Auschwitz’in ünlü doktoru Josef Mengele 65 yıl önce Yitzhak Ganon’un böbreğini anestezisiz çıkarmıştı. Yunanistan doğumlu bir Yahudi olan Ganon o gün bir daha doktor yüzü görmemeye yemin etmişti. Geçtiğimiz ay kalp krizi geçirmesi onun dehşet veren öyküsünü gündeme getirdi
Yitzhak Ganon uzun, ince ve bakımlı bir adam. 85 yaşına rağmen oldukça uyanık. Kendisini ziyarete gelenleri Almanca “Guten Tag” diyerek karşılıyor.
Konuşmakta biraz güçlük çekiyor. Kızı İris babasına bir bardak su verirken; “babamın hiçbir zaman şikâyet ettiğini duymadım” demekte.
Bir ay kadar önce Yitzhak Ganon kendini yorgun hissettiği halde doktor çağrılmasını kabul etmedi. Ertesi gün durumu daha da ciddileşince hayatının tehlikede olduğunu hissetti ve eşi ile kızının kendisini hastaneye kaldırmalarına izin verdi. Doktorlara direnmekten vazgeçti.
SADECE BİR BÖBREK
Aile onu Tel Aviv yakınında Petah Tikva’daki evinin civarındaki bir hastaneye getirdiler. Doktorlar kalp krizi teşhisi koyunca Yitzhak Ganon’a beş stent takıldı. Kendisi ile ilgilenen Dr. Eli Lev, hastanın tek böbreği olduğu için bu müdahaleyi atlatamayacağından endişe etti.
Yitzhak Ganon operasyon sonrasında kendine geldiğinde, doktorlara böbreğini nasıl kaybettiğini ve 65 yıldır doktorlardan kaçmasının sebebini anlattı. Maariv Gazetesinden bir muhabir Ganon’un öyküsünü duydu. Operasyondan birkaç hafta sonra da bu öyküyü bir Alman gazeteciye anlatıyor.
Yitzhak Ganon oturma odasının duvarında asılı fotoğrafa bakıyor. Bu Atina’daki Akropolis’in fotoğrafı. Ganon anlatıyor; “Yunanistan’ın kuzeyinde küçük bir kent olan Arta’da doğdum. 1944 yılının 24 Mart günü Şabat girmek üzereydi. Şabat mumlarını yeni yakmıştık ki bir SS subayı ile bir Yunan polisi evimize daldı. Bize uzun bir yolculuk için hazırlanmamız gerektiğini söylediler.”
85 yaşındaki eski tutsak kazağının kolunu sıyırıp, koluna koyu mavi renkte damgalanmış numarasını gösteriyor: 182558.
Auschwitz yolculuğu iki hafta sürdü. Yitzhak’ın fazla sağlıklı olmayan babası bu yolculukta yaşamını yitirdi. Auschwitz’e vardıkları gibi yolcular elemeye tabii tutuldular, Ganon’un annesi ile beşkardeşi doğrudan gönderildikleri gaz odalarında öldürüldüler.
Yitzhak Ganon, “Ölüm Meleği” lakabıyla tanınan Dr. Josef Mengele’nin Yahudi tutsaklar üzerinde dehşet verici tıbbi deneyler yaptığı Auschwitz-Birkenau’daki hastaneye alındı.
CANLI AMELİYAT
Ganon’u yattığı masaya sıkıca bağladılar. Hiçbir anastezi yapmaksızın Mengele delikanlıyı kesti ve böbreğini çıkardı. Ganon bu insanlık dışı deneyimi şu sözlerle anlatıyor: “Böbreği elinde gördüm, çılgınlar gibi bağırıyor, Şema İsrael diye yakarıyor, ölmek ve çektiğim acıların son bulması için dua ediyordum.”
Ameliyat sonrasında Yitzhak hiçbir ağrı kesici verilmeksizin çalışmak üzere dikimevine gönderildi. Bunun yanı sıra kanlı tıbbi aletleri yıkamakla da sorumluydu. Bir kez de bütün bir gece buz gibi soğuk suyun içinde kalmak zorunda kalmıştı. Çünkü Mengele onun akciğer fonksiyonlarını test etmek istemişti. Ganon toplam olarak altı buçuk ayını temerküz kampının hastanesinde geçirdi.
Artık onunla yapacak bir şeyleri kalmayınca Naziler Yitzhak’ı gaz odalarına gönderdiler. Şans eseri hayatta kaldı; gaz odalarına 200 kişi alınıyordu. Ganon 201’ciydi.
SADECE BİRAZ YORGUNLUK
27 Ocak 1945’te Auschwitz, Sovyet Orduları tarafından özgürlüğe kavuşturuldu. Yitzhak Ganon döndüğü Yunanistan’da hayatta kalabilmiş bir kız bir de erkek kardeşini buldu ve 1949’da İsrail’e göç etti. Evlendi ve hayatı boyunca doktora gitmemeye yemin etti. Eşi Ahuva: “Hasta olduğunda, hatta kendini gerçekten kötü hissettiğinde bana sadece biraz yorgun olduğunu söylerdi” demekte.
Ama sonuçta Yitzhak Ganon kalp krizi sonucunda hastaneye gitmiş olmaktan memnun. Çünkü ilk krizden bir hafta kadar sonra ikinci bir kriz geçirince kalbine pil takıldı. Gülümseyerek; “Eğer doktorlar olmasaydı, ben şimdi ölmüş olacaktım” diyen Yitzhak Ganon bir kez daha hayatta kalmayı başardı.