20 Ocak Perşembe akşamı Moiz Aziz’in dostları İYD’nin geniş salonunu doldurdu. O gece Moiz Aziz’in limudu (mevlut) değildi. Bir araya gelmenin amacı, onu akıllarımızda yer ettiği duruşuyla, dudaklarda bir tebessümle anımsamaktı.
Salonda hep birlikte yenen yemek sürecindeki sohbetlerde, her masada Moiz Aziz konuşuldu, onun mizah yazarlarına taş çıkartan maceraları anlatıldı. İYD’nin Başkanı Janet Mayer yaptığı konuşmada; çalışma arkadaşı Moiz Aziz’in her gün mucizevî yeni bir proje ile uyandığını ve bu projeyi hayata geçirmeye çalıştığını söyledi. Janet Mayer; “Moiz’in nasıl yaşadığını Albert Einstein’ın bu sözleri çok güzel anlatır: Hayat iki şekilde yaşanır ya hiç mucize yokmuş gibi, ya da her şey mucizeymiş gibi. Moiz de mucizevî projelerini hayata geçirerek burada yaşayan insanların mutlu olması için çalıştı. Kalplerde yaşayanlar asla ölmez” sözleri ile konuşmasını tamamladı.
Hahambaşı Rav İsak Haleva yardım konusuna odaklı konuşmasında Moiz Aziz’in her gün mutlaka İYD’ye uğrayıp pansiyonerlerle yakinen ilgilendiğini dile getirdi.
O gece İYD’de bir ilke tanık olduk; ilk kez cemaatimizin bir bireyi yakın dostu hakkında bir film yapmıştı. Dr. Seyfi İşman’ın, çekilmiş filmlerden, hayatının çeşitli evrelerinde görüntülenmiş fotoğraflarından, aile ve dostlarının güncel anlatılarından Moiz Aziz ile ilgili kurguladığı filmi hep birlikte izledik.
Moiz Aziz’in dünyaya geldiği Edirne kenti görüntüleri, çocukluk ve gençlik fotoğrafları ile başlayan filmin ilk bölümünde Aziz’in kendi ağzından bir zamanlar Edirne’deki Yahudi yaşamını dinledik. Ardından çocukluk arkadaşı Dr. İda Pardo, Moiz’in öğrenme azmini, gitar çalmaya merak salıp, katıldığı Trakya Müzik Festivali’nden ödülle döndüğünü anlattı.
Moiz Aziz’i filimde kızlarının, damatlarının, bacanağının, filmin yönetmeni Dr. Seyfi İşman’ın ağzından dinledik. Çeşitli hatıralar dile getirilirken, hepimizin malumu olan dürüstlüğü, yalınlığı, yardımseverliği, hayata bakış açısı, mizaha düşkünlüğü örnekler ve yaşamından kesitlerle yansıtıldı.
Başkanlığı döneminde yaptığı bir konuşma... O konuşmasının beni en çok etkileyen sözcükleri aklımda kaldığı kadarıyla şöyle: “Bir elinizle pansiyonerlere sevgi ve huzur verecek, diğer elinizle bunun size verdiği mutluluğu toplayacaksınız.”
Moiz Aziz’i filimde 45 yıllık dostu, en iyi arkadaşı, komşusu sıfatı ile İzak Kolman’dan da dinledik. Salonda bulunan her birimiz, Moiz Aziz’in yaşamındaki anılar dile getirilirken onunla dostluğumuz icabı, bu yaşamın bir yerinde kendimizi de bulduk. Bazen sözü geçen zaman veya mekânda, bazen de yansıtılan fotoğraf karelerinde…
İzak Kolman, dostunun skeçlerde oynamaktan nasıl zevk aldığını, rolüne uyum sağlamak için nasıl çalıştığını dile getirirken, ekrana farklı zamanlarda farklı rollere bürünmüş Moiz’in görüntüleri yansıdı. Çok yakında, geçtiğimiz Purim Bayramı’nda sahnelenen skeçte de hepimizi güldürmüştü. Moiz Aziz, dalgınlıkları sonucunda sık sık başına gelen olayları, güldürüye dönüştürerek anlatması ve dostlarını gülmekten kırıp geçirmesi ile de ünlüydü.
Ve ‘Dantelacı’ filminde Yasef Efendi rolündeki Moiz Aziz… Yokuşlu yollarda yanında atı ile ilerleyen, evlerin pencerelerinden uzanan hanımlara iplik, ibrişim satan Moiz Aziz. Şalom Gazetesi’nin düzenlediği Gila Kohen Öykü Yarışması’nda Eli Aji’nin ‘Dantelacı’ adlı öyküsü ödül almış, Eytan İpeker tarafından filme çekilerek bir sonraki ödül töreninde gösterilmişti.
Dr. Seyfi İşman’ın hazırladığı filmin son karelerinde Mavi Yolculuk var, bu yolculuğa birkaç kez çıktığımız teknemizin adı Estergon. Herkesin ufacık bir çantayla çıktığı Mavi Yolculuğa nedense hep iki koca valizle gelen Moiz Aziz’in meraklı bakışlar karşısında iki valizindeki eşyalarını üşenmeksizin ve açıklamalarda bulunarak tek tek göstermesinin görüntülerini de ekranda izledik. Filmin son ve durağan karesi bize gülümseyen dost canlısı Moiz Aziz fotoğrafıydı. Etrafıma bakındım dudaklarda gülümseme, göz pınarlarında bir damla gözyaşı vardı…
İYD’de eski başkanları Moiz Aziz için düzenlenen etkinlik bir vefa gecesi miydi? Bence, bunca yıl dostluğu, yardımseverliği, neşesi ve mizah anlayışıyla ailesinde, cemaatimizde ve her birimizin hayatında önemli yeri olan Moiz Aziz’in, kızı Nancy’nin dediği gibi, erken ölümü sonucu, bizlerle birlikteliğini yarım bıraktığı duygusuyla, gerçeğe dönüşmüş bir geceydi. Dr. Seyfi İşman’ı, bu filmi yapmaya iten sebeplerden biri de bu yarım kalmışlık duygusuydu belki de.
2004-2007 yılları arasında İYD’nin başkanlığını yapan Moiz Aziz’i çalışma arkadaşları onu yenilikçi ruhu, özverisi ve her gün yeni projeler üretmesi ile anımsarlar. Bir Hanuka Bayramı gecesi yaptığı konuşmada; “Hayallerimizin pek çoğu başlangıçta imkânsız, sonra gerçekleşebilecekmiş gibi görünür, harekete geçtiğimizde ise gerçekleşmesi artık kaçınılmazdır” sözleri onun çalışma azmine en güzel örnektir. O gece insanlara yardım etme yeteneğinin nasıl keşfedilebileceği hakkında yaptığı konuşmayı Mevlana’nın şu sözleri ile tamamlamıştı Moiz Aziz:
“Bütün kâinat birbirine sevgi ile bağlanmış / Sevgini vermeyi öğren, çünkü gönlün anlasın ki / Hepsine yer varmış / Sevgisiz insandan, dünya unutma ki, korkarmış.”