Piyasalardaki olumlu hava yatırımcının yüzünü güldürdü

Politik istikrar yabancıların gelişmekte olan ülkelerde aradığı özelliklerin başında geliyor. Türkiye yatırım yapılabilir ülkeler kategorisine dahil oluyor

Rafi OJALVO Ekonomi
22 Eylül 2010 Çarşamba

Yaz tatili sebebiyle, bir süre yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Bu dönemde borsaların her hafta yeni bir rekor kırarak yükselişini devam ettirdiğini söyleyebilirim ancak bu da sürpriz bir bilgi olmaz sanırım. Herkes de bu yükselişi ağzı açık bir şekilde izlemekte.

Geçen sene 28000 civarına kadar gerileyen IMKB-100 endeksi geçen hafta 64.000-65.000 aralığına kadar yükseldi. Yükselişin devam edeceğini söyleyenler de bir hayli fazla. Bu spekülasyonlara fazla karışmadan olup bitene değinmek istiyorum.

Yurt dışı borsalara kıyasla borsa endeksimizin olağanüstü bir performans sergilediğini gözlemlemekteyiz. Özellikle yapılan referandumda sonucun “evet” çıkması ile birlikte yükseliş zirve seviyelerine bir hayli hızlı bir şekilde yükseldi. Hükümete güvenoyu olarak algılanan bu gelişme yabancı yatırımcıları bir hayli rahatlattı. Politik istikrar yabancıların gelişmekte olan ülkelerde aradığı özelliklerin başında geliyor. Bununla beraber çıkan haberlere göre Garanti Bankası’nın yüzde 20 ortağı olan ABD’li şirket GE’nin paylarını çok yüksek bir bedelle devredeceği dedikodusu da banka hisselerinin yükselişinde önemli rol oynadı. Not artırımı ve bu gelişmenin sonucu olarak Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke kategorisine yükseleceği dedikoduları da olumlu algılanan gelişmelerden biri olarak dikkat çekiyor.

EURO BÖLGESİNDEKİ GELİŞMELER YAKINDAN TAKİP EDİLMELİ

Yurt dışı piyasaları gözlemlediğimizde bir ay evvel ekonomik durgunluğun olabileceğine ilişkin veriler yatırımcıları korkutmuştu. Ancak son açıklanan veriler ışığında yatırımcılarda büyümenin yavaş da olsa devam edeceği görüşü hakim gibi gözüküyor. Buna rağmen işsizliğin devam etmesi sonucu tam bir güven ortamının sağlanmadığını kafamızın bir köşesinde bulundurmak yararlı olacaktır. Bundan sonra büyümenin arkasında yatan imalat ve endüstri sektörlerinde yaşanan büyümenin devam edip etmeyeceğine dikkat etmemiz gerekiyor. Euro Bölgesi’nde patlak verebilecek yeni gelişmeler de yakından takip edilmeli. Bu noktalar göz önünde bulundurularak ve yeni gelişmelerin tekrar değerlendirilmesi koşuluyla piyasalardaki pozitif havanın bir süre daha devam edebileceğini düşünüyorum. Yakın zamanda deklare edilecek olan ABD’de ve Avrupa’da açıklanacak olan üçüncü çeyrek bilançoları da yükselişin kalıcı olup olmayacağına dair önemli sinyaller verecektir.

Şimdi yukarıda yazdığım gelişmeleri bir araya getirerek ülkemiz için kısa bir yorum yapalım. Not artırımı ve politik alanda istikrar gibi beklentilerin devam ettiği Türkiye’de borsalarda yaşanan düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Durumumuzun oldukça iyiye doğru gittiğini düşünen bir başka kurum da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB).

Geçen hafta TCMB faizleri gecelik faizleri yüzde 0,25 aşağı indirerek bu sene yaşanan büyümenin sağlıklı ve istikrarlı boyutlarda olduğunu göstermiş oldu. Faizlerin düşürülmesi ve enflasyonun hâlâ düşük seviyelerde bulunması Türkiye için iyi gelişmeler olarak dikkat çekiyor. Gelecek sene yaz aylarında genel seçimler yapılacak. Bunun öncesinde politik gerginlikler yaşanmazsa yurt içi riskli yatırım enstrümanlarının iyi performansını devam ettirebileceğini düşünüyorum. Bununla beraber yurt dışında resesyon sonrasında yaşanan büyümenin hız kazanarak devam edebileceğinin göstergeleri dikkatle takip edilmeli. Aksi bir durumda yurt dışı borsalardaki güven ortamının tekrar bozulabileceği zincir halinde bütün ülkelerde sorun yaratabilir. Borsalarda yüzde olarak ciddi değer kayıpları üst üste yaşanmadığı sürece problemlerin boyutu artmaz gibi gözüküyor. Ancak bonoların tarihinin en düşük seviyelerinde, borsanın ise tarihi zirvelerde olduğunu unutmamak gerek.

Ekim ayı başında IMKB-100 endeksinde yeni bir uygulamaya geçiliyor.  Kısaca bundan da bahsetmekte yarar görüyorum. Ekim başından itibaren endekste şu an için yatırımcıların görmekte olduğu alıcı satıcı listesi artık gözükmeyecek ve emir iptali gerçekleştirilebilecek. Emir iptalinin başlaması piyasadaki volatiliteyi artıracaktır. Yabancıların işlemlerinin net bir şekilde gözükmemesi yabancı yatırımcıların daha rahat alım-satım yapmasına sebep olabilir. Bütün bu gelişmelerin borsada hisselerin yüzde 65-70 civarında sahip olan yabancı yatırımcıların işine gelecek uygulamalar olduğunu düşünüyorum.

DOLAR’A YATIRIM İÇİN UYGUN ZAMAN MI?

Zirve seviyelerinde bulunduğumuz şu sıralarda hem alım hem satım yönünde ısrar etmemek gerekiyor. Borsanın bu seviyelerinde volatilite ve hacim yüksek olur. Oyuncular daha korkak hareket ederler. Çok hacimli ve yükselişin yaşandığı bir günde piyasa o günün en düşük seviyesinde kapar. İşte öyle bir günün yaşanması durumunda zirve formasyonunun oluşma ihtimali daha fazla olur.  Dolar/TL’nin 1.48 seviyelerine gerilemesi durumunda dolar alımı yapılabilir. İyi haftalar ve bol şans.