Geçtiğimiz haftaya pozitif bir başlangıç yapan piyasalarda haftanın ikinci yarısı kâr realizasyonuyla geçti
Yurtiçinde mali kuralın ertelendiği haberi, ABD’de ise açıklanan verilerin ve haftanın son günü gelen bilançoların beklentileri karşılayamaması satışlara neden gösterildi. ABD’de bilanço beklentisinin son bulması ve Cuma günü 2. çeyrek kârlılıklarını açıklayan Bank of America, Citibank ve General Electric’in satış cirolarının beklentilerin altında kalması piyasaların moralini bozdu. Buna rağmen Avrupa Bölgesi’nde İrlanda, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerin notlarının düşürülmesi yatırımcıları fazla etkilemedi. Yurt içinde ise mali kural yasa tasarısının bu döneme yetişemeyeceğinin anlaşılmasıyla tasarı yeni döneme bırakıldı. Tasarının ertelendiği haberi ilk anda yurtiçi piyasalarda sert satışlara neden olsa da ertesi gün kredi derecelendirme kuruluşlarından tansiyonu düşürücü açıklamalar geldi. S&P Türkiye analisti “mali kuralın değeri, çok fazla abartılmamalı” derken Fitch “mali kuralın gecikmesinin kredi notuna etkisi olmaz, doğrudan bağlantı kurmadık” şeklinde bir açıklama yaptı. Moody’s ise mali kuralın yapısı ve uygulaması bu yasanın gecmesinin kısa bir süre ertelenmesinden çok daha önemli yorumunu yaptı. Bu açıklamaların piyasalarda yatıştırıcı etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Yurtdışında ise ABD’de perakende satışlar ve tüketici güveninde beklentilerin altında rakamlar açıklanırken, haziran ayı sanayi üretiminin beklentilerin bir miktar üzerinde olamsına karşın, detaylarda imalat sanayinde düşüşün olduğunun görülmesi negatif algılandı.
Bilançoların etkisi sınırlı olacak
Bu hafta ABD’den yoğun bir bilanço akışı olacak. Fakat bu bilançoların etkisinin geçtiğimiz haftaya göre daha sınırlı olması beklenebilir. Haftanın en önemli verilerinin ise ABD’den gelecek olan konut verileri olacağını düşünüyoruz. Salı günü açıklanacak konut başlangıçları ve perşembe günü açıklanacak olan mevcut konut satışları verileri dikkatle takip edilmeli. Bu verilerin hayal kırıklığı yaratması durumunda ekonomik toparlanmaya dair endişeler yeni bir tavan yapabilir ve satışların sertleşmesine neden olabilir. Bu nedenle bu hafta gözlerin konut verilerinde olması gerektiğini düşünüyoruz.
Avrupa stres testinin sonuçlarını bekliyor
Avrupa tarafında ise cuma günü açıklanması beklenen stres testi sonuçları takip edilecektir. Şu ana kadar piyasalar açıklanacak olan sonuçların pozitif olacağı yönünde bir görüş hakim. Beklentiler buradan bir sorun çıkmaması yönünde. Bu nedenle başta ABD’den olmak üzere olumsuz bir veri ya da haber akışı olmazsa piyasalar bu açıklamalar öncesi olumlu bir beklenti yaratabilirler. Bu bilgiler ışığında geçen hafta Euro/Usd paritesi de ABD’de açıklanan ve büyümenin yavaş olabileceğini işaret eden datalar sonrasında 1.3000’a kadar yükseldi. Bu seviyelerde önemli bir direnç olduğunu hatırlatmak isterim.
Yurt içi borsalarda ise oldukça dalgalı bir seyir izlenmekte. Bu sene içinde yaptığı zirveyi zorlayan IMKB endeksi daha sonra sert bir düşüş yaşadı. Zirvelerde alım-satım yapmak oldukça zordur. Özellikle yaz aylarında hacmin düşmesi trade etmeyi daha da zor hale getiriyor. Dolayısıyla yatırımcıların zirve geçilene kadar ya da ciddi bir gevşeme olana kadar piyasalarda alım yapmanın riskli olacağı kanaatindeyim. Dolar/TL’de de 1.5200 seviyelerine gevşemesi durumunda uzun vadeli alım gerçekleştirilebilieceğini düşünüyorum. Sonuç olarak hareketli fakat hacimsiz bir haftanın bizi beklediğini düşünüyorum. Bol şans ve iyi haftalar.