“İzmirli Olmak” marka oldu

Nitsa Çukurel ve Yasemin Tekmen bir tutku ile bağlı oldukları İzmir’i yaptıkları tasarımlarla dünyaya tanıtıyorlar. Takılar, bardaklar, komik tişörtler, kartpostallar, çantalar ve anahtarlıklar, ‘Izmiriz’ etiketli ürünlerden sadece birkaçı. Ancak, bu ürünler klasik hediyelik eşya kavramına yeni bir bakış açısı getirerek yaratılmış butik tasarımlar aslında

Ekonomi
26 Ağustos 2009 Çarşamba

Yaz başından beri ise “Çekirdek değil çiğdem”, “Simit değil gevrek” sloganlarından sonra “Ü” harfine mizahi bakış açısı ekleyerek yarattıkları ve meme şeklinde tasarladıkları “Güzel İzmir” tişörtü çok satıyor. Son dönemlerde büyük ilgi gören İzmiriz markasının yaratıcılarından Nitsa Çukurel ile keyifli bir söyleşi yaptık.

İzmiriz.com fikri nasıl ve nereden çıktı?

Yasemin de ben de seyahat etmekten çok büyük keyif aldığımız ve tasarımla ilgili çalışan kişiler olduğumuz için gittiğimiz her yerden bazı ufak tefek anı eşyaları getiriyorduk. Daha sonra kendi yaşadığımız şehre dönüp baktığımızda kentin birçok özelliği olmasına rağmen İzmir’in bu konuda büyük bir eksikliği olduğuna karar verdik. Tasarım ve gezi konularıyla ilgili iki genç girişimci olarak biz de bu sorumluluğu kendimizde hissettik ve bazı tasarımlar yaptık, daha sonra bunların bir kısmını ürünleştirdik ve Ocak ayında web sitemizi açarak ürünlerin satışına başladık. Gelen ilgi açıkçası bizi bile şaşırttı, doğru bir tespit yapmış olduğumuza karar verdik ve bu motivasyonla daha da yoğun olarak bu konuya eğildik, hâlâ da geceli gündüzlü İzmiriz’i geliştirmek için çalışıyoruz.

Neden İzmir? İzmir sana ne ifade ediyor?

Yasemin sonradan İzmir’e gelip buralı olanlardan, ben ise burada doğdum, büyüdüm ve benim için, özellikle dönüp dolaşıp buraya geri geldiğim göz önünde bulundurulursa ‘ev’ kavramını en iyi tanımlayan yer. Ayrıca birçok İzmirlinin de paylaştığı bir bağlılık hissi var İzmir’e, günlük hayatımızda bazen fark etmediğimiz, hatta kimi zaman şikâyet bile ettiğimiz unsurlarını, uzaklaştığımızda fena halde özlemek gibi. Yani şehrin tarihi, kültürü, sosyal yapısı ve coğrafyasının yanı sıra kişisel bir bağın da etkisi olduğunu söyleyebilirim.

 

Sattığınız ürünlerden bahseder misiniz?

Ürünlerimizi olabildiği kadar çeşitli tutmaya çalışıyoruz, aslında aklımızdaki fikirlerin daha 1/10unu bile çıkarmadık diyebilirim, ama şimdiden tişörtlerimiz, takılarımız, defterimiz, kupamız, buzdolabı için magnetimiz, bardak altlıklarımız, anahtarlıklarımız, yaka iğnelerimiz, bez alışveriş çantalarımız, hatta önümüzdeki hafta piyasaya sürecek olduğumuz bir mutfak önlüğümüz bile var. Dediğim gibi, tasarım aşaması tamamlanmış, sırada bekleyen birçok ürün ve aklımızda kâğıda dökülmek için sırada duran bir sürü tasarım da cabası...

 

Müşteri kitleniz kimler?

Aslında çok geniş bir kitlenin ürünleri izlemekte olduğu söylenebilir. Tüm tasarımlarımızı yalnızca turistik bir anı objesi değil, günlük hayatta da keyifle kullanılabilecek ürünlerden oluşturmaya özen gösteriyoruz, o yüzden tasarım objelerinden hoşlanan birçok kişinin de ilgisini çekiyor. Elbette öncelikli olarak İzmir-severler ürünlerle ilgileniyor, ancak bunun yanı sıra İzmir’de yaşayan yabancılar, dışarıdan İzmir’e gelen turistler, uzun süredir şehir dışında yaşayan İzmirliler ve onların aileleri, İzmir’i uzaktan sevenler bile müşteri kitlemize dâhil oluyor. Örneğin geçen gün bir müşterimiz ürünlerimizden birini İzmir’e taşınmaya ikna etmek istedikleri bir arkadaşları için aldığını söyledi; İzmir’i bu şekilde tüm keyifli ve güzel yanlarıyla doğru yansıttığımıza dair geri bildirimler bizim için oldukça heyecan verici oluyor.

