Çocukların dil edinimi çoğu zaman sorunsuz bir şekilde gelişse de, konuşma becerileri bireysel farklılıklar gösterebilir. Çocukların dil gelişimi hızlarını belirleyen etkenler arasında, annenin eğitim seviyesi, aile bireylerinin dil gelişiminde gecikme, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimi ile bilişsel becerileri sayılabilir
Bebeklerin konuşmaya başlaması ‘agulama’ ile başlar. İlk zamanlar ba-ba, de-de, ga-ga gibi sesleri birleştirerek heceler oluştururlar. Daha sonra etraflarındaki insanlardan duydukları daha zor sesleri taklit etmeyle başlarlar. Zamanla sesleri nesne, hareket veya kişilerle bağdaştırarak yeni kelimeler öğrenirler.
1-3 yaş arasındaki çocukların dil becerileri incelendiğinde, söyleyebildikleri kelimelerden çok daha fazla kelime anlayabildikleri görülür. Ayrıca, bu yaştaki çocuklar kurabildikleri cümlelerden daha uzun ve zor cümleleri de anlarlar. Bu yaş aralığındaki çocuklar, kelime dağarcıklarına her gün yeni kelimeler eklerler.
Çocuklar önce etraflarında en çok gördükleri nesne ve kişilerin isimlerini öğrenirler ve söylerler. Zamanla bilişsel becerilerin de gelişimiyle “şimdi, gece, sonra” gibi zaman bildiren sözcükleri, “ben, onun, kimse” gibi zamirleri ve “hangi, ne kadar, neden” gibi soru sözcüklerini de kelime dağarcıklarına eklerler. Ayrıca şekil, büyüklük, renk gibi nesneleri tanımlamaya yardımcı kelimeleri de kullanmaya başlarlar.
Kelime bilgilerinin gelişmesiyle çocukların anlatı becerileri de gelişir. Çocuklar zamanla daha fazla kelime içeren daha uzun ve karmaşık cümleler oluşturup, kısa hikâyeler ve gelecek ile ilgili planlarını anlatırlar. Ayrıca duygu ve düşünceleri hakkında konuşmaya ve sorular sormaya başlarlar.
PEKİ, BU YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLARIN DİL GELİŞİMLERİNİ NASIL DESTEKLEMELİYİZ?
Annelere düşen en büyük görev çocuklarıyla bol bol konuşmak. Ne hakkında konuşacağım diye düşünmeyin. Çocuğunuzla oyun oynarken, mutfakta yemek pişirirken, onu giydirirken neler yaptığınızı açıklayarak ve kullandığınız nesneleri tanıtarak konuşmaya çalışın. Bu zamanlarda çocuğunuz da size sorular sormak, yeni bir şeyler anlatmak isteyebilir. Çocuklarınızın sorduğu sorulara sabırla cevap verin. Onun anlattıklarını dinlemek, sorular sormak ve sizin de başınızdan geçen bir olayı anlatmanız onun anlatı becerilerini destekleyecektir.
Çocuğunuza her gün kitap okuyun. Bu sayede çocuğunuz yeni kelimeler ve cümle yapıları öğrenecektir. Kitap okurken çocuğunuza sorular sorun, onun da size sorular sormasını teşvik edin. Resimli kitaplar çocukların resimleri sözcüklerle bağdaştırmasına ve kelime dağarcığının genişlemesine yardımcı olur.
Çocuğunuzla konuşurken veya kitap okurken insanların ya da hikâyedeki kahramanların duygu ve düşüncelerini ve bunların hangi davranışlara neden olduğunu açıklayın. Böylece çocuklar davranışların duygu ve düşüncelerle bağlantılı olduğunu anlar ve kendi davranışlarını açıklayabilmeyi öğrenirler.
Televizyon çocukların dil gelişimini destekleyen bir araç olarak görülmemelidir. Televizyonlarda çocuklara yönelik programlar ne kadar eğitici olsa da, çocuklar bu programlardan her zaman doğrudan faydalanamazlar. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, çocuklar en fazla yararı programı izlerken, bir yetişkin tarafından programda geçen kavram, resim veya karakterle ilgili soru sorma, açıklama ve tartışma durumlarında görür.
