Ünlü İsrailli yazar Amos Oz, birçok kitabında İsraillilerin ve İsrail’in öykülerini dünyaya anlatır. Ancak, topraklarını İsrail Devleti’ne kaybeden, babasını ve oğlunu Filistin terörüne kurban veren bir Filistinli Oz’un öykülerini anlamaya ve kendi toplumuna anlatmaya karar verdi
Filistinli Elias Khoury, altı yıl önce 20 yaşındaki oğlu George’u bir saldırıda kaybetti.
George, koşuya çıktığı sırada yanından arabayla geçen Filistinli teröristlerin, kendisine ateş açarak sırtından vurmasıyla hayatını kaybetti. Olayın ardından teröristler özür diledi; koşucuyu Yahudi sanmışlardı...
Hayattaki en büyük acıyı yaşayan Khouryler ise oğullarının adını yaşatmak için çok farklı bir kitap projesine imza attılar; İsrail’in en bilinen yazarı Amos Oz’un otobiyografisini Arapçaya kazandırdılar. Baba Khoury’nin, hukuk öğrencisi ve müzisyen oğlunun anısına gerçekleştirdiği proje, kendi toplumunda büyük tepkiyle karşılandı.
“Aşk ve Karanlık”ın Arapça çevirisi geçtiğimiz ay Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta raflardaki yerini aldığında ise gelen yorumlar çok olumlu oldu.
Arap dünyasının önde gelen gazetelerinden Al Hayat’ın Kültür Editörü Abda Wazen, Amos Oz’un kitabıyla ilgili çok olumlu bir eleştiri yayımlarken, kızgın görüşleri olanlar da ara ara seslerini duyurdular. Kitabın önümüzdeki aylarda, Ortadoğu’da daha geniş alanlara dağıtılması bekleniyor.
Kudüs’te saygıdeğer bir avukat olan Elias Khoury, şiddetin kendi toplumunu zehirleyen bir etken olduğunu savunurken böyle bir projeyi gerçekleştirmesini söyle açıklıyor; “Edebiyat insanlar arasındaki önemli bir köprüdür.” Özellikle Aşk ve Karanlık kitabını seçmesini ise çevirinin önsözünde şöyle açıklamış:
“Bu kitap, Yahudi halkının yeniden doğuşunun tarihini anlatıyor. Yahudiler, Holokost trajedisinden çıkarak yeniden doğdular; kendilerini yeniden organize ettiler; ülkelerini kurdular ve bağımsız bir millet oldular. Biz de bundan ders alabilir, öğrenebiliriz.”
Khoury’nin bir Siyonist olmadığı aşikâr. Babası Nezaret yakınlarında sahip olduğu yaklaşık 750 hektar toprağı İsrail Devleti kurulunca ‘güvenlik nedeniyle’ kaybetmiş. Bu durum babasının iflas etmesine neden olmuş. Eğitimli biri olan babası, topraklarını kurtarmak için her şeyiyle mücadele etmiş ve İsrail’in iç güvenlik örgütü Şin Bet’in kara listesine girerek 20 yıl boyunca düzgün bir işte çalışamamış. En sonunda Kudüs’teki ünlü King David Oteli’nde muhasebeci olarak iş bulabilmiş. Bir süre sonra ise, 1975’te Kudüs’te şehir merkezinde, bir buzdolabında patlayan bomba ile, on iki kişiyle birlikte bir Filistin terör saldırısının kurbanı olmuş. Bomba patladığında Elias sadece birkaç metre uzaklıktaymış.
Topraklarını İsrail Devleti’ne kaybeden, babasını ve oğlunu Filistin terörüne kurban veren Elias Khoury, iki tarafı da anlamaya yakın; tarafların birbirlerinin durumlarını yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor. İngilizce ve İbraniceyi akıcı bir şekilde konuşan, kendisini bir Filistin milliyetçisi olarak nitelendiren Khoury, 1930’lu ve 40’lı yıllarındaki Yahudi mültecilerin yaşadıklarını bilmenin Filistinlilerin ve diğer Arap topluluklarının Yahudilere farklı bir bakış açısıyla bakmalarına araç olabileceğini düşünüyor.
Amos Oz’un ‘Aşk ve Karanlık’ eseri yazarın başyapıtı ve modern İbrani edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak nitelendiriliyor. Bu kitabında Oz, diğer eserlerindeki gibi ‘birlikte ya da bir arada’ yaşama fazla yer vermese de Avrupa’dan Kutsal Topraklara doğru kendi yolunu bulmaya çalışan Yahudi ‘mültecilerin’ hikâyelerini duygusal bir şekilde yansıtıyor.
Lübnanlı eleştirmen Abda Wazen, Amos Oz’un yazı dilinin güzelliğinden ve hikâyenin eşsizliğinden bahsederken ‘düşmanın’ kesinlikle okunmaya değer olduğunu vurguluyor.
