Moiz hayata İsrail'de de şükretti

Saat sabahın 05:00’i. İstanbul yepyeni bir güne uyanırken Dostluk Yurdu Derneği’nin “Moiz Hayata Şükret” kafilesinin mensupları havaalanında tatlı bir telaş içinde diğer yolcuların meraklı bakışları arasında ilerliyor. Ellerindeki kapı, pencere, tokmak gibi sahne aksesuarlarından oluşan koca dekor parçalarını taşırken yüzlerinden gülümseme eksik olmuyor. İçleri içlerine sığmıyor. Kolay değil, İstanbul’da büyük ilgi gören ve  dokuz kez sahneledikleri oyun bu kez İsrail’deki izleyicileriyle buluşacak. Bu durum Moiz ekibi için ne ilk ne de son. Biletleri aylar öncesinden tükenen, her temsili İsrail’de aylarca konuşulan Moiz,  İsrail seyicisiyle buluşmaya hazırlanırken ekibin heyecanı sanki ilk kez gidiliyormuşçasına büyük. Normalde insanların seyahate çıkarken ki en büyük heyecanı check-in ve bagaj işlemlerini zamanında halledip Free Shop’un tadını çıkarmakken, Moiz kafilesi dekorları sağ salim uçağa yüklemenin derdinde. Bu konudaki en büyük heyecanı yaşayanlardan biri de İsrail organizasyonun her bir  detayıyla tek  tek ilgilenip başkanımız İzi Doenyas’ın adeta sağ kolu, dekorları tek tek elleriyle paketleyen ve bunları yaparken büyük performans gerektiren oyunculuğunu bir kenara bırakan Moiz, Jojo Eskenazi’den başkası değil.

Sonunda her şey yüklenmiş ve uçağımız havalanmıştı. Esprilerini ardı ardına sürdürdüğü yolculuğun hemen sonrasında uçağın tekerlekleri Ben Gurion Havaalanı’nın pistine dokunduğu an heyecanımız doruk noktasına ulaştı. Aylardır hazırlandığımız, sürekli provalar yaparak hayalini kurduğumuz İsrail turnemiz artık resmen başladı.

Türkiyeliler Birliği’nin havaalanındaki sıcacık karşılamaları görülmeye değerdi. Bizleri hemen otobüsümüzle Kudüs’e götürdüklerinde herkesin yüzünde güller açıyor, adeta enerji patlaması yaşanıyordu. Sanki sabahın erken saatinde  yola çıkan ekip biz değildik. Her ne kadar oraya oyunumuzu sahnelemek   için gitmiş olsak da, Türkiyeliler Birliği bütün misafirperverliklerini ortaya koyarak bize dolu dolu 5 gün yaşattılar.

Ertesi gün  Jojo Eskenazi başkanlığında, hep birlikte kurulan dekor oyuncuların birbirine daha da kenetlenmesini sağladı. Heyecan dalgası giderek artıyordu.

Birlikte yenilen “Şabat Yemeği”nin ardından, yeni güne oynanacak olan oyunun heyecanıyla uyandık. Tek amacımız, Enis Oditoryumu’nu tıklım tıklım dolduran seyirci topluluğunu oradan evlerine mutlu döndürmekti. Bu amaçla kenetlendi eller, sahne amirimiz, bir tanemiz Tuna Eskenazi’nin komutuyla. Gözler kapandı, seyircinin sesi dinlenerek dua edildi ve perde Moiz Hayata Şükret için açıldı.

Moiz’in seyirciyle buluşmasından kısa süre sonra oluşan kahkaha ve alkış tufanı Kleret, Fani Bonofiyel’in Moiz diye seslenerek sahnede belirmesiyle artarak devam etti.

Bizler sahne arkasından dekorumuzdaki minicik aralıktan insanların çok eğlendiklerine şahit oldukça havalara uçtuk.

Moiz oyunu iki suare bir matine olmak üzere toplamda tıklım tıklım dolu üç oyun oynayarak İsrail’i adeta salladı. Türkiyeliler Birliği yetkililerinden duyduklarımıza göre ilk oyundan sonra yetkilerin telefonları bilet için kilitlendi.

Oyundan arta kalan zamanlarda yazımın başlarında da belirttiğim gibi Türkiyeliler Birliği’nin hazırladığı birbirinden güzel gezilerle Haifa’dan Yafo’ya, Kudüs’den Akko’ya bir çok yeri gezerek hem eğlendik hem öğrendik.

Bu güzel organizasyonun oluşmasında emeği geçen Türkiyeliler Birliği Başkanı Momo Uzsinay’a ve arkadaşlarına, dekor ve ışıkta bize verdikleri destekle tiyatro ekibine ve gerek gezilerde gerek organizasyon süresince yanımızdan ayrılmayarak bizlerden desteklerini esirgemeyen Türkiyeliler Birliği idare heyeti üyelerine;

Hayata Şükret oyununda emeği geçen tüm oyunculara, teknik ekibe, yazarlarımıza, fikir babamız Selim Hubeş’e  yönetmenimiz Rozet Hubeş’e ve yönetmen yardımcımız Eti Anahmiyas’a teşekkürü bir borç biliriz.

Bu arada benden duymuş olmayın ama Moiz ekibi, yeni oyunlarını yazmak üzere yurda döner dönmez çalışmalara başladı bile ...