Yisraeloğulları’nın Mısır’dan çıktıktan sonra ve çölde dolaştıklarında inşa ettikleri ve Eretz Yisrael’e taşıdıkları çadır mabet. Moşe Sinay Dağı’ndan ikinci kez indikten sonra, bir çadır mabet inşaatı için halk altın, gümüş, bakır, yün, keten, keçi kılı, şitim tahtaları, hayvan derileri hibe etti ve teberruda bulundu. İnşaat için Yeuda kabilesinden Uri’nin oğlu Betsalel ve Dan kabilesinden Ahisamak’ın oğlu Aoliav görevlendirildiler. Mısır’dan çıkışın ikinci yıldönümünde Mişkan’ın inşaası tamamlandı. Mişkan, deri ile kaplı kıymetli bir kumaştan yapılmış ve iki kısımdan ibaret çadırdı: 1- Kutsal kısım, 2- En kutsal kısım. Birincisinde buhurun yıkıldığı (Mizbeah) mihrap, yedi kollu altın şamdan (Menora), Kutsal Altın Masa (Şulhan), ikincisindeyse iki kanun levhasının saklandığı bir şehadet sandığı (Aaron Akodeş) bulunuyordu. Tora’nın Şemot kitabında Mişkan’ın inşaasıyla ilgili ayrıntılar verilir. (35-40 bölümleri). Örneğin kullanılacak kumaşların rengi (erguvan, lacivert, kırmızı) dahi yer alır.
Mişkan, Tanrı’nın Moşe’ye verdiği talimatlar çerçevesinde (Çıkış, 25-27) inşa edilmiştir. Mişkan, Yisraeloğulları’nın kamp kurduğu alanın ortasına kurulur; Leviler, yapının dahili çevresinin etrafında, diğer kabileler de harici çevrenin etrafında konuşlanırlardı. Mişkan ve tüm aksesuarı taşınabilir türdendi ve Leviler tarafından taşınırdı. Mişkan açık bir avluda dururdu; bunun boyutları 100x50 kübit idi (bir kübit, yaklaşık olarak 45 cm.’dir.) Mişkan’ın avlusunun çitleri her beş kübitte bir yerleştirilmiş ahşap kazıklardan oluşurdu ve bunlara kumaştan bir perde asılmıştı. Avlunun kısa kenarlarının bir tanesinin ortasında 20 kübit eninde giriş için bir açıklık bırakılmıştı. Girişten 10 kübitlik bir mesafede 20 kübit uzunluğunda bir perde ile avlunun görüşten saklanması sağlanmıştı ve bu perde de tahta kazıklar üzerine monte edilmişti.
devam edecek...
Kaynakça: “Yahudilik Ansiklopedisi”, Cilt I, II, III Yusuf Besalel
