Başbakan Erdoğan’ın Davos Zirvesi’ndeki ‘one minute’ çıkışına, İsrail siyaseti sessiz kalırken, halkı ise tepkisini göstermenin etkili bir yolunu buldu. Son yıllarda güney tatil yörelerinin en göze çarpan gruplarından olan İsrailli turistler, bu yıl Antalya’yı terkederek Yunanistan kıyılarını tercih ediyor
Son on beş yıllık dönemde gelişme trendine giren Türkiye-İsrail ilişkileri, gazete manşetlerine çıkan ortak tatbikat, tank modernizasyonu, pilotsuz uçak ihalesi ve mayın temizleme gibi başlıklarla hep başkent merkezli olayların etrafında odaklandı. Ancak tüm bu gelişmelerin perde arkasında, gazete sayfalarında pek de yer almayan bir alan da vardı. O da İsrail-Türkiye turizmi…
Siyasi ve askeri ilişkilerin gelişmesi paralelliğinde, İsrailliler kendi Akdeniz kültürüne yakın bulduğu, kısa mesafesi, eşsiz sahili ve uygun fiyatları ile özellikle Antalya yöresini favori tatil mekânları olarak belirlediler. Her yıl yüz binlerce İsrailli turist, diğer yabancı turistlerin aksine sadece yaz tatillerini değil, bölgenin ölü sezonuna denk gelen bayram tatillerini de burada geçirmeye başladılar.
Ancak tüm bu parlak günler sona mı erdi? Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Davos’daki ‘one minute’i artık, İsrailli turistlerin sloganı haline mi geldi? Yoksa “güzel sahil, uygun fiyat” tüm siyasi anlaşmazlıkların önüne mi geçiyor? İşte turizm sezonunun canlandığı bu günlerde bizler de bu sorulara yanıt aramaya çalıştık.
İsrailliler için tatil mekânı Antalya
Türkiye, son yıllarda, İsrailli turistlerin tercih ettiği tatil mekânları arasında en üst sıralarda yer aldı. Özellikle 2008 yılı içinde Türkiye, İsraillilerin seyahat ettiği yabancı destinasyonlar arasında ABD’nin ardından ikinci sırayı aldı. İsrail’den ülke dışına gerçekleştirilen tüm uçuşların yüzde on üçü ülkemize gerçekleşti ve bu uçuşlar İsrail sivil havacılık sektöründe 300 milyon dolarlık bir ciro yarattı. Gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu ise (%70) Antalya yöresini tercih etti.
İsrailli turistlerin Türkiye tercihindeki en büyük etken ise özellikle çalışan kesimin tatil organizasyonlarında büyük paya sahip olan işçi ve çalışma sendikaları oldu. 2008 yılında ülkemize gelen İsrailli turistlerin yarısı, sendikaların sunduğu tatil paketlerinden faydalanarak Türkiye’ye geldiler.
Tüm bu veriler ışığında geçtiğimiz yıl tatil için Türkiye’yi tercih eden İsraillilerin sayısı yarım milyonu geçti. İsrail Sivil Havacılık Dairesi bu rakkamı 558.200 olarak açıkladı.
İsrailli turistler, deniz turizmi için Antalya’nın Alanya, Belek, Kemer gibi yörelerini tercih ederken Manavgat, Side ve Perge’nin antik kentleri, kültür ve arkeoloji turizmini sevenlerin tercihi oldu.
Türk turizminde İsrailli turistlerin yeri
Türkiye’nin turizm başkenti Antalya, yılın ilk altı ayında yaklaşık 2,5 ile üç milyon arası turiste ev sahipliği yapıyor. Haziran ayının başlamasıyla, Antalya Havalimanı’ndan giriş yapan turistlerin sayısı günde 40 bini buluyor.
2007 yılında yapılan bir araştırma, Antalya’ya gelen turistler arasında İsraillilerin, Almanların ardından ikinci sırada yer aldığını ortaya koydu. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün açıkladığı veriler İsrailli turistlerin 2008’e kadar her yıl arttığını ve bölgeye gelen tüm turistler arasında yaklaşık yüzde sekizlik bir paya sahip olduğunu gösteriyor.
Davos sonrası
Başbakan Erdoğan’ın Davos Ekonomik Forumu’ndaki ‘one minute’ çıkışı gerek Türkiye’de gerekse Arap dünyasında büyük ses getirirken, İsrail’in bu olaya tepkisizliği o dönemde birçok gazetecinin de dikkatine çekmişti. İsrail’deki tepkiler sadece bir komutanın kişisel görüşlerini açıklamasıyla sınırlı kalırken, birkaç hafta içinde halkın tepkisi eyleme dönüştü. İsrail’in siyasileri ve diplomatları bu konuda hiçbir şey yapmaz iken halkın tepkileri turizm ve tatil sezonunun start vermesiyle gözlenmeye başlandı.
İlk tepki, Davos Zirvesi’ni takip eden haftalara denk gelen ve Yahudilerin en büyük bayramlarından olan Pesah zamanı gözlendi. Pesah Bayramı tatilini Türkiye’de geçirmeyi planlayanların rezervasyon iptalleri ilk sinyalleri verdi. Pesah için önceden ayarlanan 40 uçak, Davos sonrası seferini iptal etti. İsrailli tatilcilerin tercihlerinde büyük rol oynayan işçi sendikaları Türkiye ve Antalya’yı kataloglarından çıkardıklarını açıkladılar.
