Toplumun %90’ı hiç Yahudi tanımıyor...

Türkiye genelinde yapılan ‘farklı kimliklere ve yahudiliğe bakış’ araştırması sonuçlandı. Araştırma sonuçları, Türkiye genelinde toplumun yüzde 90’ının hiç yahudi tanımadığını, yüzde 42’sinin de yahudi komşu istemediğini ortaya koydu.

Virna BANASTEY Toplum
1 Ekim 2009 Perşembe

Avrupa Komisyonu’nun desteği ile yürütülen ‘Türk Yahudi Toplumu ve Yahudi Kültürünü Tanıtma Projesi’nin en önemli etkinliği olan “Farklı Kimliklere ve Yahudiliğe Bakış Algı Araştırması” sonuçlandı. Türkiye genelinde, 18 Mayıs-18 Haziran tarihleri arasında, 1108 kişi ile görüşülerek yapılan çalışmanın sonuçları 29 Eylül Salı günü Neve Şalom Kültür Merkezi’nde yapılan bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.

Basın dünyasının önemli kişilerin katıldığı toplantı, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan moderatörlüğünde bir panel şeklinde düzenlendi. Açılış konuşmasını yapan Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya, Yahudi kültürünü tanıtmanın zorluklarını bizzat yaşamış biri olduğunu belirtti. Yakın zamanda tanıtım amacıyla yapılan organizasyonlardan ve proje kapsamındaki diğer etkinliklerden de bahseden Ovadya, belli dönemlerde İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile bir araya geldiklerini, geleceğin din adamları ve otoritelerini Yahudilik konusunda bilgilendirmeyi hedeflendiklerini açıkladı.

Daha sonra söz alan, araştırmayı yapan şirketin sahibi Çağlayan Işık, araştırmanın yapılış şeklini ve sonuçlarını bir sunum ile izleyicilerle paylaştı. Işık, Türkiye genelinde telefon anketi yöntemi ile görüşülen 1108 kişinin Türk toplumunun eğitim düzeyini, yaş ortalamasını, kent-kırsal dağılımını temsil ettiğini belirtti.

Işık, araştırmanın sonuçlarını dört ana başlık altında sundu. Genel tutum ve davranışlar başlıklı ilk bölümde, halkın demokrasinin işleyişinden memnuniyeti, başka insanlara duyduğu güven, kişilerin kendilerini tanımladığı kimlikler gibi konuların sonuçları açıklandı.

İkinci bölümde ise farklı kimlikler, diğer bir deyişle ‘öteki’ ve ‘öteki’ler arasında özellikle Yahudiler yönelik algının araştırılması yapıldı. Özellikle bu bölümde çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Türk halkının sadece yüzde onunun Yahudi bir tanıdığı veya arkadaşı olduğu, yüzde 76’nın Yahudiler hakkında bilgisi olmadığı, yüzde 42’nin Yahudi komşu istemediği, bu sonuçların bazıları oldu. Yahudi karşıtlığının, eğitim seviyesi düşük, kırsal kesimde yaşayan ve kendini dindar olarak nitelendiren kesimde daha yüksek olduğu dikkat çekerken, Yahudi karşıtlığının en düşük olduğu kesim ile üniversite mezunları oldu.

Araştırmanın üçüncü bölümünde ise, Yahudiliğin ulus ve devlet içindeki yerine ilişkin algılar değerlendirildi. Devlete bağlılık konusunda ise, Yahudiler yüzde 15 ile bağlılığı en düşük olan azınlık grubu olarak değerlendiriliyor. Araştırmalarda, Yahudilerin MİT, yargı, emniyet gibi güvenlik birimlerinde görev almasının yüzde 55 üzerinde rahatsızlık yarattığı sonucu çıkarken, yüzde 44’ün, Yahudilerin sağlık sektörü, bilimsel kurumlar veya araştırma enstitülerinde bile çalışmasından rahatsız duyduğunu ifade etmesi şaşırtıcı bir sonuç oldu. Yahudiler, Müslüman ve Hıristiyanlarla karşılaştırıldığında en az güvenilir, ancak en çalışkan grup olarak algılandı. Çalışmanın son bölümünde ise Filistin – İsrail çatışmasının Türkiye’deki Yahudi algısına etkileri araştırıldı. Katılımcıların yüzde 65’i çatışmaların, dünya Yahudilerine bakışını olumsuz olarak etkilediğini belirtirken, aynı sebepten dolayı Türk Yahudilerinin bakışının olumsuz etkilendiğini belirtenlerin oranı yüzde 51 oldu. Yüzde 20, dünyadaki Yahudilerin İsrail Devleti’nden sorumlu olduğunu düşünürken, Türk Yahudilerinin İsrail’in yaptıklarından sorumlu olduğunu düşünenler yüzde on dört oldu.

SONUÇ OLARAK…

Araştırmanın sonuçları çarpıcı gerçekleri gözler önüne serdi. Türkiye genelinde Yahudi tanıdığı olanların oranı, yaklaşık yüzde on. Diğer bir deyişle, yüzde 90’lık bir kesimin yakın veya uzak çevresinde (mahalle, iş, okul vs) Yahudi bir tanıdığı yok. Toplumun yüzde 80’i ise herhangi bir gayri Müslim nüfusla temas halinde değil. Yaklaşık yüzde 25’lik kesimin çevresinde ise kendinden farklı kimlik ya da kökenden (Rum, Ermeni, Yahudi, Alevi, Kürt, ateist) hiçbir kimse yok.

Çalışmanın ortaya koyduğu diğer bir sonuç ise; ‘öteki’lere yani kendinden farklı kimliklere karşı hiç hoşgörünün olmadığı. Tüm farklı kimlikler için komşu olmak istemezdim diyenlerin oranı genel olarak dünya ortalamalarının çok üzerinde yer alıyor.

Kimler katıldı?

Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Prof. Dr. Hakan Yılmaz ve Yeditepe Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Akile Gürsoy, araştırmanın sonuçları ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerle paneli renklendirdiler. Sabah Gazetesi’nden Hasan Bülent Kahraman, Milliyet Gazetesi’nden Derya Sazak, Yeni Şafak Gazetesi’nden Fehmi Koru, Hürriyet Gazetesi’nden Sefa Kaplan, Zaman Gazetesi’nden Şahin Alpay da sorularıyla tartışmalara katıldılar.

BURSA’DA İZZET KERİBAR SERGİSİ

Fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar, Türk Yahudi Toplumu ve Yahudi Kültürü Tanıtma Projesi kapsamında 5-12 Ekim tarihleri arasında Bursa Korupark Alışveriş Merkezi’nde “Sinagoglar ve Türkiye’de Yahudi Yaşamı” adlı bir fotoğraf sergisi açıyor.