Geçtiğimiz hafta Yunanistan’dan gelen haberler ve ABD’nin bankacılık denetleme kurulunun ülkenin önde gelen bankalarından birine dava açması, yurt dışı borsaları hareketlendirdi…
Geçtiğimiz hafta yurt dışında Yunanistan ile ilgili haberler oldukça yoğundu. İlk önce Yunanistan’ın ekonomi ile ilgili beklentilerinin Euro Stat adlı istatistik kurumu tarafından gerçekçi bulunmayıp kabul edilmemesi yatırımcılar tarafından kötü algılandı. Ancak haftanın sonuna doğru Yunanistan’ın daha evvel kararlaştırılan AB yardım paketinin aktive edilmesi istemesi sonrasında piyasalardaki endişenin azaldığını ve yurt dışı borsaların bizim borsamızın kapalı olduğumuz Perşembe akşamı ve Cuma günü önemli miktarlarla yükseliş yaşadığını gözlemledik. Bununla beraber ABD’nin bankacılık denetleme kurulu olan SEC’in Goldman Sachs’e dava açması da haftanın en önemli gelişmelerinden biri olarak göze çarptı. Bu hafta ABD’de deklare edilecek olan FED faiz kararı ve sonrasında ekonomik görünüm hakkında yapılacak açıklamaları dikkatli takip etmek gerekiyor.
Amerika borsaları söylentilerle karıştı
Geçtiğimiz hafta yurt dışı piyasalar oldukça hareketliydi. Borsalar haftanın başında Yunanistan ile ilgili endişelerin ve Goldman Sachs’e açılan davanın banka hisselerinde satış baskısı yaratmasıyla birlikte düşüşe geçti. Haftanın sonuna doğru Yunanistan Başbakanı’nın Avrupa Bölgesi’nin 45 milyar Euro’luk yardım paketini kullanmak istediğini açıklaması piyasaları bir nebze rahatlattı. Bununla beraber Goldman Sachs’e açılan davanın da hafta başında piyasaları etkilediğini söylemekte yarar görüyorum. Açılan davanın konusu ise oldukça kaygı verici. Davada 2008 yılında başlayan kriz öncesinde ev fiyatlarının düşeceğine oynandığı ve bundan diğer yatırımcıların haberi olmadığı iddia ediliyor. Biraz daha konuyu açmak gerekirse yatırımcıların ev ve mortgage fiyatları ile ilgili karmaşık enstrümanları satın aldığı ve bunun karşılığında Paulson & Co adlı hedge fonun bu konuda yaptığı satışın yatırımcılar tarafından bilinmediğinden söz ediliyor. Yani kısacası krizin başlamasına sebep olan mortgage fiyatlarında yatırımcıların yeterince aydınlatılmaması sebebiyle suç duyurusunda bulunulmuş. Piyasaların altın çocuğu olarak nitelendirilen ve birçok piyasada çok etkin olan Goldman’ın bu davayla karşı karşıya gelmesi diğer bankalar hakkında soru işaretlerinin artmasına sebep olmakta. Konu ile ilgili gelişmelerin yatırımcılar tarafından yakından takip edilmesi gerekiyor.
Euro ve Dolar’da düşük seviyeler devam edecek mi?
Yurt içi piyasalar ise 23 Nisan olması sebebiyle Cuma günü kapalıydı. Perşembe günü 17:30’da IMKB-100 endeksi kapanana kadar Yunanistan ile ilgili endişelerin arttığı bir gündü. Bizim kapanışımızın ardından Avrupa Bölgesi’nden yapılan açıklamalar ve Cuma günü Yunanistan’ın yaptığı açıklamalar piyasaları olumlu etkiledi.
Pazartesi günü yüzde 2’ye yaklaşan artışla açılan borsa yeni tarihi zirveleri zorlayabilir. Ancak bu hafta Pazartesi TCMB’nin bankaların tuttuğu yabancı para birimi zorunlu karşılığını artırması para politikasının sıkılaştırılmaya başlandığı anlamına geliyor. Yılın sonuna doğru bunu bekleyen piyasalarda kısa vadede bu gelişmenin sıkıntı yaratması beklenebilir. Euro/TL kuruna bakıldığında ise 2.00’nin altında uzun bir süre kaldığını söyleyebiliriz. Bu bekleyişin daha uzaması durumunda Euro/TL’de bir miktar daha gevşeme söz konusu olabilir. Dolar/TL’nin de 1.4700’nin altına doğru hareketlenmesi senenin en düşük seviyesi olan 1.4500’lere hareketi hızlandırabilir. İyi haftalar ve bol şans.