Spor dünyasında ardı ardına ilginç şeylerin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Son bir ay içerisinde farklı branşlarda sürprizlerle karşılaşıyoruz. Sanırım Federer’ın ‘Dev Avcısı’ Soderling’e yenilerek Roland Garros’a erken vedasıyla başladı bu süreç...
Yaklaşık bir buçuk ayda gerçekleşen pek çok olay geliyor aklıma. Bütün sene kaybettiği maç sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen Barcelona, Caja Laboral’e üç maç arka arkaya kaybederek İspanya Basketbol Ligi (ACB) şampiyonluğunu kaçırdı. Haklarını teslim etmek gerekir aslında. Caja Laboral, Barcelona’yı üç kere yenerek şampiyon oldu. İlk cümleyi “Kötü notu öğretmen verir, iyi notu öğrenci alır” yaklaşımıyla yazdığımı fark ettim.
Bu arada başlayan Dünya Kupası’nda sürpriz sonuçlar ortaya çıktı. İspanya – İsviçre’ye yenilirken yaklaşık iki senedir oynadığı resmi maçlardaki ikinci mağlubiyetini aldı. İtalya, oldukça kolay gözüken grubunda galibiyet bile alamadan grup sonuncusu olup kupaya erken veda etti. Fransızların eleneceğini tahmin etmekle beraber buna inancım Meksika ve Uruguay’a olan güvenimden kaynaklanıyordu; kendi içlerinde bu kadar olay yaşayacaklarını tahmin etmek mümkün değildi. Bu arada dünyadaki her futbolcu Dünya Kupası’nda sahaya çıkmak için can atarken Fransızların gerekçesi ne olursa olsun bu tavırlarını anlamak mümkün değil. Domanech’i hiç sevmesem de dört sene evvel Dünya Kupası Finali oynayan takımın başında yine onun olduğunu da unutmamak gerek. Fransız futbolu için zor bir dönem. Afrika takımlarından bir tek Gana gruptan çıkmayı başarırken Avrupa takımları beklenenin çok altında performans gösterdiler. Buna karşın Asya’dan Asya’nın Ronaldo’su Honda önderliğindeki Japonya ve Güney Kore beklentilerin biraz üstüne çıkarak gruplarından çıkmayı başardılar. Bu arada turnuvanın plastik top efekti veren resmi topu ile ilgili laboratuar ortamında çalışmalar başlatılmış.
EN UZUN TENİS MÜCADELESİ
Bu arada tarihin en uzun Grand Slam mücadelesi geçtiğimiz Salı-Perşembe günleri arasında Wimbledon’da Mahut ile İsner arasında oynandı. Son seti 70-68 Isner’in üstünlüğü ile tamamlanan müsabaka da unutulmayacak maçlar arasındaki yerini şimdiden aldı.
Daha önce defalarca yazılarıma konu olmuş Partizan’ın efsane koçu Dusko Vujosevic’in ise geçtiğimiz Cuma günü itibariyle CSKA Moskova ile üç senelik sözleşme imzaladığı açıklandı. Vujosevic, Partizan sisteminin oturmuş bir düzen olduğunu ve kendisi olmadan da işleyebilecek durumda olduğuna inandığını açıklarken, CSKA’ya transferiyle küçük denizin büyük balığı olduğu iddiasındakileri haksız çıkarabilecek mi? Bu arada genç Çek yıldızı, Vesely’yi de yanında götüreceği konuşuluyor.
BEŞİKTAŞ’IN QUARESMA’SI
Beşiktaş Quaresma’yı transfer etti. Galatasaray’ın bir zamanlar Klinsmann’ı, Insua’sı vardı durmadan servis edilen, Fener’in birkaç senedir süren Paulsen’i, bütün büyüklerin Altıntop kardeşleri... Her transfer döneminde sıkılmadan gündeme gelir bu isimler ve hep bir umut beklenirler. Quaresma’da İnönü’de Beşiktaş’ı perişan ettiği günden beri Çarşı’nın dilinden düşmeyen isimlerden biri idi. Yönetim büyük iş yaptı fakat insan sarrafı Mourinho’nun oynatamadığı Q7’yi oynatabilmek zor olabilir. Bekleyip göreceğiz. Bu arada yönetim Quaresma da ne kadar başarılıysa Schuster’in transferi süresinde ilişki yönetiminde de bir o kadar başarısız oldu. Söylemeden geçemedim. (Not: Galatasary’ın Alex Song’u Arsenal’dan alacağına dair bir söylenti çıktı basında. Wenger’in oğlu gibi sevdiği iki senedir üstüne titreyip sürekli ne kadar değerli olduğunu ve nasıl gelişme gösterdiğini anlattığı Song’u niye ve nasıl bırakacağı konusunda biri beni aydınlatırsa sevinirim)
Belki bu sürprizlerin arasına eklenmesi gereken en ilginç olaylardan biri ise son 41 yılda üçüncü kere Maccabi’nin İsrail basketbol ligini kazanamayışı oldu. Finalde Hapoel Gilboa’ya 90-77 yenilen Maccabi’de, Pini Gershon ilk kez takımın başında iken şampiyonluğu kaçırdı. Üstelik kendisinin son göreve gelişinden evvel kovulan ve bir oyunculuğu döneminde bir Maccabi efsanesi olan Oded Katash’ın takımına... Katash, Panathinaikos’da oynadığı dönemde de final maçında 17 sayı atarak Maccabi’nin Eurloeague şampiyonluğuna engel olmuştu. Bu depremin sonucunda görevden alınan Gershon’un yerine ise eski Efes Pilsen ve Rusya Milli takımı koçu David Blatt getirildi. Blatt ile birlikte Maccabi’nin eski yıldızlarının da yavaş yavaş yuvaya döneceği konuşulmaya başladı.
Dünya Kupası istediğimiz kalitede geçmese bile yaz dönemi oldukça ilginç geçiyor... Bakalım önümüzdeki günlerde daha neler göreceğiz…