Filistinli bir filozof, Sari Nusseibeh, kaleme aldığı ve aynı dönemlerde Kudüs’te büyümenin nasıl bir şey olduğunu anlattığı otobiyografisi, ‘Bir Zamanlar Bir Ülke’ kitabının önsözünde Amos Oz’un eserini okuduğunu ve Yahudilerle Filistinlilerin özellikle o zamanlarda yaşadıklarının bu kadar benzerlik göstermesi karşısında şaşkınlık duyduğunu dile getiriyor.
“İki taraf da trajediden doğmadı mı? İki taraf da birbirlerinin hikâyelerine karşı unutkan olmadı mı? İsrail- Filistin mücadelesinin kalbindeki sorun ‘diğerinin’ hayatını hayal edememek, anlayamamak değil mi?”
Böyle düşünüyor Elias Khoury. “Eğer birbirimizi anlamazsak, aramızda her zaman şüphe ve doldurulamayacak boşluklar olacaktır.”
Projenin gerçeklemesi aşamasında Amos Oz, kitabının Arapçaya çevrilmesini finanse eden Elias, eşi Rima ve diğer iki çocuğunu ziyaret ederek kendileri ile tanışmış. Oz, ‘Aşk ve Karanlık’ın Arapçaya çevrilmesi açısından doğru bir seçim olduğunu konusunda kendileriyle hemfikir. “Bu kitap, kahramanlık öykülerine değil, sadece İsrail Devleti’nin bir mülteci kampından nasıl doğduğunu gösteriyor. Elias, toplumlarımız arasında duygusal bağlar ve köprüler kurmak istemiş. Bunu yapabilmek için de birbirimizin hikâyelerini, anlatılarını okumamız lazım. Başka bir toplumun edebiyatını okumak, onların evlerinin içine girebilmektir.”
Amos Oz, eserinde Avrupa’da genç bir Yahudi olan babasının anılarına da yer veriyor. Babasının o yıllarda Avrupa sokaklarında, “Yahudiler Filistin’e gidin!” mesajları içeren duvar yazılarına rastladığını, birkaç yıl sonra geldiği Filistin topraklarında ise “Yahudiler Filistin’den çıkın” sloganları ile karşılaştığını aktarıyor.
Amos Oz
Asıl adı Amos Klausner olan Oz, uluslararası kamuoyunda adını duyuran İsrailli yazarların başında geliyor. 1939 yılında Kudüs’te doğan yazar, İbrani Üniversitesi’nde felsefe ve edebiyat eğitimi aldı. Aynı zamanda gazeteci de olan Oz, çoğu zaman barış yanlısı söylem ve hareketleriyle de dikkat çeker. İsrail’in önde gelen ve barışı destekleyen kuruluşlarından Şimdi Barış (Peace Now)’ın kurucularından olan Oz, İsrail- Filisin sorununda da iki devletli çözüm planını ilk savunanlardandır.
İlk kısa hikâyeleri 20 yaşındayken yayınlanan Oz, birçok eserinde İsrail’in tarihi olaylarına ve İsrail ile Filistinliler arasında diyalog mesajlarına yer verdi. 1997 Fransız Legion d’Honneur sahibi olan yazar, aynı zamanda sayısız uluslararası edebiyat ödülü de kazandı.
Aralık 2008’de, İsrail’in Gazze operasyonunun birkaç gün öncesinde, İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yediot Aharonot’da yayımlanan ve Hamas’a karşı İsrail hükümetini askeri harekâta çağıran bir beyanı imzalayanlardan olmuşsa da iki hafta sonra yine aynı gazetede Hamas ile ateşkesi destekleyen bir yazı da kaleme aldı.
Aşk ve Karanlık
Bu eser, Nisan 2006’da Doğan Kitap tarafından Türkçeye kazandırıldı. İşte, Türkçe çevirinin kapağında yer alan kitap tanıtımı:
“Çağdaş İsrail edebiyatının en önemli temsilcilerinden birinin hayat hikâyesidir anlatılan. Savaşın perişan ettiği bir kentte, Kudüs’te büyümüştür çocuk. Annesi intihar etmiştir. Babası bir akademisyendir. Toplumun ve ailesinin baskısından kaçar ve İsrail’deki bir kibutza katılır. Adını değiştirir, evlenir, çocuk sahibi olur ve sonunda hem bir yazar hem de İsrail politikasının aktif bir üyesi haline gelir. O yazar Amos Oz’dur. İsrail’in en çok okunan edebiyat eserlerinden biridir yarattığı da: “Aşk ve Karanlık”.
Amos Oz “Aşk ve Karanlık”ta bir aile destanı yazıyor. Bir milletin var olma mücadelesine ve çalkantılı günlerine tanıklık eden bir destan bu. Birbiriyle uyuşmayan kültürlerin, acının, azmin, sevginin ve karanlığın hikâyesi bu romanda anlatılan. Oz’un çizdiği Çehovvari karakterler ve anlattığı muhteşem hayatlarla uzun ama sürükleyici bir anılar dizisi çıkıyor ortaya. Bir çocuğun var olma mücadelesi, bir kitap kurdunun yaşamı, yazar olmaktan önce ‘kitap’ olmak isteyen ilginç bir kişiliğin serüveni…”
‘Aşk ve Karanlık’ kitabının Türkçe tercümesi
Gözlem Kitap’tan temin edilebilir.