Euro Bölgesi ve ABD TÜFE, ABD konut başlangıçları, kapasite ve sanayi kullanımı rakamları haftaya damgasını vurabilecek veriler. Borsalar için sihirli sözcük ise ‘büyüme’. Bu nedenle global ekonomik büyümeye ilişkin gelebilecek her veri piyasalarda sert etkiler yaratacaktır. Bu süreçte izlenmesi gereken önemli bir gösterge de Euro/Dolar paritesi olacaktır.
Geçtiğimiz haftanın son günü açıklanan ABD istihdam rakamlarının yarattığı hayal kırıklığıyla başlayan satışlar aynı haftanın başında da etkisini hissettirdi ve Asya’da devam eden satışlar piyasaların haftaya satıcılı başlamasına neden oldu. Haftanın ilk yarısında gündemin sakin olması yurtdışı ile birlikte borsalarda da hareketin dar bir kanal içinde geçmesine neden oldu. Perşembe günü ile birlikte piyasaların özellikle ABD’de açıklanacak verilere odaklanması beklenmekte idi. Avrupa Bölgesi’nde kamu borç oranlarının yüksek olduğu söylenen ve notu düşürülen ülkelerden biri olan İspanya’dan gelen tahvil ihracına beklentilerden oldukça yüksek talep geldiği haberi sermaye piyasalarında alım fırsatı olarak değerlendirildi. Bununla beraber haftanın en önemli gelişmelerinden biri de hiç şüphesiz ki Çin’in ihracat rakamlarında %50’yi bulan artış olduğu haberiydi. Bu haberi biraz açar isek global büyümenin lokomotifi olması beklenen Çin’in ihracat ve ithalat rakamlarındaki artışı yatırımcılar tarafından ekonomik aktivitenin hızlandığının en önemli göstergelerinden biri olarak nitelendirilir. Ancak bu alımların devam etmesi bu veriyi teyit edecek başka verilerin de gelmesine bağlı. Önümüzdeki dönemde piyasalar üzerinde en fazla etki yaratması beklenen verilerin de global ekonomik büyümeye dair veriler olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle başta Çin ve ABD olmak üzere açıklanacak büyüme rakamları, sanayi üretimi, kapasite kullanımı, istihdam ve dış ticaret rakamları gibi verilerle navlun endekslerinin izlenmesi gereken önemli göstergeler olacağını düşünüyorum.
KURLARDAKİ DÜŞÜŞ VE BORSADAKİ BÜYÜME NE KADAR SÜRECEK?
Cuma günü ABD endekslerindeki ufak çaplı artıların ardından bu hafta Asya’da alımların devam etmesinin etkisiyle İMKB’de haftaya pozitif bir başlangıç yapıldı. Bu hafta bu pozitif görünümün devam etmesi için spot İMKB-100 endeksinin 55.500 üstünde kapanması gerektiğini düşünüyorum. Bununla beraber Dolar/TL kurunun da 1,5750 altına sarkması kurun 1,55-56 seviyesine kadar düşmesine sebep olabilir. Yaşanan bu olumlu seyre rağmen son birkaç haftada Avrupa tarafında bazı ülkelere yönelik kaygıların tekrar gündeme gelmesi piyasada olumsuz bir etki yaratabilir. Dolayısıyla bu konuya yönelik gelişmeleri dikkatle takip etmek gerekmekte. Borsalardaki olumlu havanın artarak devam etmesi için açıklanacak verilerin global ölçekte bir iyimserlik yaratmasına ihtiyaç duyulacağını düşünüyorum. Bu hafta açıklanacak verilere baktığımızda Almanya ve Euro Bölgesi’nden gelecek olan ZEW endeksleri izlenecek ilk önemli veriler. Çarşamba günü ise tam veri akışının oldukça yoğun olduğu bir gün. Euro Bölgesi ve ABD TÜFE, ABD konut başlangıçları, kapasite ve sanayi kullanımı rakamları haftaya damgasını vurabilecek veriler. Haftanın ön plana çıkan diğer verileri ve beklentilerini ise aşağıda bulabilirsiniz. Yukarıda da değindiğimiz gibi borsalar için sihirli sözcük ‘büyüme’ olacaktır. Bu nedenle global ekonomik büyümeye ilişkin gelebilecek her veri piyasalarda sert etkiler yaratacaktır. Global ekonomik büyümenin önündeki risk ise Avrupa Birliği. AB’deki krizin derinleşebileceğine dair yeni veri ya da haberler sert satışlara neden olabilir. Bu olasılığın göz ardı edilmemesi gerektiğini ve AB’den olumsuz veri akışının devam edebileceğini düşündüğümüzü belirtmek istiyoruz. Bu süreçte izlenmesi gereken önemli bir gösterge de Euro/Dolar paritesi olacaktır. Paritede 1,19’un altından başlayan alımların şu an için sadece tepki alımlarına bağlı olduğu unutulmamalı. Teknik olarak baktığımızda da 1,23 desteğinin kırılmasıyla birlikte paritede 1,16 seviyesine kadar olabilecek bir geri çekilmenin de önü açılmış oldu. 1,2300-1,2450 aralığında bulunan kritik direnç bölgesi aşılamadığı sürece bu olasılık canlı duracak ve paritede aşağı yönlü hareket potansiyeli devam edecektir. Bu nedenle paritede yaşanan bu çıkışlara şimdilik temkinli yaklaşmak gerekiyor. Kısacası bu hafta kısa vadeli yönün netleşebileceği bir hafta olarak göze çarpıyor. Hisse pozisyonları olan oyuncuların belirli seviyeleri baz alarak işlem yapması gerektiğini düşünüyorum. Sonuç olarak yaklaşık bir buçuk – iki aydır Türkiye ve dünya borsaları belirli seviyelerin üzerinde durmakta zorluk çekiyor. Dolayısıyla karda olan pozisyonlara kar stobu dediğimiz tahammülümüzün olduğu seviyelere kadar tutmalı fakat yeni hisse pozisyonları alırken temkin olmamız gereken bir haftadayız. Yukarıda belirttiğimiz gibi Dolar/TL 1.55-56 arası ve Euro/Usd 1,2300-2400 arasına dikkat etmemiz gerekirken borsada da geçen hafta gördüğümüz dip seviyelerin altına gelinmesi yatırımcıların karlarını veya zararlarını bu noktalara göre değerlendirmeleri gerekmektedir. İyi haftalar, bol şans.