Hanuka'nın büyüsü

Yıllar önce yaşanan o mucizeyi tekrar yaşatmak ister gibi, Amerika’da Hanuka oldukça hareketli geçer. Sokaklarda Noel ile Hanuka süsleri birbirine karışır

Yaşam
23 Aralık 2009 Çarşamba

Hanuka Bayramı, gelmesini heyecanla beklediğimiz bayramlardan biridir. Amerika’da Noel bayramı ile Hanuka arka arkaya geldiği için, şenlikli, bol renkli ve pırıltılı kutlanır. Sokaklarda yılbaşı ile Hanuka’nın süsleri birbirine karışır. Noel bayramı gelmeye yakın her yerde ışıklı ağaçlar ve parlak dekorasyonlar göze çarpmaya başladığı zaman Hanuka için de kollar sıvanmaya başlanır. Her tarafı bir pırıltı kaplar. Kışın karanlığı ve soğuğunda bu ışıklar etrafa ve insanların içine bir sıcaklık yayar.

Hanuka’da ilk önce evin penceresinde yakılan Hanukiyalar göze çarpar. Sokaktan geçerken, bazı pencereler ışıklı Noel ağaçlarını sergilerken, bazı pencereler de birbirinden gösterişli Hanukiyalarını gözler önüne serer.  İşte o an bir kültür festivali ortalığı kaplar, birbirlerine caka atar gibi değil, birbirlerini kucaklar gibi.

Yahudi cemaatinin okulundaki bütün çocuklar sınıflarında hazırladıkları değişik Hanukiyaları büyük bir gururla eve taşırlar. Bazıları tuvalet kâğıdı rulolarından yapılmıştır, bazıları marangozdan gelen küçük tahta parçalarıyla, bazıları çamaşır mandalları ile bazıları da sadece kağıdın üzerine boyanarak. Ama hepsi birbirinden eşsiz bir güzelliğe ve yaratıcılığa sahiptir.

Hanuka’nın vazgeçilmez zevklerinden biri olan ve çocukların zevkle oynadıkları topaçları da unutmamak gerekir tabi ki. Benim çocuklarım her Hanuka’da kendi topaç koleksiyonlarını sergilemeden edemezler; büyüklü, küçüklü topaçlar, içi ışıklı topaçlar, üstü pırıltılı, ya da içi şeker dolu olanları ve daha birçokları. Bunların yanında çocuklarım her Hanuka’da cemaatin okulunda tekrar tekrar sergilenen dev topaca bakmadan edemezler. ‘Living Legacy’ adında, çocuklara Yahudi olmanın değerlerini ve ideolojisini öğreten bir organizasyon tarafından yapılıp cemaate hediye edilen bu topaç cemaatin kapısında sergilenmekten gurur duyar gibi gelenleri karşılar. Topacın her bir yanında Hanuka tarihinden esinlenmiş maketler yerleştirilmiştir. Bir tarafında kahraman Makabi’lerin savaşı kazanma zaferinin maketi, öbür tarafında Hanukiya’ya konan yağ ve kabı, öbür tarafında bir evde kutlanan Hanuka maketi en ince ayrıntısına kadar işlenmiştir. Her gün okula girerken ve okuldan çıkarken bütün çocuklar annelerini ve babalarını mutlaka bu topacın önünde durdurup büyük bir hayranlıkla topacı ve içindeki maketi tekrar tekrar seyretmekten yorulmazlar. Belki okulda öğrendikleri Hanuka hikâyesini karşılarında görmenin heyecanını hissettikleri için, ya da böyle büyük bir topacı karşılarında görmenin hayretini üzerlerinden atamadıkları için.

Sonbahardan kışa geçerken ve bütün bu değişikliler oluşurken birden havayı yağda kızarmış ağır bir patates kokusu kaplar. O hafta içinde okulun binasına giren herkes buram buram kızartma kokar. Hanuka’da patatesten yapılmış krepler ve içi reçelli ponçikler yenir. Çok eskiden Hanukiyalar yağ ile yakılırmış. Hanuka’nın mucizesi, bulunan azıcık yağın tam sekiz gün sürmesinden kaynaklanır. Bu mucizenin anısına bol yağda kızartılan patates krepi ve reçelli ponçik üst baş yağ koka koka ve parmaklar yalana yalana yenir.

 

ÇOCUKLARA HEDİYELER…

Hanuka zamanı Amerika’daki çoğu çocuk Noel bayramında olduğu gibi hediyeler alır. Hediye almanın yanında vermenin önemi de öğretilir. Hanuka’ya yakın sinagoglarda ve cemaatlerde her köşeye büyük kutular yerleştirilir. İçine açılmamış yeni hediyeler bırakılır ve Hanuka’nın ilk günü bütün bu kutular toplanır ve hediye almaya parası olmayan ailelere bağışlanır. Hanuka zamanı bizim evde de büyük bir temizlik başlar. İki çocuğum da kendi odalarına girer ve artık oynamadıkları oyuncakları çıkarıp bir kenarda toplarlar. Bu oyuncaklar özenle kutulandıktan sonra gereken yerlere bağışlanmak üzere yollanırlar. Aynı girişim kıyafetler ve kitaplar için de yapılır.

İşte böyle anlarda banliyöde oturmanın özgünlüğü ortaya çıkar. Küçük bir kasaba havası içerdiği için sanki herkes iç içe dış dışa yaşar. Şehirdeki alt alta üst üste kalabalık yaşantısından çok farklıdır. Neredeyse herkes birbirini tanır, birbirinin ahbabıdır. Bizim sokakta da karşı komşumuz her sene Noel bayramı dekorasyonlarını sergiler ve biz de Menoralarımızı.

Amerika’da Hanuka oldukça yoğun geçer. Pişirilen yemekler, hediye almak için seferber olmalar, bağış hazırlıkları, büyük partiler, evleri süslemeler, söylenen neşeli şarkılar. Sanki kışın soğuğunu iliklerde hissetmemek için herkes her zaman hareket halindedir. Kışın güneş erken saatte batar. Soğuk gecenin karanlığı bastırdığı anda Hanuka’nın büyüsü etrafı kaplar ve bir mucize gibi insanın içini ısıtır.

Bol bol yenen patates krepleri ve reçelli ponçiklerle bir Hanuka’yı daha geride bıraktık. Çocuklarım hala Hanuka’nın tatlı melodilerini mırıldanıyorlar. Hanerot halalu anu madlikin…..

Yael SAFRAN / NEW JERSEY