“Ayakta kalan canlılar ancak uyum yeteneğine sahip olanlardır”
Darwin
Hem yaşam koçu hem de eğitimci olan Paul Z. Jackson, doğaçlama konulu oturumu işte bu sözle açtı. Firmalardan biriyle yapılan bir çalışmada, durumlara daha kolay yanıt verebilmek, yeni fikirler ve ürünler üretebilmek için doğaçlama kullanmaya karar vermişler. Böylece daha hızlı tepki verebilen, daha yanıt vermeye hazır bir iletişim kurabildiklerini gözlemlemişler.
Jackson Oxford, Queens College’da okumuş. Okul arkadaşlarından biri ünlü ‘Bean’ karakterini canlandıran İngiliz komedyen Rowan Atkinson. Bir başkası World Wide Web’in mucidi Tim Burton ve bir diğeri ise tiyatroda doğaçlama uygulama üzerine uzman olan Keith Johnston.
Günlük yaşamımızda doğaçlama yapıyoruz
Önce doğaçlamanın ne olduğu üzerine yanımızdakiyle konuşma egzersizi yapmamızı önerdi. Ardından da “Düşünün, bir komşunuz aniden ziyaretinize geldi ve alışverişe bile çıkmaya vaktiniz olmadı. Bu durumda buzdolabını ve mutfak dolaplarını açar elimizdeki malzemeyi değerlendirerek ikram edecek bir şeylere yaratırsınız. İşte bu bir anlık hareket yapma eylemidir. Hayal gücünü kullanarak yaratma, yapısallığın içinde bir şeyler yaratma özgürlüğü, yani kısaca doğaçlamadır. Doğaçlama yaratıcılığı getirir” sözleriyle doğaçlamayı tanımladı.
Jackson izleyicilerin doğaçlamayı daha iyi anlaması için oturum boyunca egzersizler yaptırdı ve her egzersizin sonunda bir takım mesajlar verdi.
Parıltılı Anlar (Sparkling Moments); Önce karşımızdakini dinlemek, sonra ona hangi konularda katıldığımızı belirtmek ve ardından farklı öneriler getirmeyi kapsayan bir egzersizin sonunda dinlemenin önemini vurguladı.
Doğaçlamanın altın kuralının karşımızdakinin iyi gözükmesini sağlamak olduğunu belirtti; yani onun söylediklerine tepki vermek (reacting) yerine yaratıcı davranmak (creating) ve ona iltifat etmek (compliment).
Aynı egzersize bağlı olarak dinleyerek kişiden sonra öğrendiklerine dayanarak bir süre kişinin kaliteleri, becerileri ve kaynakları konusunda düşünmeyi ve yaratmayı önerdi. Bunları ona söyledikten sonra ise bir süre bekle ve “teşekkür ederim” cümlesini duymayı önerdi.
Egzersizin devamında, şu ana kadar olan diyaloglara dayanarak karşımızdakine bundan sonraki günlerde ne yapacağını sorduğumuz zaman, gelecekteki ‘parıltılı anlar’ olasılığını arttırdığımızdan bahsetti. Bunda önemli olanın diyalogda geçen hangi bilginin yararlı olduğunu bulabilmek olduğunu da ekledi.
Değer bulma çalışması; Son bir egzersizde de taraflardan biri bir teklifte bulunur. Diğeri fikirle ilgili bir değer bularak “Fikrini şu açıdan beğendim” der ve ardından yeni bir teklifte bulunur.
Firmalarda doğaçlama stratejik plana nasıl uyar?
Jackson, tıpkı bizlerin günlük hayatımızda olduğu gibi firmaların da doğaçlamayı kullanılabileceğini hatta bunu stratejilerine katarak yeni fikirler üretebileceklerini belirtti. Böylece firmaların çeşitli durumlara daha kolay yanıt verebilir hale gelebileceklerini belirtti.
Klasik yöntemler yerine doğaçlama kullanımını, firmaların, stratejik planlarına ne şekilde uyarlayabileceklerini aşağıdaki şemayla açıkladı.
Bu şemaya göre, doğaçlama kullanılırsa; firmaların planları önceden tanımlanmış değil, şartlara göre belirlenir. İzlenecek yol planlanmış ve önceden tahmin edilebilir değil, tahmin edilemez ve aniden belirlenir, Bu durumda aranacak şey engeller ve farklar değil, kaynaklar ve olasılıklar olacaktır. Şirket vizyonu, hedef değil yön belirleyici olacaktır. Buna bağlı olarak bakış açısı uzmanlarca tasarlanmış değil, çalışanların katılımı ve ortak etkileşimi olur. Son olarak anahtar beceri trende belirleme değil, doğaçlama olur.
Jackson, oturumu iki ünlü düşünürün sözleriyle özetledi;
“Değişimi süreklidir. Yapmamız gereken şey yararlı değişimi tanımlayıp onu uygulamaktır” George Bateson (1900’lerde yaşamış olan Sistem Kuramları düşünürü, antropolog)
“Bildiğimizi yeniden düzenleyerek öğreniriz” Ludwig Wittgenstein (20. yy. düşünürü)