2008 yılında Washington’da Bill Clinton’ın danışmanlarından Jeremy Ben Ami liderliğinde kurulmuş olan ve çoğu zaman İsrail Hükümeti’nin tepkisi ile karşılaşan J Street, kendisini İsrail ve barış yanlısı olarak tarif ediyor ve İsrail’le yan yana barış içerisinde var olacak bir ‘Filistin Devletini’ destekliyor
2008 yılında Washington’da Bill Clinton’ın danışmanlarından Jeremy Ben Ami liderliğinde kurulmuş olan ve çoğu zaman İsrail Hükümeti’nin tepkisi ile karşılaşan J Street, kendisini İsrail ve barış yanlısı olarak tarif ediyor ve İsrail’le yan yana barış içerisinde var olacak bir ‘Filistin Devletini’ destekliyor
ABD’deki Yahudi lobisi denildiği zaman akıllara ilk gelen, “ABD dış politikasını, her koşulda İsrail çıkarlarına göre yönlendirebilen, İsrail Devleti’nin Ortadoğu’da attığı her adımı körü körüne destekleyen Yahudi kurumları” düşüncesidir. Ancak 2008 yılında Jeremy Ben Ami liderliğinde kurulmuş olan ve birçok zaman İsrail Hükümeti’nin tepkisi ile karşılaşan J Street, ABD’deki Yahudi lobisini oluşturan bütün Yahudi kurumlarının aynı hedefler doğrultusunda hareket etmediğini gösteriyor.
J Street kimdir?
J Street, 2008 yılında ABD’nin başkenti Washington’da Jeremy Ben Ami liderliğinde kuruldu. Günümüzde J Street Yürütme Kurulu Başkanı olan Jeremy Ben Ami daha önce ABD Başkanı Bill Clinton yönetiminde iç politika danışman yardımcısı olarak görev aldı.
J Street, kendisini İsrail ve barış yanlısı olarak tarif ediyor ve İsrail’le yan yana barış içerisinde var olacak bir ‘Filistin Devleti’ni destekliyor. Ortadoğu’da savaş yerine barışı destekleyen bir ABD politikası arzulayan J Street, ABD’nin Irak’tan çekilmesini de destekliyor. Hamas ve İran da dahil olmak üzere, İsrail’in düşmanlarıyla diyalog kurması gerektiğine ve İsrail-Suriye barış anlaşmasının gerekliliğine inanıyor. Askeri çözüm yerine politik çözümün gerekliliğini savunan J Street, bu hedeflere yönelik iki ana yol belirlemiş; Birincisi; İsrail ve Filistin sorununa iki devletli bir çözüm getirebilecek ve Ortadoğu’da geniş çaplı bölgesel bir barış sağlayabilecek bir ABD için finansal yardım sağlamak; ikincisi ise hem ABD’li Yahudi vatandaşları arasında hem de uluslararası camiada İsrail ve Ortadoğu ile ilgili tartışma ortamları yaratmak.
J STREET 3 AYRI BİRİMDEN OLUŞUYOR J Street, J Street PAC ve J Street Education Fund
J Street, Ortadoğu’da Arap-İsrail anlaşmazsızlıklarını ve İsrail- Filistin sorununu diplomatik ve barışçıl yöntemler ile ortadan kaldırabilecek güçlü ve lider bir ABD için yardım ve destek sağlayan, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş. J Street PAC (Political Action Committee) ise politik kampanyalar için finansal yardım sağlama kapasitesine ve seçimler öncesi kongre adaylarına hem siyasi hem de finansal yardım sunabilme gücüne sahip politik bir komite.
J Street Eğitim Fonu (J Street Education Fund), J Street ailesine 2009 yılında katılan bu kurum, İsrail ve Filistin sorunun iki devletli bir çözüm ile ortadan kaldırılabileceğine dair bilgilendirmeyi ve Amerikan Yahudi toplumu içerisinde barış yanlısı bir görüş oluşturmayı amaçlıyor.
