“The Pianist” filmi ile en iyi yönetmen Oscar ödülüne layık görülen, ödül almak üzere geldiği Zürih’te tutuklanarak 26 Eylül’den beri ev hapsinde tutulan 76 yaşındaki Roman Polanski hakkında İsviçre mahkemesi ABD’ye iade kararı almadı
İsviçre mahkemesi on aylık ev hapsinde tutulan Oscar ödüllü yönetmen Roman Polanski’yi ABD’ye iade etmeme kararı aldı. ABD, 1977 yılında 13 yaşındaki bir kıza tecavüz suçuyla yargılanmak üzere Polanski’nin iade edilmesini istiyordu.
İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlump, ABD’nin talebindeki teknik hatalardan dolayı, ayrıca Polanski’nin bu ülkeye yıllardır defalarca iyi niyetle geldiğinden, iade etmeme kararı alındığını söyledi. “Artık o özgür bir kişidir. Fransa’ya, Polonya’ya, tutuklanmayacağı her ülkeye gidebilir” dedi.
“The Pianist” filmi ile en iyi yönetmen Oscar’ını kazanan Polanski, bir film festivalinde ödül almak üzere geldiği Zürih’te 26 Eylül’de tutuklanmıştı. O tarihten beri on aylık süre boyunca ünlü yönetmen Gstaad’da bir dağ evinde tutuklu bulunmakta, kolundaki elektronik bir bilezik sayesinde hareketleri kontrol altında tutulmaktaydı.
Mahkeme kararının açıklanmasının ardından, kendini Polanski’nin asistanı olarak tanıtan bir kişi, dağ evine giden Reuters muhabirine yönetmenin evi terk etmiş olduğunu söyledi.
Fransa vatandaşı olan Polanski’nin tutuklanması bu ülkedeki film endüstrisini ve siyasi çevreleri oldukça etkilemiş, Woody Allen, Martin Scorsese, Jean Luc Godard gibi dünyaca ünlü yönetmenler ona desteklerini sık sık ifade etmişlerdi.
Aylar süren belirsizliğin ardından Roman Polanski’nin serbest bırakılması, ABD’de yargılanmayı göğüslemek zorunda kalmayacağı anlamına gelmiyor.
Avukatı Herve Temime; “Serbest bırakılmış olması, bu kadar sıkıntı çeken Polanski ve ailesi için bir avunma sebebi olacak” dedi.
Polanski’nin serbest bırakılması üzerine Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner; “Bu karar çok isabetli oldu. Fransız/Polonyalı yönetmen artık dostlarına ve ailesine kavuşmak, kendini sanatsal projelere yoğunlaştırmak olanağını bulacak” dedi.
Polanski’nin yakın dostu, çağımızın ünlü filozoflarından Bernard Henri-Levy, “İsviçre mantık yolunda bir karar verdi. İşte demokrasinin güzelliği burada…” sözleri ile duygularını ifade etti.
Polonya Dışişleri Bakanlığı, İsviçre’nin kararını memnuniyetle karşılarken, Washington Adalet Bakanlığı bu kararı eleştirmekten kaçınmadı.
1977 yılında ABD’de 13 yaşındaki bir kıza tecavüz suçuyla yargılanan Roman Polanski, mahkemenin karar aşamasından önce 1978’de bu ülkeden kaçmıştı. O dönemden beri ünlü yönetmen Avrupa’da yaşıyor, sinema alanındaki kariyerini Hollywood dışında sürdürüyordu.
Roman Polanski 1933 yılında, Polonya’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Krakow Gettosu’ndan kaçması, hamile eşi ünlü artist Sharon Tate’in 1969’da tarikat lideri Charles Manson tarafından hunharca öldürülmesi gibi hayatındaki acı olaylar onu bunalıma sürükledi.
“The Pianist”in yanı sıra, “Chinatown”,”Rosemary’s Baby”, “The Ghost” yönetmenin sinema kariyerindeki önemli yapıtlardır.