Tüm münazaraların en ilginci, muhtemelen Nahmanides ve Pablo Christiani adındaki Yahudilik’ten dönme bir Yahudi arasında Barcelona’da 1263 yılında yapılanıdır. Bu münazaraya Aragon Kralı James I. nezaret etmiştir. Christiani, Nahmanides’in çürütmekle yükümlendirildiği dört iddia ile ortaya çıktı. a) Maşiyah’ın gelmiş olduğunu Talmud’un kabul ettiğini; b) Kutsal Kitap’a göre Maşiyah’ın hem ölümlü, hem de ilahi oluşu; c) Maşiyah’ın ıstırap çekmek ve ölmek suretiyle insanlığı manen kurtardığı; d) Maşiyah’ın gelişiyle birlikte Tora’nın tüm yasalarının geçersiz kalışı. Nahmanides, yaşamını riske atarak bu iddialara yanıt vermek için müsaade talep etti. Müsaadenin verilmesiyle beraber, Nahmanides cesaretle Hıristiyanlar’ın inandıkları şeyin onlara doğdukları günden beri öğretildiği için kabul edildiğini fakat Tanrı’nın insan şekline bürünmesi fikrinin mantıklı olmadığını ileri sürdü. Daha ileri bir tarihte münazarayı kaleme alan Nahmanides, Kral’ın Nahmanides’in savunmalarını dikkatle izlediğini ve en sonunda içinde 300 altın sikke bulunan bir torbayı Nahmanides’e verdiğini anlatır. Ne var ki böylece Nahmanides, Kilise’yi kendisine düşman etmiş ve ülkeden kaçmaya mecbur edilmiştir.
En uzun münazara ise Tortosa’da (İspanya’da) 1413-1415 yıllarında Yahudilik’ten dönme Geronimo de Santa Fe ile aralarında Jozef Albo’nun da bulunduğu 22 Rabi arasında geçmiştir. Bu münazara, 69 toplantı kadar sürmüş ve Papalığın temsilcisi olan Hıristiyan din adamlarının önünde cereyan etmiştir. İspanya’daki Yahudi cemaatinin önemsizleştirilmesini öngören bu münazaranın sonucu olarak, birçok Yahudi Hıristiyanlığa geçti. 1757-1759 yılları arasında Polonya’da iki tartışma yaşandı. Bunlarda Yahudi liderler, Franksistler’in savunduğu ithamlara karşı Yahudiliği müdafaa etmekle görevlendirilmişlerdi.
Kaynakça: “Yahudilik Ansiklopedisi”,
Cilt I, II, III Yusuf Besalel