Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ziyaret ettiği Or-Ahayim Hastanesi’nde büyük ilgi ile karşılandı
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan geçtiğimiz Çarşamba günü Or- Ahayim Hastanesini ziyaret etti. Kendisini karşılayan Or- Ahayim Yönetim Kurulu Başkanı Elio Medina ve Başhekim Tunç Çelebi ile hastaneyi dolaşan Demircan, bu sağlık kuruluşunun tanımaktan memnun kaldığını söyledi.
Hastanenin gönüllü kadınlar kolunu oluşturan Pembe Meleklere büyük ilgi gösteren Demircan,sorularını yanıtladı. Belediye Başkanı Demircan iade-i ziyaret olarak hastane yetkililerini Beyoğlu’nda açılan yeni bir lokantaya davet etti.
Başkan Demircan Hastaneden ayrılırken, kendisine gösterilen ilgiden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Or-Ahayim’in kısa tarihi
Yıl 1898. Günümüzden 112 sene öncesi. Yer Balat. Sefaletin kol gezdiği, kanalizasyon sularının temiz sulara karışarak aktığı, insanların salgın hastalıklardan kırıldığı, sakinleri arasında yoğun olarak Yahudilerin de bulunduğu bir semt ve bir dönem.
Dr. Rafael Dal Medico, İzak Paşa Molho ve sekiz arkadaşıyla birlikte bu bölgede yaşayan cemaate mensup yoksul ve kimsesiz kişilerin, özellikle de yaşlıların sığınabilecekleri ve bakımlarının sağlanabileceği bir hastane açmayı istiyor. Uzun tartışmalar ve sayısız temaslar yapıyorlar. Nihayet Padişahın izin fermanı, yurt içi ve yurt dışından bir çok bağışçının katkısıyla idealleri gerçek oluyor ve hastane açılıyor. İsmi de, yaşam ışığı anlamında Or-Ahayim oluyor.
O günden bugüne bölge de, dünya da nice badirelerden geçiyor. Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, Büyük Buhran, İkinci Dünya Savaşı, Varlık Vergisi, İsrail’e göç dalgasıyla cemaatin küçülmesi, üç ihtilal, iki ekonomik kriz ve nihayet Büyük Durgunluk. Hastane, tıbbi personeli, gönüllü hanımlardan oluşan Pembe Melekler ordusu ve en zor dönemlerde mucizevî bir şekilde ortaya çıkan bağışçıları sayesinde hepsinin de üstesinden gelmeyi başarıyor.
Zihinlerde bir hayalle başlayan serüven, önce kötü kokulu Haliç’in kıyısında bir bina, gönüllü çalışan doktorlar ve cemaatin yaşlı hastalarıyla yaşama geçiyor ve bugünlere gelindiğinde, dünyanın en güzel köşelerinden birine dönüşmüş Haliç’in kıyısında üç bina, profesyonel bir tıbbi ekip ve toplumun her kesiminden oluşan hasta profiliyle sürüyor.
MR, bilgisayarlı tomografi, kardiyoloji ve beyin cerrahi poliklinikleri hastanenin son atılımları. Beyin cerrahi ile ilgili ameliyatların başlaması için ise günler sayılıyor. Yılın son günü gelen SGK sınıflandırmasında şehirdeki birçok popüler hastane ile birlikte B sınıfına dahil edilmesi de kremanın üstündeki kiraz tanesi gibi dikkat çekiyor.
Gelecek neler gösterecek bilinmez ama kurulduğu günden bu yana kuruma emeği geçen yüzlerce, belki binlerce yönetici, bağışçı, gönüllü veya profesyonel tıbbi ve idari personel, nice kahraman Pembe Melek bulundukları yerden – yaşama veda etmişlerse cennetten – eserlerine bakıp acaba ne hissediyorlardır? Gurur? Tatmin? İç huzuru?