğin öğrencilerin daha yüksek bir akıl düzeyine erişmelerine yardımcı olduğunu söyledi.
İş arkadaşlarının sözleriyle
Moskova’da onunla beraber çalışmış olan UC Berkeley’den Edward Frenkel, Gelfand’ın “matematikçileri bestecilere, kendisini de Mozart’a benzettiğini” dile getirdi. “Mozart’ı sadece yarattığı tek bir parça için sevmiyoruz” demişti Gelfand: “Mozart’ı büyük bir besteci yapan çalışmasının bütünü ve onun müthiş güzelliğidir.” Frenkel’ın dediğine göre de Gelfand’ın bu düşüncesi çalışmalarına da aynen yansıttı.
Gelfand’ın kariyerinin son kısmını geçirdiği Rutgers’daki iş arkadaşı Vladimir Retakh, “Gelfand XX. yüzyılın son yarısındaki en büyük matematikçidir. Bilinen bilmeceleri çözmeye yeltenmek yerine O, nesneleri birleştirmeye çalışan, matematiğin neredeyse her alanında çalışmaları olan herhalde son matematikçi idi.” olarak tanımladı meslektaşını.
Bu yaklaşımı Gelfand’a birçok ödül getirdi: Nobel’in matematikte eşdeğeri olarak bilinen Wolf Ödülü, John D. ve Catherine T. MacArthur Vakfı’ndan bağış, Steele Ödülü ve üç kez de The Order of Lenin’i kazandı.
Gelfand’in Özgeçmişi
Israel Moiseevich Gelfand, 2 Eylül 1913’de Ukrayna’nın şimdiki ismi Krasnye Okny olarak bilinen küçük bir kasabasında doğdu. Dokuzuncu sınıfta babasının bir değirmen işletmesi ve bir yardımcısı olması ve bu nedenle de kapitalist olarak görülmesi yüzünden teknik okuldan uzaklaştırıldı. 15 yaşında apandisit ameliyatı geçirerek on iki gün hastanede kalması gerekti. Ailesinden ona içinde t