Okul öncesi dönemde çocukların hikâye anlatma becerileri ebeveynlerinin hikâye anlatma becerileriyle ilişkilidir. Çocuğunuza bir olay anlatırken veya bir kitap okurken, olayların zaman sıralamasını ve neden-sonuç ilişkilerini vurgulamak önemlidir. Yazılara bağlı kalmadan resimli kitapları kullanarak çocuklarınızın hikâye anlatma becerilerini destekleyebilirsiniz. Daha önce beraber okuduğunuz bir kitabı çocuğunuza vererek, resimlere bakıp hikâyeyi anlatmasını isteyebilirsiniz.
Çocuğunuza aldığınız oyuncaklar da onların dil gelişimlerini destekleyebilir. Ancak oyuncaklar tek başına bunu sağlamazlar. Oyuncakları araç olarak kullanarak, çocuğunuzla iletişim kurabilirsiniz. Birlikte oyun oynarken, oyuncakların renk, şekil ve büyüklüklerinden bahsedin. “Altında, üstünde, ilerde” gibi yer belirten sözcükleri kullanmaya çalışın. Örneğin, “topu bana ver” demek yerine “masanın altındaki topu ver” veya “kırmızı büyük topu ver” gibi ifadeler kullanmak çocuğunuzun dil gelişimini destekler.
Çocuğunuzun içinde bulunduğu farklı sosyal ortamlar onun dil gelişimine katkıda bulunur. Bu ortamlar, birçok yeni uyaran içerdiğinden çocuğunuzun kelime dağarcığının genişlemesini sağlar. Çocuğunuzla birlikte sirk, tiyatro, hayvanat bahçesi, müze, kukla gösterisi gibi farklı ortamlarda bulunmanız hem onun merakını arttıracak, hem de yeni kelimeler öğrenmesine yardımcı olacaktır.
Çocuklar bazen söyleyemedikleri sözcükler için farklı söyleyiş biçimleri yaratabilirler. Bu durumda evebeynler, çocuğun yanlış söylediği kelimeyi kullanmamalı ve çocuğu zorlamamalı, bunun yerine doğru söylenişini kullanmaya devam etmelidir. Çocuklar sizden doğru söylenişi duydukça, sizi model alarak telaffuzlarını düzeltecektir.
Çocuğunuz sizin anlattıklarınıza tepki vermiyorsa, ilgilenmediğini veya anlamadığını düşünebilirsiniz. Bu durumlarda çocuğunuzla iletişimi kesmeyin. Bazı çocukların evebeynlerini model alması zaman alabilir. Ayrıca çocuğunuz sizinle sözel olarak olmasa da, jest ve mimiklerle iletişim kurmaya çalışabilir. Bu davranışları sözel olarak çocuğunuza yansıtabilirsiniz. Örneğin, çocuk yerdeki arabasına işaret ediyor ise, çocuğa “arabanı istiyorsun” diyebilirsiniz. Böylece çocuğunuz da zamanla sözel ifadeleri kullanmaya başlayacaktır. Çocuğunuzun sözel ifadelerini ödüllendirmek, onun konuşmasını teşvik eder. ÇOCUKLARINIZIN DİL GELİŞİMİ İLE GÖRDÜĞÜ NESNELERİ AKILDA TUTMA BECERİLERİNİN NASIL GELİŞTİĞİNİ MERAK EDİYOR MUSUNUZ?
Koç Üniversitesi’nde kurulmuş olan Çocuk Dil Gelişimi Laboratuarımızda sizi ve çocuğunuzu yeni araştırmamızın bir parçası olmaya davet ediyoruz. Çalışmamızda 20-36 aylık çocukların laboratuarımıza gelip araştırma görevlimizle birlikte oynayacakları oyun sırasında, oyuncakları ayırırken akılda tutma ve yapılanı tekrarlama yeteneklerini gözlemleyeceğiz. Aynı zamanda sizinle birlikte çocuğunuzun dil gelişimini değerlendirmemizi sağlayacak bir anket dolduracağız. Bu testler çocuğunuzun hafıza ve dil becerilerinin gelişimi hakkında hem sizin, hem de bizim fikir edinmemizi sağlayacaktır. Tabi ki bütün çalışma boyunca çocuğunuzun yanında kalabileceksiniz.
Bu araştırmada doğru ya da yanlış yoktur. Çocuğunuzun yaptığı her şey bizim için çok önemli ve değerli! Eğer siz de çocuğunuzla birlikte araştırmamızın bir parçası olmak isterseniz, [email protected] adresine e-posta atmanız yeterli! Siz de çocuklarınızın bize ne kadar çok şey öğrettiğini görünce şaşıracaksınız.
Psk. Elda ASAEL FELDMAN