İsrail ile FKÖ arasında Eylül 1993’te Washington’da imzalanan İlkeler Deklarasyonu ile Filistinlilere dört kademede ve beş yıllık bir geçici dönem içinde gerçekleşecek özerklik tanınmasına karar verilmişti
İKİLİ GÖRÜŞMELER
İlk kademede Mayıs 1994’te Gazze ve Eriha bölgelerinde özerk yönetim kuruldu. Aynı yılın Ağustos ayında, anlaşmanın beş ayrı alanda yetki ve sorumlulukların Batı Şeria’daki Filistinlilere kaydırılmasını öngören ikinci kademesi uygulanmaya kondu; sağlık sosyal refah, kültür ve eğitim, doğrudan vergilendirme ve turizm alanında yetki transferi yapıldı. Eylül 1995’te, imzalanan geçici İsrail-Filistin Anlaşması üçüncü kademeyi oluşturdu. Buna göre, Batı Şeria’daki Filistin Özerk Yönetimi’nin yetki sınırları genişletildi ve Filistinlilerce, kendi içişlerinde söz sahibi olacak bir Filistin Konseyi seçme hakkı tanındı.
Anlaşmanın son kademesi tarafların biraraya gelip kesin statü düzenlemeleri belirleyecek görüşmeleri yapmaları, önceden kararlaştıralan tarihte, Mayıs 1996’da uygulamaya kondu.
Bu görüşmelerde, kurulacak yerleşik düzenin diğer meseleleri yani göçmenler, yerleşim ve güvenlik sorunları, sınırlar, Kudüs konusu ve tarafların ortak menfaatlerini gerektiren diğer konular karara bağlandı.
İSRAİL İLE ÜRDÜN
Madrid Konferansı’ndan sonra başlayan ve üç yıl süresince devam eden İsrail-Ürdün görüşmeleri Ürdün Kralı Hüseyin ve İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin’in imzaladığı bir bildiriyle sonuçlandı (Temmuz 1994) böylece iki ülke arasında 46 yıldır süregelen savaş hali sona erdi. İsrail ile Ürdün arasındaki barış anlaşması Arava sınırlarında (İsrail’de Eilat’ta, Ürdün’de Akabe yakınlarında) 26 Ekim 1994 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton nezaretinde imzalandı. O günden bu yana İsrail ve Ürdün Devletleri her iki ülkenin de menfaati adına işbirliği içinde yaşamakta.
İSRAİL BAŞBAKAN RABİN’E SUİKAST
4 Kasım 1995’te radikal bir Yahudinin, savaş meydanından hükümet liderliğine yükselen, ulusunun barışa doğru gidişinde önemli bir yol kat etmesini sağlayan Başbakan Yitzhak Rabin’i öldürmesi ülkeyi büyük kedere boğdu.
İSRAİL İLE SURİYE
Madrid Konferansı’nda alınan kararlar uyarınca İsrail ile Suriye temsilcileri arasındaki görüşmeler Washington’da başladı. Bu görüşmeler belirli aralıklarla ve ABD’den yüksek düzeyde yetkililerin katılımıyla büyükelçilik düzeyinde sürdürüldü. Aralık 1995 ve Ocak 1996 dönemlerinde gerçekleştirilen barış görüşmelerinde de yoğunlaşıldı. Ayrıntıya yer veren bu görüşmeler sonunda görüş birliği sağlanan önemli konularda gelecekte ortaya çıkabilecek tartışma ve anlaşmazlıklar belirlendi.
ÇOK TARAFLI GÖRÜŞMELER
Çok taraflı görüşmeler bölgede barışın sağlanması sürecinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Görüşmelerin amacı, normale dönmesi için gereken güven ortamını yaratmak ve önemli bölgesel sorunlara çözüm bulmaktır. Moskova’da düzenen, 36 ülkenin ve uluslararası örgütün katıldığı Çok Taraflı Ortadoğu Konferansı’nda ülke temsilcileri ortak bölgesel sorunların çevre, silah kontrolü ve bölgesel güvenlik, mülteciler, su kaynakları ve ekonomik gelişme gibi sorunlar ele alındığı beş komisyona ayrıldı. Bu komisyonlar zaman zaman bölgedeki çeşitli merkezler de toplanıp görüşmelerini yürütmektedirler.
21. YÜZYILA DOĞRU İSRAİL Başbakan Rabin’in Kasım 1995’te suikaste kurban gitmesinden sonra hükümet yeni bir başbakan atama yetkisini kullandı ve dönemin Dışişleri Bakanı Şimon Peres’i, Knesset’i feshetmek yetkisi dışında, başbakanlık koltuğunun tüm yetkileriyle donatarak göreve getirdi. Mayıs 1996 seçimleri Likud lideri Binyamin Netanyahu başkanlığında milliyetçiler, dinciler ve merkeziyetçilerden oluşan bir koalisyon hükümetini iktidara taşıdı. 1996 yılında, İsrail’e karşı İslami Arap terörü tırmanışa geçti. Ülke içinde onlarca intihar sadırısı gerçekleşti. Özellikle Kudüs kentinde otobüslere ve kalabalık merkezlere yönelik gerçekleştirilen bu intihar saldırılarında çocuk, kadın, erkek yüzlerce İsrailli yaralandı, büyük miktarda insan hayatını kaybetti. Hizbullah yanlısı teröristlerin Kuzey İsrail’e düzenledikleri saldırılara karşı Mayıs 1996 tarihinde “Gazap Üzümleri” Operasyonu gerçekleştirildi. Bu arada Umman ve Katar’da ticari temsilcilikler açıldı. Tel-Aviv’de Umman ticari temsilciliği açıldı. 1991: Körfez Savaşı sırasında İsrail Irak füzelerinin saldırısına uğradı, can kaybı olmadı. 1992: Çin ve Hindistan ile diplomatik ilişkiler kuruldu. 1994: Gazze ve Eriha’da Filistin halkına özerklik sağlandı. Vatikan ile diplomatik ilişkiler başladı. Fas ve Tunus’ta temettü büroları açıldı. İsrail Ürdün Barış Anlaşması imzalandı. Rabin, Peres ve Arafat Nobel Barış Ödülü’nü aldı.
Devam edecek…