En büyük ve önemli bayramlar, Roş Aşana ve Yom Kipur’un kutlanacağı ‘Elul’ ayı, Yahudiler için özel bir anlam taşıyor
Tanrı’nın halkına seslendiği Şavuot’tan 40 gün sonra, Musa Peygamber On Emir levhalarıyla Sina Dağı’ndan inmişti. Fakat dönüş tarihini yanlış hesaplayan ve dönmediği için sabırsızlanan halk, altın bir buzağı yapıp ona tapmaya başlamıştı. Bunu görünce çok kızan Musa Peygamber, On Emir levhalarını yere atıp kırmıştı.
Daha sonra, halkının bu hareketi için Tanrı’nın affına sığınmak ve halkının yok edilmesini önlemek için, tekrar Sina Dağı’na çıkıp, Tanrı’dan merhamet dilemeye gitmişti. 40 gün sonra, halkının affedileceği sözünü alan Musa, dağdan inip yen taş levhaları yontmaya başlamıştı. Musa Peygamber’in, üçüncü kez dağa çıkıp, 40 gün daha Tanrı’nın yanında kalıp, yeni On Emir levhalarıyla inmesi, halkının affedildiğinin müjdecisi olmuştu. O gün, affediliş günü, Kipur günüydü.
Bunun için Yahudiler, yıl içinde bilerek ya da bilmeyerek işledikleri günahlar için Tanrı’dan af dilemeye, Elul ayında başlarlar. Yom Kipur’a kadar geçen dönemde, teşuva (pişmanlıklarını dile getirmek), tefilla (dua etmek) ve tsedaka (bağış vermek) ile Tanrı’dan af dilemeye hazırlanırlar. Bu ay boyunca sabaha karşı selihotlar (insanın iç hesaplaşması yapıp pişmanlığını dile getirmesi için yardımcı olan dualar) düzenlenir. Bu selihotlardan birinde Seuda (duadan sonraki sabah kahvaltısı), geleneksel olarak cemaatin bayanları tarafından verilir. Bu özel selihotta ayrıca, Tanrı’ya karşı yıl içinde verilmiş, ama tutulamamış vaatlerin çözüldüğü Atarat Nedarim yapılır.
Roş Aşana ve Yom Kipur arasındaki günlerden birinde kaparot yapma âdeti vardır. (tavuk ya da bir miktar paranın insanın başının üstünde döndürülüp dua okunması) . Bu da Yahudilere, aslında günahları için cezayı hak ettiklerini hatırlatır. Kaparot ile ceza görme konusunda tavuğun, ya da paranın, insanın yerini alması simgelenir. Tavuk korban edildiyse, onun eti fakirlere verilir. Para bağışlanmışsa, bu para da hayırsever amaçlar için kullanılır.
Roş Aşana ve Kipur arasındaki on gün, özellikle, pişmanlıkların belirtilmesi için çok önemlidir, bu günlerde yapılan teşuva’nın kabulü daha kolaydır.
Yine aynı günlerde mezarlığa gitme adeti de vardır.