 

Ürünleri web siteleri haricinde İzmir sınırları dışına taşımayı düşündünüz mü?

Web sitemizden tüm Türkiye ve dünyaya satış yapıyoruz. Bunun haricinde Facebook üzerinden bir paylaşım grubumuz var, kullanıcıların birbirleriyle ve bizimle iletişime geçebilecekleri bir ortam oluşturmayı ve kendini İzmir’e yakın hisseden herkesin bir parça kendinden bir şeyler bulabileceği bir konsept yaratmayı hedefledik. Önümüzdeki yıl içerisinde bir de web komünitesi kurmak gibi bir hedefimiz var. Bunun haricinde İstanbul’da bazı satış noktalarımız var, İzmir dışından başka bayiliklere de açığız.

Teslimat koşulları nelerdir?

İnternet sitemizden şu anda satışları havale usulüyle ya da GittiGidiyor ile yapıyoruz, Eylül-Ekim aylarında sitemizi E-ticaret sitesine dönüştürüp doğrudan kredi kartı imkânı da verebileceğiz. Sipariş ulaştıktan sonra üç gün içerisinde sipariş kargoya verilip gönderiliyor. Ya da doğrudan showroom’umuzdan da satın almak mümkün. Tüm bunları web sitemizin sorular kısmında açıkladık, daha detaylı bilgi için www.izmiriz.com adresini inceleyebilirsiniz. Her türlü soruya da olabildiği kadar çabuk cevap vermeye gayret ediyoruz, oradan yorum, eleştiri ve soruları da bize ulaştırabiliyorsunuz.

 

‘İzmiriz’ dışında bir de tasarım şirketin var. Faaliyet alanlarınız nelerdir?

Yukarıda bahsettiğim ZumTasarım şirketi faaliyetine devam ediyor. Gerek firmalara gerekse şahıslara her türlü grafik tasarım, ambalaj tasarımı, kurumsal kimlik tasarımları, fotoğraf çekimleri, tasarım danışmanlığı, basın-reklam kampanyaları gibi hizmetlerde bulunuyoruz. Özel işler yapan butik bir tasarım ofisi olarak hizmet veriyoruz.

 

Hobi olarak fotoğrafçılık da yapıyorsunuz. Serginde oldu sanırım, biraz anlatır mısınız?

Tabii, hem profesyonel hem de hobi olarak fotoğraf çekmeye devam ediyorum. İki yıl önce bir sergim vardı, ‘Arada’ diye, vitrin mankenleri ile ilgili. Bu yıl da Soyer Kültür ve Sanat Fabrikası’nda ‘Yansımalar/Yanılsamalar’ adlı bir sergim oldu. Bu yılki sergimden özellikle memnun kaldım, çok keyifle yaptığım bir işti, insan bedenleri üzerine dialar yansıtılarak farklı bir gerçeklik oluşturmak üzerine bir projeydi, izleyicilerden de çok olumlu yorumlar aldım; umuyorum bu sergiyi İstanbul’da da tekrarlama fırsatım olur. Onun dışında da tabi kendi keyfim için çektiğim şeyler var, bir de işimiz gereği yaptığımız çekimler var. Şimdi bir de birkaç kısa film projesi üzerine çalışıyoruz, umuyorum onlardan da beklediğimiz sonuçları alabiliriz.

 

Nitsa Çukurel

1981 yılında İzmir’de doğdum. İzmir Amerikan Lisesi’nden sonra ODTÜ’de Psikoloji ve Sosyoloji Lisans Bölümleri’ni bitirdikten sonra San Francisco Academy of Art University’de Fotoğrafçılık Yüksek Lisansını aldım. Daha sonra tekrar İzmir’e döndü ve burada öncelikle üniversitede asistanlık yaptıktan sonra Yasemin Tekmen ile birlikte ZumTasarım isimli grafik tasarım ofisini kurduk.