/Demir Kubbe ve önemi…

'Dökme Kurşun'un sona ermesinden bu yana Gazze'den İsrail'e 280 roket ve havan mermisi düşmüş bulunuyor.

Dünya
13 Ocak 2010 Çarşamba

İsrail’in 27 Aralık 2008-18 Ocak 2009 günleri arasında Gazze’ye yönelik olarak gerçekleştirdiği ‘Dökme Kurşun’ adlı saldırısının ana amacı roket ve havan ateşine son vermekti. İsrail 18 gün süren saldırısında binlerce ton bomba atmasına ve binlerce can almasına rağmen bunu başaramadı.

Roket ve havan ateşi ne saldırı sırasında ne de sonrasında durdu. Ateşkesten bu yana Gazze’den İsrail’in güneyine yönelik çok sayıda roket ve havan atıldı. Bu durum, saldırının üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen halen de devam ediyor.

Nitekim en son olarak geçen perşembe günü Gazze’den atılan 10 havan mermisi, bir Kassem roketi ile cuma gecesi 2 Kassem roketi İsrail topraklarına düşmüş bulunuyor. Bu da tabii, bizde söylenenlerin aksine Gazze’den yapılan Kassem ve havan atışlarının hiç durmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye’de en üst düzeyde birileri Gazze’den bu tür atışların yapılmadığını söyleyip duruyorlar; ama gerçekler tabii böyle değil... Bunlar bizlere inanmıyorlarsa ilgili kaynaklara bakabilirler. Nitekim güvenilir bir kaynak olan The Financial Times’a göre, ‘Dökme Kurşun’un sona ermesinden bu yana Gazze’den İsrail’e 280 roket ve havan mermisi düşmüş bulunuyor.

Bu köşede birkaç kere yazdığımız gibi İsrail söz konusu roketler ve havanları bugün için durdurabilecek bir çareye sahip değil. Roket ve havan ateşi karşısında geçen mart ayında bu köşede söylediğimiz gibi misillemelerine devam edecek. Zaten ediyor da; nitekim son roket ve havan ateşinden sonra Gazze’de 4 hedefi uçaklarla bombalamış bulunuyor.

İsrail bu misillemelere devam ederken aynı zamanda kısa menzilli roket ve havan ateşine karşı nihai çare bulma çalışmalarını da hiç aksatmıyor. Bu çarenin adı Demir Kubbe (Kipat Barzel) adıyla bilinen ileri teknolojiye dayanan ilginç ve benzersiz bir sistem. Uzun tereddütlerden sonra 2007 yılında zamanın Savunma Bakanı Perez tarafından alınan kararla geliştirilmeye başlanılan bu sistem, İsrail’in önemli savunma sanayii kuruluşlarında Rafael tarafından gerçekleştiriliyor ve söylendiğine göre şöyle çalışması planlanıyor:

‘Demir Kubbe, Elta Systems adlı kuruluşun geliştirdiği özel bir radar sistemi vasıtasıyla atılan roketi ya da havanı havada iken hedef olarak tespit edecek, sonra hedefi fırlatacağı önleyici roketiyle havada yok edecek. Bu önleyici roket Kassemlerin saniyede 300 metre kadar olan hızında daha hızlı bir roket olacak. Buna ilaveten söz konusu roket Kassem ya da benzeri roketleri havada en yüksek noktada saf dışı edecek şekilde tasarlanacak. Bunun sebebi düşman roketlerin muhtemel kimyasal ya da biyolojik başlıklarını emin bir mesafede yok edip bunların verebileceği zararları asgariye indirmek.’

Sistemin hedef tespit sürecinin bir saniyeden az bir sürede gerçekleşeceği, bu suretle önleyici roketin ikinci bir saniyede hedefi bulacağı ve yok edeceği bugünden söyleniyor. Ancak bu arada önleyici roketlerin çok pahalı olacağı (tek bir roketin atışı 30.000- 40.000 dolar civarında) ve bu yüzden sistemin boş araziye düşeceği anlaşılan roketlere karşı kullanılmayacağı, böylece maliyetlerin aşağıda tutulacağına da bugünden işaret ediliyor.

Hayata geçirildiğinde bu şekilde çalışması planlanan Demir Kubbe sisteminde bu hafta önemli bir safhaya ulaşılmış bulunuluyor. Geçen çarşamba günü sahada yapılan fiilî denemelerde sistemin birkaç roketi havada tespit ederek imha etmeyi başardığı haberlerde yer alıyor. İsrailli askerî yetkililer sistemin bu yılın haziran ayında operasyonel hale geleceğini ve ilk bataryanın Gazze yakınlarında konuşlandırılacağını söylüyorlar.

Demir Kubbe eğer iddia edildiği gibi başarılıysa ve Gazze’den atılacak roket ve havanları havadayken imha edebilecek yeteneğe sahipse bu Hamas-İsrail-Gazze denkleminde yeni bir sabit değişken olarak yerini alacak ve başarılı olması halinde hem ikili dengeyi kökten değiştirebilecek hem de roket ve havan unsurunu önemsiz ve değersiz kılabilecek.

Demir Kubbe işte bu kadar önemli...

Zaman Gazetesi

Fikret ERTAN

11 Ocak 2010