J Street kurulduğu ilk sene desteklediği 42 kongre adayı için yaklaşık 600 bin dolarlık bir fon sağladı. Federal seçim komitesi verilerine göre birçok Müslüman ve Arap kökenli Amerikan vatandaşının, İran yanlısı kurumların, ayrıca Arap ve İran yanlısı derneklerde aktif görevler üstlenen Lübnan asıllı Amerikalı iş adamı Richard Abdoo ve İran asıllı Amerikalı Genevieve Lynch’in de binlerce dolarlık bağışta bulunduğu bu fon sayesinde 34 aday kongreye seçildi.
Obama yönetiminin en üst düzey yetkilileriyle yakın ilişkilerde bulunan J Street, Mayıs 2009’da UPZ (Union of Progressive Zionists) ve 1 Ocak 2010 tarihinde Brit Tzedek (Jewish Alliance for Justice and Peace) ile birleşerek 10 binlerce gönüllüsü olan oldukça güçlü bir örgüt konumuna erişti. UPZ İsrail ve Filistin barışını desteklemek amacıyla üniversite gençliğine yönelik faaliyetlerde bulunurken, Brit Tzedek İsrail-Filistin barışını ve iki devletli bir çözümü destekliyor.
J Street, son Gazze Savaşı’nda İsrail’e acil ateşkes çağrısında bulundu
J Street, İsrail’in Aralık 2008 tarihinde, Hamas’ın İsrailli sivillere ve askeri birimlere karşı kassam roketli saldırılar yaptığı gerekçesi ile başlattığı Gazze Savaşı’nın ilk gününde yaptığı açıklamada; İsrail Devleti’ne acil ateşkes çağrısında bulunmuştu. Açıklamasında ayrıca, AB, ABD, Birleşmiş Milletler ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü başta olmak üzere tüm dünya kamuoyuna seslenen J Street, 2006 yılındaki İsrail-Lübnan Savaşı sırasında olduğu gibi birçok insanın hayatını kaybetmesini beklemeden bir şeyler yapılması gerektiğini vurguladı. ABD hükümetinin diplomatik girişimlerde bulunması için bir imza kampanyası başlatan J Street, kampanyası metninde; “Hem İsrail’in askeri operasyonlarının hem de İsrail’e yönelik tüm roket saldırılarının durdurulabilmesi için, Gazze’ye yasadışı yollarla silah sokulmasının engellenmesi ve İsrail’in Gazze ambargosunu bitirmesi için her iki tarafında çıkarlarına uyacak bir ateşkes anlaşmasının yapılmasını sağlayacak acil ve güçlü bir ABD diplomasisini destekliyorum. Bu diplomasi hem ABD, hem İsrail, hem de Filistinlilerin çıkarları için gereklidir” sözleri yer aldı.
Türkiye’nin Ortadoğu siyasetini etkileyen ve Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin iyice gerildiği Mavi Marmara olayından sonra ise, BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’e soruşturma başlatmasını engellemek amacıyla ABD Kongresi’nde dolaştırılan dilekçe için “Bu dilekçe, ABD’nin Ortadoğu’daki barış ve güvenlik çıkarları için değil, iç siyasi tüketim için hazırlanmıştır” yorumunu yaptı. Kongre üyelerini ‘İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözüm sağlanmasının aciliyetini vurgulayan görüşler’ ifade etmeye ve dilekçeyi imzalamamaya çağırdı.
30 Eylül 2010 tarihinde Washington Times’da yer alan bir habere göre J Street, Kasım 2009’da, İsrail’in Gazze’de savaş suçu işlediğine dair bir rapor hazırlayan Güney Afrikalı Yargıç Richard Goldstone ile ABD’li kongre üyeleri arasında bir görüşme ayarladı. Hemen ertesi gün Jeremy Ben Ami Jerusalem Post’a, J Street’in herhangi bir görüşme ayarlamadığını sadece kongre üyeleriyle bir iki telefon görüşmesi yapıldığını ancak İsrail’in Goldstone ile ilgili hassasiyetini bildiklerinden bu konudan uzak durulduğunu açıkladı. O tarihlerde J Street’in İsrail’deki irtibat sorumlusu olan, İsrail parlamentosu Knesset’in merkez-sol İşçi partili eski üyesi Colette Avital, J Street’ten ayrılma sebeplerinden birinin de Goldstone ile olan ilişkileri olduğunu belirtti.
