YAHUDİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR/ NİDA -2

Yusuf BESALEL Kavram
22 Aralık 2010 Çarşamba

Tanaim zamanında Nida ile ilgili olarak, özellikle Mişna, Tosefta ve Sifra’da yer alan metinlerde; Rabiler yıkanmanın her iki cinsiyet için gerekli olduğunu kabul etmişler ve belirli ölçüleri olan bir doğal su havuzuna (mikve) girmeleri gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak “Zav”lar bu kategoriye girmez. Öte yandan, değişik renkte kanamaları; lekeler; gebelikten kaynaklanan düzensiz kanamalar; şüpheli lohusalık, menapoz, yetersiz beslenme sonucu oluşan kanamalar, bu döneme dahil edilmiş çeşitli vakalar arasındadır. Üç gün arka arkaya devam eden bir vajinal kanama, bir kadının “zava” olarak kabul edilmesi için yeterli görülmekteydi. Bir adet döneminin bitimi ile yenisinin başlaması arasında asgari süre (11 gün)“Moşe’nin Sinay’da aldığı yasaklardan” biri olarak tanımlanarak; bu şekilde normal veya anormal kanamaları teşhis eden bir sistem geliştirilmiştir. Bet Amikdaş’ın yıkılması sureti ile beraber uygulanan ritüellerin battal bir hal alması, din adamlarının Biblik yasaların ihlal edilmemesi açısından daha da kısıtlayıcı yasamalar getirmesine neden olmuştur.

Tanaim döneminin sonunda R. Yeuda Anasi, kirli veya temiz kanın tanımlanması veya adet günlerinin hesaplanması hususlarında düşülebilecek kuşkular nedeniyle; üç gün kanama gören bir kadının, yedi gün temiz olarak beklemesi gerektiğine (Nidda, 66a) karar vermiştir. R. Huna (Yeruşalayim, Talmudu; Berahot, 5:1) bir kadın bir hardal tohumu boyunda bir kan damlası kadar bir vajinal kanama gördüğünde, bu yüzden yedi temiz gün beklemesi gerektiğini beyan etmiştir. Bu yasa, Babil Talmudu’nda da R. Zeira’nın ismi ile beraber geçer. Bu Talmudik yasalarla kadınlar, Tora’daki Nida konumundan daha sıkı bir konum ifade eden “zava” kategorisine alınıyordu. Bu, Şulhan Aruh’taki ve günümüzdeki Ortodoks anlayışına göre “Nida” tanımını oluşturur. Samariler ve Karaylar, yedi gün süren ve Biblik tanımlamaya uyan Nida kavramını kabul ederler; yıkanma da banyo küvetlerinde gerçekleştirilebilir. Talmudik dönemde erkeklerdeki jenitalboşalmadan sonra ritüel arınma şartına sıkı bir şekilde uyulmuşsa da; zaman içinde bu konuyla ilgili ritüel alandaki kısıtlamalar gevşetilmiş olup, günümüzde ancak dar bir çevre tarafından uygulanagelmektedir. Nida ile ilgili olan ve ailenin saflığı yasaları olarak ta bilinen dinsel kurallar ise, “karet” cezası nedeniyle ciddi bir şekilde uygulanmayı sürdürmüşlerdir. Bu kurallara uyma, Ortodoks Yahudilik ile diğer akımlar arasında bir ayırımı da simgeliyordu. Örneğin 19.cu yüzyılda Reform Yahudiliği, Nida yasalarını modası geçmiş olarak nitelendirmiş ve çağdaş birçok evdeki yıkanma imkanlarıyla bağdaşmadığını ileri sürmüştür. Conservative Yahudilik ise, bir ölçüde ritüel kirliliğin asgari gün sayısını 12’den 11’e düşürmeyi önermiştir.

 

devam edecek...

Kaynakça: “Yahudilik  Ansiklopedisi”,

Cilt I, II, III Yusuf Besalel