Yer, Haliç kıyısında Koç Müzesi. An, güneşin karşı kıyıda Or-Ahayim’in üzerinden yavaş yavaş alçalmaya başladığı, turuncu ışıklarını çarşaf gibi Haliç’in üzerinde yansıttığı bir an. Dekor; uçakların, gemilerin, çeşitli teknelerin, antika otomobillerin, ahşap işleme atölyelerinin sergilendiği alanlar, salonlar…
Or-Ahayim Hastanesi’nin bu yıl yaşama geçirmeyi hedeflediği Day Care projesini tanıtmak amacıyla düzenlediği “Sunay Akın’ın Özgün Sunumuyla Antakya Medeniyetler Konseri” etkinliği Cumartesi akşamı böyle bir ortamda gerçekleşti. Toplumun her kesiminden konukların davetli olduğu etkinlik, müzenin kıyısındaki bahçesinde kokteylle başladı. Sanata, kültüre ve yaşama değer veren konuklar ulvi bir amaç uğruna bir araya gelmenin ve güzel bir Mayıs akşamında Haliç’in, bir gölü andıran görüntüsünü izlerken sohbet etmenin keyfini yaşadılar. Karanlık bastığında, Hahambaşı’nın da gelmesiyle, arka planda o gece için özel olarak beyazdan sarıya, kırmızıya dönüşen ışıklarla aydınlatılan Or-Ahayim ana binasının muhteşem görüntüsü eşliğinde konser salona geçildi.
Gece, Balat Or-Ahayim Hastanesi’nin 112 yıllık tarihini ve son yıllarda geçirdiği olumlu değişikliği anlatan kısa bir film ile başladı. Ardından Hastane Başkanı Elio Medina, Day Care projesini tanıtan içten ve coşkulu bir konuşma yaptı. Medina teması “Küçük Mutluluklar” olan ve day care projesi bünyesinde günü birlik hastaneye konuk olacak geçkin yaştaki misafirlere yapılacak aktivitileri özetlediği konuşmasında, “…toplu halde saksılara ekilecek bir çiçek, beraberce okunacak bir kitap, her geçen gün daha da güzelleşen Haliç’te yapılacak bir yürüyüş veya bir tekne gezisi, birlikte söylenecek “hatırla ey peri o mesut geceyi” şarkısı, karşı kıyıda emeklilik günlerini geçiren Fenerbahçe Vapuru’nu seyrederken canlanan ve dillenen anılar bizim bu projedeki küçük mutluluklar listemizi oluşturacak” dedi. Medina ayrıca “eşsiz bir mozaik olan Anadolu’da asırlardır söylenmiş ezgileri ve yaşanmış öyküleri sunmak üzere şimdi sizleri, evrensel amaçları ilke edinmiş Antakya Medeniyetler Korosu ve duruşu, kişiliği ve eserleriyle evrensel bir yazar ve şair olan Sunay Akın ile baş başa bırakıyorum” diyerek sahneden ayrıldı.
Ardından Sunay Akın ve Antakya Medeniyetler Korosu sahnede yerlerini aldı. Üç semavi dine mensup sanatçılardan oluşan koro, yüzyıllardır bu toprakları paylaşan çeşitli din ve kültürlerin imbiğinden süzülerek geçmiş birbirinden güzel ezgileri seslendirirken, Sunay Akın da şarkı aralarında yaşama, tarihe, insana dair duygulu öyküler anlattı, dinleyenleri tarih içinde kâh Topkapı Sarayı’na, Rumeli Hisarı’na, kâh Van Gölü’ne, Viyana’ya götürdü. Dinleti Sunay Akın’ın, “bir milletin değerleri hisse senetlerinde değil, hissi senetlerindedir” sözü ve koronun “Memleketim” şarkısı ile tamamlandığında dinleyiciler sanatçıları ayakta alkışlıyordu. Gece Başkan Medina’nın bu etkinliğin düzenlenmesinde başta Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir olmak üzere desteği ve emeği geçen herkese duygu dolu sözlerle ayrı ayrı teşekkür etmesi ve Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın hayır duaları ile tamamlandı.
