GKD’nin son oyunu ‘Neler Oluyor Hayatta’ geçtiğimiz hafta sonu izleyicisiyle buluştu
“2010 yılında yeni bir tiyatro oyunu” diye izlediğim Göztepe Kültür Derneği’nin “Neler Oluyor Hayatta “da sadece yeni bir tiyatro oyunu ifadesinin çok yetersiz kaldığını söyleyebilirim. Başından sonuna kadar yaşadıklarımız, sadece bir dernek oyunu değil, hem göze, hem kulağa, hem kalbe hitap etmesi ile profesyonel tiyatro sahnelerine eşdeğer bir ziyafetti.
Yaklaşık 200 kişinin izlediği oyunun ilk gösterimi Tiyatro Grubu Sorumlusu Dani Güner’in konuşmasıyla başladı. Güner, görevi devraldığı ilk yılda, heyecanını dile getirerek, oyunu nasıl ve ne şekilde, kimler sayesinde ortaya konulduğunu aktaran bir konuşma yaptı ve salonu çiçek bahçesi haline getiren değerli dostlara teşekkürlerini iletti. Dikkatimi çeken bir nokta ise, “Çoğu zaman kahkahalara boğulup, bazen de duygulanacağınız oyuna PERDE diyerek” konuşmasını sonlandırmasıydı. Bugüne kadar pek çoğunu tanımış ve daha önce sahnede sadece komedi oynayan oyuncuların, bizleri nasıl duygulandıracağını merak etmiştim açıkçası.
Ve perde açıldı, sahne alan ilk oyuncunun tüm neşesi ve sıcaklığı ile sahnede göründüğü o andan itibaren, oyunun sonuna kadar çizgisini bozmayan, düşüncelerinizin bir saniye bile oyundan uzaklaşmadığı, oyunun izleyicisini içine aldığı ve en önemlisi de herkesin kendine ait bir şeyler bulduğu oyunu izlemeye başladık. Gerçekten tüm oyuncuların rollerini gayet sakin, abartısız, doğal yapmaları, rollerini ne kadar benimsediklerini ve profesyonele yakın değil, kelimenin tam anlamıyla profesyonel bir oyun çıkartmış olduklarını gösteriyor.
Oyun, tam bir kahkaha tufanı diyebiliriz. Özellikle, yaşatılması ve devam ettirilmesi çok önemli olan Ladino dilimizin, gençlerimizin de rahatlıkla anlayabileceği şekilde kullanılmış olduğu, her sahnesinde ayrı bir tat bırakan, duygusallığı da içine harmanladıkları oyunda, tamamen bir sevgi seli sahneleniyor. Sevginin farklı hallerini tadacaksınız… Annenin fedakârlığını, babanın endişelerini, aile büyüklerinin ailesini kanatları altına almasını, çocukların fikir ayrılıklarını izlerken bol bol gülüp eğleneceksiniz.
Tüm bu pozitif enerji dolu havaya, bir de görsel şölenin eklendiğini söylemeden edemeyeceğim. Kıyafetlerin şıklığı, oyuncuların güzelliği ile bütünleşip, sahneyi ışıkla doldurmaları çok güzel bir tablo sergiliyor. Sahnenin görkemi, kullanılan eşyaların tek tek özenle seçilmiş olması, günümüze uygun modern bir tasarım havasının baskın olması da oldukça dikkat çekiyor.
Makyajdan, kıyafetlere, dekordan müziğe, ışıktan sese kadar her ayrıntının ince elenip, sık dokunduğu belli. Yönetmen Yosi Mizrahi’nin, değerli oyuncuların ve tüm özveri ile çalışanların emeklerine ve gönüllerine sağlık.
İlk gecesinde çok büyük beğeni toplayan ve herkesten tam puan alan muhteşem oyunun daha nice başarılara imza atacağından emin olarak, her karesinde izleyenlerde merak uyandırmayı başaran oyunu kaleme alan yazarları ve tüm ekibi canı gönülden tebrik ederim.
Emel BENBASAT