J Street’in İsrail ile ilişkileri
J Street’e göre, İsrail’e zarar veren politik kararları eleştirerek de İsrail yanlısı olunabilir. Hatta İsrail’in dostu olduğunu iddia edenler İsrail’in zarar verici politikalarını eleştirmelidir. Tam da bu sebepten, İsrail hükümeti J Street’e karşı tavır almış olsa gerek.
İsrail’in ABD Konsolosu Michael Oren, J Street’in 22 Ekim 2009 yılında düzenlediği açılış organizasyonuna, “J Street İsrail çıkarlarına zarar verebilecek durumları destekliyor” diyerek katılmadı. Eleştirilerini daha sonra da sürdüren Oren, J Street’i İsrail Hükümeti’nin tüm fikirlerine karşı olduğu gerekçesiyle “benzersiz bir sorun” olarak tanımladı. Açılış organizasyonuna İsrail’in Kadima Partisi Genel Başkanı Tzipi Livni de zamanı olmadığı gerekçesiyle katılamadı. Ancak J Street Yürütme Kurulu Başkanı Jeremy Ben Ami’ye gönderdiği mektupta kendisini tebrik eden Livni, Kadima Partisi’nden üyelerin açılış organizasyonuna katılacağını belirtti. Livni gönderdiği mektupta şöyle devam etti; “İnanıyorum ki Amerikalı Yahudi toplumu da İsrail’in demokratik bir Yahudi Devleti olarak geliştiğini görmeyi arzuluyordur. Ben de sizinle aynı inancı paylaşıyorum. İsrail-Filistin sorunu, ancak yan yana barış ve güvenlik içinde yaşayacak iki devletli bir çözüm ile ortadan kaldırılabileceğinin algılanması ile bitecektir. İki devletli çözüm hem İsrail’in, hem ABD’nin, hem Filistinlilerin, hem de tüm bölge ülkelerinin çıkarları için en uygunudur.”
Şubat, 2010’da İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan hiçbir yetkilinin, İsrail’i ziyaret eden ABD’li kongre üyesiyle görüşmemesi üzerine dışişleri bakanlığı, buluşmada kongre üyesine J Street’in bir üyesinin eşlik ediyor olmasını sebep gösterdi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon J Street için “Benim en fazla zoruma giden şey, kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışmaları. Kendilerini İsrail yanlısı olarak tanımlamamaları gerekiyor,” yorumunu yaptı. İsrail Dışişleri Bakanlığının görüşmeyi kabul etmemesini Haaretz Gazetesi, “Amerikan Yahudi toplumuna saygısızlık” olarak niteledi.
J Street, İsrail Devleti’ne birçok kez İsrail yanlısı olduğunu ilan etmek zorunda kaldı. İzlediği politikaların İsrail’in çıkarlarına aykırı olduğunu iddia edenleri, “İsrail yanlısı olmanın ne olduğunu tartışmak gerek” şeklinde yanıtlayan kurum üyeleri bölgede barışı savunduklarını dile getiriyorlar.
J Street’in izlediği politika yüzünden, birçok zaman İsrail’den tepki almasına rağmen Amerikan Yahudi toplumundan geniş bir destek alıyor. ABD doğumlu İsrailli tarihçi ve analist Gershom Gorenberg, ABD’de aylık yayınlanan politika içerikli American Prospect Dergisi’ne yazdığı makalesinde, “J Street sadece ABD dış politikasının değişmesinde değil, aynı zamanda Ortadoğu haritasının değişmesinde de etkili olacak gibi gözüküyor” yorumunu yaptı.
J STREET NE TÜR BİR POLİTİKA İZLİYOR?
Golan Tepeleri’nin Suriye’ye bırakılması, İsrail’in 1967 sınırlarına çekilmesi, Kudüs’ün paylaşılması gibi fikirleri savunan J Street, Ortadoğu barışının, İsrail’in yerleşim birimleri kurmaktaki ısrarından dolayı tıkandığını düşünüyor ve bu konudaki görüşlerini şöyle açıklıyor; “İsrail’in işgal altındaki topraklarda yerleşim merkezleri inşa etmesi barışın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Bu inşaatların sürdürülmesi bir tek barışa engel olmakla da kalmıyor, aynı zamanda İsrail’in ekonomisini, askeri gücünü ve demokrasisini tüketiyor, otoritesini sarsıyor.”