Geceyi izleyen dikkatli gözler, koroda takke giyen erkek sanatçıların, başı inancına uygun olarak örtülmüş hanım sanatçıların da bulunduğunu fark ettiler. Koronun, farklı kimliklerden seçilen bütün şarkıları yan yana, iç içe ve aynı coşkuyla seslendirmesindeki sırrı, Or-Ahayim’in 112 yıldır ayakta kalmasındaki sırla aynı olduğunu gördüler: insan sevgisi, vatan sevgisi ve karşılıklı saygı. Hepsi de Or-Ahayim’in geçmişten gelen ve geleceğe uzanan başarılı yolculuğunun teminatı.
Day Care projesi nedir?
Modern ve şehirli toplumun büyük sorunlarından biri, yaşıtlarının çoğu yaşama veda etmiş yaşlılarımızın günlerini apartman içindeki evlerinden giderek daha az çıkarak sosyal yaşamdan kopuk ve izole bir şekilde geçirmek zorunda olmalarıdır. Kendi derdine düşmüş ikinci kuşak bu duruma çaresiz kalmakta.
Bu soruna bir çözüm sunmak gayesiyle, Balat Or-Ahayim Musevi Hastanesi, 2010 yılı projesi olarak Türkiye’de neredeyse benzer uygulaması bulunmayan ve yurt dışında “Day care center for elderly people” olarak adlandırılan “Yaşlılar için gün içi bakım merkezi” projesini gerçekleştirmektedir.
Bu proje kapsamında, Alzheimer, demans gibi hastalıkların çeşitli devrelerindeki hastalar veya evde bakımında güçlük çekilen diğer yaşlılar evlerinden özel araçla alınarak, kendilerine gün içinde hastanede profesyonel ekip ve gönüllü “Pembe Melek” grubu çeşitli uğraş ve eğlence terapileri yaptıracak. Bu aktiviteler keyifli ve samimi bir ortam yaratarak hastaların duygularını, umut ve neşelerini canlı tutar, onları sıkıntılarından uzaklaştırır. Bu pozitif enerji hastaları neşelendirirken, sağlıkları üzerinde olumlu gelişmelere neden olur. Yaşlılığın yaşam döngüsünün olağan bir bölümü olduğunu algılayan birey, yaşlılığa karşı daha olumlu bir bakış geliştirir. Aktiviteler sırasında tecrübelerini paylaşma ortamı bulan yaşlılar kendilerine duydukları saygı ve güveni ve ayrıca kendilerini sevme duygularını pekiştirir. Yaptıkları işi beğenmeleri kendileriyle gurur duymalarını sağlar. Halen üretken olduklarını hissederler. Özetle Yaşlılar için “gün içi bakım merkezi” projesi yaşama tutunmalarını desteklemeye hizmet eden bir girişim.
Hastane ortamının verdiği güvenle yaşlı konuklar uzman doktorların kontrolünde devamlı aldıkları ilaçları takip edilerek gerektiğinde tahlilleri yapıldıktan sonra evlerine geri götürüleceklerdir. Talep edildiği takdirde bu kişilerin hastanede birkaç gün yatmaları da mümkün olacaktır. Bu kapsamlı proje; bu tip aile büyüklerine bakmakla yükümlü olan yakınlarına, hastalarının emin ellerde olmasının iç rahatlığı ile kendilerine vakit ayırabilme olanağı da sağlanmış olacak.
Projenin misyonu yaşlı konukların, yaşam kalitesini yükseltmeye, onları yaşlılığın getirdiği karamsarlıktan uzaklaştırıp, yaşama daha sıkı bağlanmalarına, sağlıklı, aktif, yaratıcı, bir yaşlılık dönemi geçirmelerine bir nebze katkıda bulunmak. ??Dünya Gazetesi’nin yaptığı bir ankette, 2005 yılında kendi sektöründe en büyük atılımları ve yatırımları yapan Balat Or-Ahayim Hastanesi, hizmete soktuğu “Allegra Torel Geriatri Pavyonu” adı altında 4 katlı, 52 yataklı, 31 odadan oluşan, iki terapi salonuna sahip geriatri binası ile yılın hastaneleri arasına girmeye hak kazandı. Hastane Türkiye’nin ilk Geriatri Kliniği’ne sahip olma özelliğini de korumakta.