İsveç gazetelerinden birinde yer alan, İsrail Ordusu’nu ölen Filistinlilerin organlarını çalmakla suçlayan bir makale, iki ülke arasında siyasi krize neden oldu. İsveç Hükümeti’nin ‘basın özgürlüğü’ savunmasıyla haberi kınamaması, krizin boyutunu daha da arttırdı. İsveç gazetesinin haberi, Ortaçağ’da Yahudilere yapılan kan iftiralarını hatırlattı
İsveç’in önde gelen gazetelerinden Aftonbladet’ın İsrail ordusunun Filistinlileri organlarını çalmak amacıyla öldürdüğü yolundaki haberi İsveç ve İsrail arasında önemli bir siyasi krize neden oldu.
Haber, İsrail’de büyük tepkilere neden olurken, İsveç Hükümeti’nin olaya kayıtsız kalması krizin daha da büyümesine neden oldu. Haberin İsveç Hükümeti tarafından kınanması gerektiğini savunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu konunun gündeme geldiği son Bakanlar Kurulu toplantısında “Biz İsveç hükümetinden bir özür istemiyoruz, kınamalarını istiyor ve bekliyoruz” diye konuştu. Netanyahu, gazetedeki haberin, “Yahudilerin Hristiyan çocukları kanları için öldürdüğü şeklindeki Orta çağ iftiralarını” hatırlattığını söyledi.
İsrailli diğer bakanların da olaya tepkisi büyük oldu. Sosyal Güvenlik Bakanı İsaac Herzog, gazeteye karşı yasal adımlar atılmasını isterken Maliye Bakanı Yuval Steinitz ise İsveç hükümetini sessiz kaldığı için eleştirdi. Steinitz, İsveç hükümetinin sessiz kalmasının bir diplomatik krizle eş değer olduğunu söyledi. Haberi “Yahudi düşmanlığının manifestosu” olarak değerlendiren Maliye Bakanı, İsrail’in böyle bir olayı görmezden gelemeyeceğini ifade etti.
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, ülkesinde basın özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğunu ve ‘medyayı düzeltmek gibi bir görevleri olmadığını’ belirterek kınama çağrılarını reddetti. Bir kınamanın gelmemesi İsrail tarafndan “bir hassasiyet yoksunluğunu” olarak nitelendirilirken İsveç’teki İsrail Büyükelçisi de Bildt’in Eylül ayının 10’unda İsrail’e yapacağı resmi ziyaret öncesinde iddiaları şiddetle kınamasını isteyerek, ikili ilişkiler üzerindeki bu bulutları kaldırılmasını talep etti.
İsveç Hükümetinin ‘Özür dilenecekse, bu gazetenin işi’ diyerek topu attığı Aftonbladet ise ikinci bir makale ile birlikte, 17 yıl önce organları İsrail askerleri tarafından çalındığı belirtilen Filistinli gencin karnı baştanbaşa yarılmış ve sonradan dikilmiş cesedini gösteren fotoğrafı yayınladı. Konuyu gazetenin başyazısında ele alan Yayın Yönetmeni Jan Helin de habere sert tepki gösteren İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ı ‘çenesi düşük’ diye niteledi.
İsrail ise, Gazze’ye geçebilmek için İsrail’den geçici basın kartı alma başvurusunda bulunan İsveçli iki gazeteciye bürokratik engeller çıkartıyor. Yabancı gazeteciler İsrail Başbakanlık Basın Bürosu’ndan geçici basın kartı almadan Gazze’ye geçemezken Aftonbladet Gazetesi’nin bir muhabir ve fotoğrafçısının başvurusu için en az üç ay süre verildi.
Yayınladığı haber ile İsrail’in tepkisine neden olan Aftonbladet Gazetesi ise daha sonraki günlerde geri adım attı ve söz konusu iddiaların kanıtı olmadığını yazdı. Habere konu olan Filistinli gencin anne ve kardeşiyle muhabirlerini görüştüren Aftonbladet, kardeş Celal Ahmet Ganim’in “17 yıl önce öldürülen ağabeyi Bilal’in organlarının çalındığını sandığını, fakat bunun kanıtı olmadığını söylediğini” yazdı. Ganim, muhabirin “Kardeşinizin organlarının çalındığını gösteren kanıt var mı?” sorusuna, “Yok. Ama buna benzer hikâyeler buralarda çok anlatılıyor” karşılığını verdi. Gazetenin Yayın Yönetmeni Jan Helin de hafta başında yayınlanan haber-röportajda, organ kaçakçılığı yapıldığına dair kanıtların “eksik” olduğunu kabul etti. “Ben Nazi değilim” diye yazan müdür, “Yahudi düşmanı da değilim. Birçok önemli soruyu gündeme taşıyan bir haberin yayınlanmasına izin veren bir müdürden başka bir şey değilim” ifadesini kullandı.
İsrailliler ise, yaşanan olayların ardından, İsveçli mobilya ve ev aksesuarları firması IKEA’yı boykot için harekete geçti. Binlerce İsrailli, internet üzerinden hazırlanan bir dilekçeyi imzaladılar. Dilekçede ‘’İsrail askerlerine karşı ortaçağ benzeri, İsrail karşıtı iftiraların yayımlanması ve konuyla ilgili İsveç hükümetinin sessizliği karşısında, İsveçli IKEA’nın (İsrail’deki) firmasına destek vermeyi sürdürmenin kabul edilemeyeceği’’ görüşüne yer verildi. İnternet dilekçesinde, ayrıca, ‘’Lütfen sadece imzalamakla kalmayın, gerçekten harekete geçilmesi gerekiyor’’ ifadesi kullanıldı. Hâlihazırda İsveçli firmanın İsrail’in Netanya kentinde bir mağazası bulunuyor. IKEA’nın, Netanya’daki mağazası 2001 Nisan ayında hizmete girmişti. IKEA’nın İsrail’deki ikinci mağazasının da önümüzdeki yıl Rişon Letzion’da açılması planlanıyor.
IKEA’nın İsrail firması ise bir açıklama yayımlayarak, siyasi değil, ticari amaçlı bir kuruluş olduklarını belirtti ve bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra İsrailli tüketicilerle iyi ilişkilerini sürdüreceklerini ifade etti.