Tabii ki rezervasyonlarını iptal etmeyip planladıkları Türkiye tatilini Antalya’da geçiren İsrailli turistler de oldu. Gerçekleşen 27 charter seferi, turizmcileri umutlandırdı. Gelen turistlerle birlikte “Davos sonrası İsrailli turistlerin Türkiye’ye gelmeyeceği yönündeki öngörüler doğru çıkmadı” yorumları yapıldı. Ancak bu dönemde meydana gelen birkaç olumsuz olay, İsrail’de büyük ses getirdi. İsrailli turistlerin Türkiye’nin güney yörelerinde saldırıya maruz kaldığı haberleri ya da Türkiye’de bile tepki yaratan “Yahudiler giremez” pankartları İsrail medyasında görsel ve yazılı olarak yer bulmaya başlayınca, İsrail halkı yeni tatil alternatifleri aramaya başladı.
Son durum
Antalya’nın 2009 yılı turizm verileri geçtiğimiz yıla oranla düşüş gösteriyor. 2008 yılının ilk altı ayında bölgeye gelen turist sayısı yaklaşık 3,1 milyon kişiyken, bu sayı 2009’da 2,8 milyona düştü. Bu düşüş genel olarak ekonomik krizle açıklansa da rakamlar daha detaylı incelendiğinde İsrail’den gelenlerin sayısının azalmasının, toplam düşüşte ne kadar etkili olduğu anlaşılabilir.
Bu yılın Ocak- Haziran döneminde, ülkemize gelen İsrailli turist sayısı 65 bin kişi civarında oldu. Bu sayı tatminkâr görünse de geçen yılın rakamları ile karşılaştırıldığında (2008 yılında gelen İsraillilerin sayısı 162,500 kişi) kaybın büyüklüğü daha iyi görülebilir. Sayılar oranlandığında ise kaybın %60’ları aştığı ve İsraillilerin rekor bir oranla, en büyük düşüş gösteren turist grubu olduğu anlaşılır.
Bu durumdan en çok etkilenenlerin tatil yörelerindeki dört ve beş yıldızlı oteller olduğu dikkati çekti. Majesty Club Belizia Hotel Genel Müdürü Ülkay Atmaca, bir İsrail gazetesine verdiği demeçte, geçtiğimiz yıl İsraillilerden sağladıkları cironun 1,3 milyon dolar olduğunu, bu yıl ise bu rakamın %70 oranında düşmesini beklediklerini belirtti. WOW Otelleri temsilcisi ise geçtiğimiz yıl yaklaşık 30.000 İsrailli’yi tesislerinde ağırladıklarını ancak bu yıl ise, bu sayının %40 daha düşük olacağını öngördüklerini belirtti. (Haaretz, 20 Mayıs 2009)
Bu durumu, konunun yetkilileri de demeçleri ile teyit ettiler. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye ‘one minute’in bedelini İsrail’de ödüyor. Turizmde İsrail pazarında geriledik,” derken Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Antalya Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Kerim Çavuşoğlu, “Davos olayı turizmin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha göstermiştir. Eğer bazı şeylere dikkat edilmezse işte ortaya böyle bir sonuç çıkar” dedi. ‘One minute’ olayının ekonomik krizle birleşmesiyle İsrail pazarında ciddi küçülme yaşandığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Tabii ki bu küçülmenin tek sorumlusu politik çekişmeler değil. Fakat ‘turizm bizim gözbebeğimiz diyorsak’ ona göre davranmalıyız” diye konuştu. (Radikal Gazetesi, 1 Haziran 2009)
İsrail-Türkiye arasındaki taşımacılığın yüzde 40’lık bölümünü karşılayan Flying Carpet adlı seyahat acentesinin Antalya Temsilcisi Serdar Ünsalan da, Radikal Gazetesi’ne verdiği demeçte “One minute’nin etkisi bizi vurdu. Bu etkinin 2011 yılına kadar devam edeceğini tahmin ediyoruz. İsrail pazarında bu yıl yaşanan küçülmenin Türkiye’ye zararı yaklaşık olarak 100 milyon dolar” tahmini yaptı.
Yeni alternatifler
Yılbaşında, İsrail’de tatil rezervasyonlarının büyük çoğunluğunun belirlendiği dönemin Gazze olaylarına ve Davos krizine denk gelmesi, işçi sendikalarının %75’nin Türkiye’yi tatil kataloglarından çıkarması ile sonuçlandı. Artık İsrailli tatilciler kendilerine yeni tatil mekânları arıyorlar. Pesah Bayramı süresinde Bulgaristan-Varna, Yunanistan-Girit ve Rodos Adaları talep görmeye başlarken, ilkbahar aylarında Prag ve Barcelona tercih edildi. Yaz aylarında ise biraz daha uzağa gitmeyi göze alanlar İtalya’nın Sardunya ve Sicilya kıyılarını tercih ederken, Kıbrıs da bu pastadan pay almak için çalışmalara başladı. İsrail’in Hayfa Limanı’ndan kalkacak ve altı saatlik bir yolculuk ardından Kuzey Kıbrıs’a varacak olan gemilerle yılda 40 bin İsrailli turistin adaya gelmesi hedefleniyor.