İsrail’de ikinci kez başbakan olan Binyamin Netanyahu, görevdeki ilk yüz gününün ardından neler başardı, neler başaramadı. İşte, İsrailli bir siyaset uzmanından Netanyahu değerlendirmesi…
Binyamin Netanyahu oldukça şanslı bir adam. Ulusal liderler için oldukça ender görülen bir olay yaşadı: Başbakan olmak için ikinci bir şans elde etti.
Netanyahu zor zamanlarda, istenmeyen, sevilmeyen pozisyonları dolduruyor, ama en azından doğru olanları ele alıyor. İlk görev süresinde, (1996-99), barış sürecinde daha fazla ilerleyebilmek için Filistinlilerin terör ile bağlantılarını kesmelerini ve karşılıksız olarak Filistin Anlaşması’nın ilan ettiği İsrail’in yıkılması çağrısını durdurmasını, ön koşul olarak belirlemişti. Onu harekete geçiren noktalar tam anlamıyla gerçek olmasa da, haklıydı.
Bugün de, iki devlet çözümü için ortaya koyduğu noktalar elzemdir. ‘Filistin Devleti’nin silahsızlandırılması gerekecektir. İsrail’in toprak verme karşılığında güvenli ortam talebi en doğal hakkıdır. Ve Filistinlilerin de İsrail’in Yahudi bir devlet olarak varlığını
Fakat tüm bu şartlara rağmen, Netanyahu’nun inatçılığı, iki devlet çözümünün, hangi şekilde olursa olsun, İsrail’in devlet olarak t
Öncelikle, Filistinlilerin değil de İsraillilerin iki devlet çözümünü istemediğine herkesi ikna etti. Gerçekte, bağımsızlıktan çok önce, İngilizlerin 1937’de Birleşmiş Milletler’in 1947’de Filistin bölgesini bölme çabalarını İsrail her zaman desteklemiş, Araplar bu fikrin karşısında durmuşlardı. Yaser Arafat, Ehud Barak’ın
Basit gerçek şudur ki, İsrail’in Filistinlilerin taleplerini %100
İkinci olarak, Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, barış süreci ile İran’ın nükleer programının sonlandırılması konusundaki tehlikeli ve gerçekdışı ilişkiyi yarattı ve İsrail bunu bir varoluş tehlikesi olarak
Üçüncü olarak, ilk günden Obama’nın Arap ülkelerine ulaşmak istediği ve barış yönünde önemli yol alacağı açıktı. ‘Amerika’yı Anlama’ konusunda profesör olduğunu iddia
Netanyahu, anlaşılabildiği gibi, görevinde henüz bu kadar yeni iken barış sürecinin yerel bir politik krize dönüşmesini istemeyerek bir krizi bertaraf etmeyi başardı. Yıllar boyunca hiçbir koalisyon hükümeti üç yıldan fazla dayanmayı başaramamıştır ve kendisininki de bundan daha iyi olmayacaktır. Kriz elbette gelecek. Umuyoruz Netanyahu daha iyi başa çıkacak.
İsrail’in barışın önündeki engel olduğu konusunda dünyayı ikna etmek, İran’ın nükleer oluşumu ve barış süreci arasında yıkıcı bir bağ kurmak, Amerika ilişkilerinde çatlama yaratmak, ilk 100 gün için hiç fena değil, gelecek 100 gün için sabırsızlanıyorum.
Ulusal güvenlik eski danışmanı ve Harvard Üniversitesi Kennedy Devlet Okulu’nda kıdemli eğitmen olan yazar Chcuk Freilich, İsrail’de ulusal güvenlik kararları