Nuia Mana
Dokuz yıl kadar bir süre uzak diyarlarda yaşadıktan sonra Türkiye’ye geçtiğimiz Eylül ayında döndüm. Ayağımın tozuyla da Şalom Ailesi’ne katıldım. Bu köşede sizlerle alternatif/tamamlayıcı terapileri, Yoga’yı ve farklı ruhsal konuları paylaşıyor olacağım. Bu alanlarda değişik seminerlere ve eğitimlere gittiğimde, ilgili deneyim ve sezgilerimi aktaracağım. Belki biraz da görmeye alışık olduğumuzun, günlük görüş alanımızın dışına çıkıyor olacağım.
İlk yazımı AUM’a adamak var içimde.
“AUM” bazen “OM” gibi de okunur. Yoga dersi almış olanlarınız bilir, derse başlarken ve bitirirken “AUM” deriz. Bir çok öğretmen neden AUM dediğimizi ya bilmez ya da anlatmaz. Sorduğunuzda bazen ezberden cevap gelir: “AUM bütün seslerin anasıdır,” diye. Haksız sayılmazlar. Fakat nereden anası oluyor diye merak edip irdelemek hakkımızdır.
AUM’daki ‘A’ sesi başlangıcı temsil eder. Dikkat ederseniz birçok alfabe ‘A’ harfi ile başlar. ‘U’ sesi ise devamlılığı temsil eder. Sessiz bir gecede rüzgârı dikkatle dinleyin. Rüzgârın devamlı estiği anlarda çıkan ses ne ‘O,’ ne de ‘I,’ dır. Uğuldar deriz ya, iste ‘U’ harfidir oradaki ses. Ve ‘M’ sesi sonu anlatır. ‘Aaa’ diye ağzınızı açıp kapadığınızda en son çıkan ses ‘M,’ dir, ‘Z,’ değil. Bir de dikkatli Yoga öğrencileri bilirler: “AUM” dedikten sonra odaya bir sessizlik çöker. İşte o sessizlik Sanskrit’te Anagata denen sessizliğin sesidir. Ve son ile yeniden başlangıç arasındaki boşluğu anlatır. Böylece AUM, başı, devamı, sonu ve son ile yeniden başlangıç arasındaki evreyi anlatır. Bu dört ses yaratılışın çarkını simgeler. Buna bir de AUM’un Kabala’da Allah’ın yetmiş iki adından biri olduğunu eklersem… Yani AUM, dünyada Yahudi mistikler de dahil bütün mistiklerin ses bazında yaratılışı ve Allah’ı anlattığına inandığı kelimelerden biridir.
Yoga dersine AUM ile başlamamızın ve bitirmemizin bir sebebi öğrenciye hayatta yaptığımız her şeyin bir başı, devamı, sonu, ve sondan sonraki sessizliği olduğunu hatırlatmaktır. Hayat evreler bütünüdür ve her evre hem gerekli hem de geçicidir. Mutluluklarımız gibi üzüntülerimiz de geçer. Kalıcı olan tek şey AUM’dur. AUM zaman ötesidir.
Yoga derslerine AUM ile başlamamızın bir diğer sebebi ise öğrencilerimizin çoğunun trafik, stres, is, güç derken derse negatif bir şekilde adım atma olasılığıdır. Düşünceler titreşim yayarlar. Hani bazen odaya biri girer de bir negatiflik hissedersiniz, ya da bir başkası girdiğinde ışık girer, içiniz ısınır. İşte düşüncelerimiz, niyetlerimiz, duygularımız dışa bu şekillerde yansırlar. Kendimize Yoga adı altında ayırdığımız bir saatlik zaman diliminde işte bütün bunları, hem negatiflikleri hem de pozitiflikleri dışarıda bırakmaktır AUM. Amaç, hayatı artı ya da eksi ekseninde değil, eksensizlikte görmektir umudumuz. Hayatı siyah-beyaz görmek değil, ona renk cümbüşü süzgecinden bakmaktır umudumuz.
AUM ayrıca Yoga dersinin kendisini de anlatır. Yine dikkatli öğrenciler fark etmiştir. Dersin başlangıcı ile ortası, sonu ve sondan sonra üzerinizde kalan o huzurlu boşluk hep farklı evrelerdir. Deneyimli öğretmenler bilirler; özel öğrenciniz sevgilisinden yeni ayrılmış, içi kan ağlayarak derse gelmişse yapması gereken hareketlerin kendine özgü bir mevsimi vardır. Grup derslerinde ise grubun enerjisi öğretmenin öğrencilerinin iç mevsimini çözümlemesi açısından dikkat etmesi gereken bir husustur.
Mevsim demişken… Yazımı AUM’un bir de dört mevsimi anlattığını söyleyerek bitireceğim. ‘A’ ilkbaharda doğanın uyanışı, yaşamın başlangıcıdır. ‘U’ sıcacık yaz ayları ve cıvıl cıvıl hayatın devamı iken, ‘M,’ sonbahardır. Yapraklar dökülür, kuşlar bizleri terk ederler. Ve kış ayları ise doğanın sessizliğe büründüğü o gizemli soğuk zamanlar… Yeniden başlamak için sessizlikte yapılan hazırlıklar… AUM dört mevsimdir, dört elementtir. İçinde döndüğümüz şarkı bize anlatandır.
Bu yazıyı okuduktan sonra, o dönen çarkta, ‘bu Etel kimdir’ diyorsanız… Hayatımın bu döneminde Yoga öğretmenliği, Tarot danışmanlığı ve Biyoenerji seansları yapıyorum. Ayrıca içimdeki yazarı keşfettim; çok güzel bir flört dönemindeyiz kendisiyle. Mutlu mesut gidiyoruz.
Sevgiyle,
Not: Salomist’in Aralık sayısında çıkan Tarot ve Kabala yazıma da bir göz atmanızı tavsiye ederim.
