Üç haftalık bir aranın ardından Formula 1, Avrupa kıtasında sezonun ilk yarışı olan İspanya Grand Prix’si ile devam etti. Önümüzdeki hafta Monaco ve daha sonra İstanbul Grand Prix’si ile devam edecek olan F1’de dört takımın içinde bulunduğu mücadeleyi izlemek gerçekten keyif verici</span></p>
İzzet ANCEL
Bundan üç hafta önce Çin’de gerçekleşen yarış, gerçekten nadir karşılaşabileceğiniz, her anı ayrı bir keyifle izlenen bir yarıştı. Son senelerde en fazla geçişin izlendiği, yağmurun da iyice karıştırdığı yarışı istikrarlı sürüşü ile Button kazanmış ve bu zaferle pilotlar klasmanında birinciliğe yükselmişti.
İspanya Grand Prix’sinin ise elbette Çin kadar heyecanlı olması beklenmiyordu. Fazla geçişin sık olarak görülmediği Barcelona’da, pole pozisyonunda başlayanın genel olarak kazanması, sıralama turlarının daha fazla önem kazanmasına neden oldu. Sıralama turlarında ve yarışta ise sezonun genelinde görüldüğü gibi yine dört takımın ismi ön plandaydı.
İspanya’dan önce yapılan dört yarışın tamamında da pole pozisyonunu almayı başaran Red Bull takımı, geçtiğimiz hafta sonu da bu geleneği sürdürdü ve Webber, hemen arkasından gelen takım arkadaşı Vettel’i saymazsak, en yakın rakibi olan Hamilton’a neredeyse 1 saniyeye yakın bir fark attı. Red Bull’un bu müthiş hızı karşısında Ferrari ve McLaren sürücüleri şaşkınlıklarını açıkça ifade ederken daha önceki yarışlarda olduğu gibi Red Bull takımının hata yapmasını bekleyeceklerini söylemekten çekinmediler. Yarışın sor turlarında frenleri alarm verme seviyesine gelip Webber’i birkaç tur boyunca yavaşlamaya zorlasa da kusursuz bir sürüşün ardından Webber Barcelona’da zafere ulaştı. Vettel ise yarış esnasında pit çıkışında Hamilton’a ve yaptığı zoraki pit stopla Alonso’ya geçilmek durumunda kalsa da, Hamilton’un başına gelen talihsizliğin ardından yarışı üçüncü sırada bitirerek podyuma çıkmayı başardı.
İspanya’da kendi seyircisi önünde galip gelmek isteyen Alonso’nun rahat bir yarış çıkardığını söylemek yanlış olmaz. Dördüncü sırada başlayıp Schumacher’in Button’u geçmesiyle beraber Schumi ile farkı açıp oldukça rahat bir sürüş sergiledi. Vettel’in yol tutuşu problemleriyle tekrar pit stop’a girmesi ve Hamilton’un yarış dışı kalması, Alonso’yu kendi evinde ikinci sıraya kadar yükseltti. Massa ise öndeki rekabetten uzak, dokuzuncu başladığı yarışı altıncı sırada bitirebildi. Ferrarilerin araçta yapılan geliştirmelere ve Alonso’nun ikinciliğine rağmen, Red Bull takımı araçlarından daha yavaş kaldığı gözden kaçmıyordu.
Sezonun başlamasından itibaren sergilediği performansla en fazla geçiş gerçekleştiren pilot olan Hamilton ise şüphesiz hafta sonunun en talihsiz ismiydi. Oldukça hırslı bir görüntü çizen Hamilton üçüncü başladığı yarışta ilk pit stopların ardından Vettel’i geçerek iki Red Bull’un arasına girmeyi başardı ve yarışın genelinde de bu performansını devam ettirdi. Fakat yarışın sonunda sol ön lastiği patlayınca yarış dışı kaldı ve ikinciliğe veda etti. Her ne kadar Red Bull pilotları ile Hamilton arasındaki fark sıralama turlarındaki kadar fazla olmasa ve Vettel ile arasındaki mesafeyi yarış geneline koruyabilse de, McLaren’in yine de Red Bull kadar kusursuz bir performans gösteremediğini söylemek lazım. Geçen sezondan beri fazla sakin olmakla eleştirilirken, diğer taraftan bu sakin sürüşün kendisine, bir şampiyonluk ve bu sene de iki yarış birinciliği getirdiği söylenen Button ise pit stop’tan sonra Schumacher’in arkasında kaldı ve yarış boyunca kovalamasına rağmen Schumi’yi geçmeyi başaramadı. Fakat yarışı beşinci tamamlamasına rağmen klasmanda birincilikteki yerini korudu.
Yarıştan önce araçta Schumacher için ciddi değişiklikler yaptığı açıklanan Mercedes takımının sezonun diğer yarışlarına göre daha hızlı oluğunu söyleyebiliriz. En azından Schumacher için. Sıralama turlarında altıncı sırada yer bulan Schumacher, yarış esnasında Button’u geçti ve başarılı bir performans sergileyerek İngiliz pilotu arkasında tutmayı başardı. Önündeki araçlara oranla daha yavaş olduğu görülse de, Schumacher yarışı dördüncü sırada bitirerek sezonun kendisi için en başarılı sonucunu almış oldu. Yarışa sekizinci sırada başlayan takım arkadaşı Nico Rosberg ise kendisi için şanssız geçen bir yarışının ardından yarışı 13üncü sırada bitirip ilk defa Schumacher’in arkasında tamamladı.
Sezonun beşinci yarışının ardından uzun zamandır görülmeyen bir birincilik mücadelesi görmek gerçekten de sevindirici. McLaren, Red Bull ve Ferrari her yarışta ilk sırayı almak için mücadele ederken, Mercedes takımı da aracını geliştirmeye devam edebilirse bu üç takımın çekişmesine daha fazla ortak olabilecek. Önümüzdeki hafta Monaco’da aynı keyfin sürmesi dileğiyle.