Geçtiğimiz hafta piyasalardaki hacimsiz fakat yukarı yönlü hareket, Avrupa’da yaşanan krizin şu an için bittiğinin göstergesi. Yine de bu haftaki gelişmeleri
takip etmek gerek…
Geçtiğimiz hafta piyasalardaki hacimsiz fakat yukarı yönlü hareket devam etti. Geçen yazımda belirttiğim gibi Dolar/TL haftanın sonlarında 1.55-1.56 seviyesine gerilerken, Eur/USD paritesinde yükseliş 1.2450 seviyelerine kadar devam etti. Bu gelişme Avrupa Bölgesi’nde yaşanan krizin şu an için bittiğinin ya da piyasaların bunu göz ardı ettiğinin bir göstergesi. Dolayısıyla yeni, piyasaların fiyatlamadığı gelişmelere bu hafta dikkat edilmesi büyük önem arz ediyor.
Haftanın en önemli gelişmelerinden biri Moodys’in Yunanistan’ın notunu dört kademe birden indirmesi oldu. Kararın ardından piyasalarda kısa süreli bir şok yaşansa da, beklenen bir karar olması nedeniyle piyasalar bu şoku üzerinden çabuk atlattı. İçerde ise Merkez Bankası faizlerde beklendiği gibi değişiklik yapmadı ve ardından yapılan açıklamada faizlerin uzun süre düşük tutulacağı mesajını verdi. Yapılan bu açıklama faizlerin hızla gerilemesine neden oldu. ABD tarafında ise karışık veriler gelmesine rağmen tüm borsa endeksleri geçen haftaya göre yükselişle kapandı.
En başta da değindiğim gibi geçtiğimiz haftanın en dikkat çekeni önceki hafta da olduğu gibi gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yaşanan yükselişlerin oldukça düşük hacimlerle yaşanmış olması oldu. Bu durum yükselişlere kuşkuyla yaklaşıldığının piyasanın varolan şartlara bazı yatırımcıların inanmadığının bir göstergesi. Buna rağmen ufak çaplı alımların dahi endeksleri yükseltebiliyor olması şu an için olumlu bir durum. Bu nedenle olumsuz bir haber akışı olmadığı sürece varolan şartlarla hacimsiz yükselişin devam edebileceği de göz ardı edilmemli.
Haftaya Çin Merkez Banaksı’ndan gelen flaş açıklamanın etkisyle olumlu bir başlangıç yapıldı. Çin, yaklaşık iki yıldır Dolar’a karşı değerini sabit tuttuğu Yuan’ın Dolar karşısında sınırlı da olsa değerlenmesine izin vereceğini açıkladı. Uzun süredir başta ABD olmak üzere birçok ülke Çin’i, Yuan’ın değerini düşük tutarak dış ticarette haksız rekabet yarattığı konusunda eleştiriyorlardı. Bu eleştirilerin dozunun haftasonu yapılacak olan G 20 zirvesinde daha da artacağı ve masada Çin’in bu konuda sıkıştırılması bekleniyordu. Çin Merkez Bankası attığı bu adımla bu baskıların büyük bir kısmını bertaraf ederek Çin yönetimini rahatlatmış oldu. Çin bu kararına ne kadar sadık kalır daha doğrusu Yuan’ın ne kadar değerlenmesine izin verir bunu zaman gösterecek ama kısa vadede piyasaları olumlu etkileyeceği kesin. Orta ve uzun vadede ise Çin’in bu potilikayı 2011’e de taşıyıp taşımayacağına dair vereceği sinyal piyasalarda çok daha sert hareketlerin önünü açabilir. Çin’in bu politikayı 2011’e de taşıyacağını sinyalinin alınması borsalarda ciddi yükselişler yaşanmasına neden olabilir. Aksi takdirde bu haberin etksisi kısa vadede olumlu orta ve uzun vadede notr olarak kalacaktır.
ABD, KONUT SATIŞLARINI VE FED FAİZLERİNİ BEKLİYOR
Bu hafta açıklanacak verilere baktığımızda ise salı günü ABD’de açıklanacak olan mevcut konut satışları ve çarşamba günü FED faiz kararı ve ardından yapılacak açıklama ön plana çıkıyor. FED’in fazi kararı sonrası yapacağı açıklamada “faizlerin uzun bir süre düşük seyredeceği” ve “işsizlik hâlâ büyük sorun” açıklamalarına yer verilmesini bekliyorum. Bu açıklamarın da piyasalarda çok fazla etkiye neden olmayacağını düşünüyorum. İyi haftalar, bol şans.