Naziler tarafından Auschwitz’e gönderilen ilk konvoydan hayatta kalanlar, o günden tam 70 yıl sonra, 14 Haziran günü, yaşamlarını yitiren kişileri anmak üzere aynı tren yolculuğu ile kampa geri döndüler
1940 yılının 14 Haziran günü, Polonya kenti Tarnow’dan 728 siyasi tutuklu, Naziler tarafından 140 kilometre doğuda yer alan Auschwitz-Birkenau ölüm kampına gönderildiler.
Onlar çoğunluğu gaz odalarında öldürülen veya kampta zoraki işçi olarak çalıştırılan Yahudi ve Hıristiyan Polonyalılardı. Bu Polonyalılardan hayatta kalma şansını bulmuş olanlar, Tarnow’dan yola çıkıp 70 yıl önceki tren yolculuğunu yeniden yaparak Oswiecim’deki kampa ulaştılar.
İlkin Tarnow kentinde o dönemin tren istasyonunun yer aldığı mekanda bir tören düzenlendi. 1940 yılının 14 Haziran günü Nazi kampına gönderilen 728 tutuklunun adının yazılı olduğu bir anıtın açılışı yapıldı. Birinci konvoydan hayatta kalan pek az kişiden biri olan Kazimierz Zajac, Auschwitz’de kalmış tutuklular ve Tarnow kenti okullarından öğrenciler törene katıldılar.
Tarnow’daki törenden sonra yola çıkan tren, 70 yıl önceki tutuklu yolcuların Paris’in Nazilerce işgal edildiğini ilk kez duydukları Krakow kentinde kısa bir süre için durdu.
Almanlar ilk konvoyun yolcularını ürkütmek istememişlerdi. O konvoyda bulunan ve bugün 89 yaşında olan Jozef Stos bu durumu şöyle açıklıyor: “Bize Almanya’ya işçi olarak gönderildiğimizi söylediler. Trende kimse bize eziyet etmedi, tartaklamadı.”
Konvoyda yer alan tutuklular, Polonya’nın 1939 Eylül ayında işgalinden sonra Almanlar tarafından etkisiz hale getirilen Polonya Ordusu’na katılmaya çalışırken yakalanan yaşları henüz 20’ye varmamış gençlerdi.
Auschwitz’in 261 numaralı tutuklusu Kazimierz Zajac; “O kadar gençtik ki, bir gençlik kampına götürüldüğümüzü düşündük. Oysa oraya varıp da dayak yedikten sonra gerçeği idrak ettik” demekte. Zajac oradaki Yahudiler için özgür kalmanın tek yolunun krematoryumun bacasından duman olarak yükselmek olduğunu söylüyor.
Auschwitz’de 243 numaralı tutuklu Jerzy Bielecki; “Trenin Krakow’a girdiği an özellikle belleğime kazındı. İstasyondaki oparlörlerden; ‘Paris düştü!’ sesleri yankılanıyordu. Çok kötü hissettik, Almanların yenilmezliğini idrak edip, daha bir çaresiz hissettik” sözleri ile o günkü anılarını dile getiriyor.
Papaz Tadeusz Rakoczy trenin hedefine varması ile birlikte düzenlediği kısa ayinin ardından; “İşte o gün insanlık tarihinin en karanlık bölümü açılmış oldu” dedi.
Bu simgesel anma günü Auschwitz müzesinde düzenlenen bir tören ve Polonyalı sanatçı Josef Szajna’nın eseri olan heykelin açılışı ile devam etti. Auschwitz-Buchenwald ölüm kamplarında bir tutuklu olan Szajna, 2008’de Varşova’da yaşamını yitirdi.
Auschwitz’in yakınındaki Birkenau 1942’de kuruldu ve gaz odaları Almanların “Nihai Çözüm” kararına hizmet etti.
Auschwitz-Birkenau’da öldürülen 1.3 milyon kişinin 1.1 milyonu Polonya ve Nazi işgalindeki diğer ülkelerden getirilen Yahudilerdi. Diğer kurbanlardan 75 bini Yahudi olmayan Polonyalılar, 21 bini Romanlar, 15 bini Sovyet savaş esirleri, diğer 15 bini de çeşitli ülkelerden direnişçilerdi. Auschwitz-Birkenau 1945 yılının Ocak ayında Sovyet Ordusu tarafından özgürlüğüne kavuşturuldu. Bu kamplara kalkan binlerce tren seferlerinden ilkinin 728 yolcusundan yaklaşık 300’ü hayatta kalma şansına sahip oldu.