Şubat ayı boyunca piyasaların cevap arayacağı soru bu olacağa benziyor. Bir yanda TCMB’nin uygulamaya koyduğu faiz indirim politikası ve bu durumun piyasalar üzerindeki etkileri, diğer yanda ise tüm dünya piyasalarındaki (hisse senedi marketleri, para piyasaları ve emtia piyasaları) aşağı yönlü bir düzeltme sürecinin başlama ihtimalinin yüksek bir seviyeye gelmiş olması, önümüzdeki süreçte bizi bu kadar önemli bir soruyu düşünmeye iten sebepler olarak karşımıza çıkmakta
İlk olarak geçen hafta da değindiğimiz IMKB Bankacılık Endeksine bir göz atmak istiyoruz. Malum TCMB’nin faiz indirimi ve munzam karşılık oranlarını arttırması sonrasında bankacılık sektörünün önümüzdeki dönem karında bir düşüş olması kaçınılmaz bir durum. Ancak bu düşüşün ne derece olacağını ve piyasanın bu durumu ne ölçüde fiyatlayacağını bize bankacılık endeksi gösterecektir.
Geçen hafta bankacılık endeksinde 130.000 ve altına doğru bir hareket görebileceğimizden söz etmiştik. Haftaya 138.000 civarından başlayan bankacılık endeksi son iki günde sertleşen satışlarla haftalık kapanışını 130.500 seviyesinden gerçekleştirdi. Yukarıdaki grafikte 2009 Aralık ayından beri bankacılık sektöründe başlayan yükseliş trendini gösteren alltaki yeşil yükselen trend çizgisi fiyatları kendine doğru çekmeye devam ediyor. Fiyatların destekle buluşacağı seviye ise 127.000 – 127.500 civarı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca bankacılık endeksi için, yükseliş trendinde yakından takip ettiğimiz 150 günlük basit ortalamanın da uzun bir süredir altında kapanışlar görmekteyiz.
Özetle bankacılık sektöründeki beklenen kar düşüşü endeks tarafından sert ve olumsuz bir şekilde fiyatlanmaya devam ediyor. Yukarıda sözünü ettiğimiz seviyenin ilk etapta destek olarak çalışmasını beklemekteyiz. Ancak bu desteğin cılız kalması ve kırılması durumunda yazımızın başlığındaki sorunun cevabı için ‘evet değişiyor’ hanesine bir artı puan ekleyeceğiz
Bankacılık sektöründen sonra IMKB30 endeksine göz atmak istiyoruz. Bankaların lokomotif güç olduğu bir borsaya sahip olduğumuzdan yukarıdaki grafikle paralel görünümler burada da mevcut durumda. IMKB30 endeks geçen haftanın son gününde sertleşen satışlar ile aşağıdaki grafikte mor renk ile gösterdiğimiz ilk yükselen trend desteğinin altına gelmiş durumda. Eylül 2010’da endeksteki yükseliş sırasında 77.200 – 77.900 arasındaki boşluk şuan doldurulmuş durumda. Ancak IMKB100 grafiğinde aynı boşluk 60.800 – 61.400 aralığına denk gelmekte. Dolayısı ile IMKB100 de bu boşluğu henüz doldurmuş değiliz. Şayet bu boşluğu doldurmak için satışlar bu hafta IMKB100 geneline yayılır ise, IMKB30 endeksinde de 75.500 seviyesine kadar bir geri çekilmenin önü açılabilir. Mor renk ile gösterdiğimiz yükselen trend çizgisinin altında olmamızda bu hareketinin önünü açmış durumda.
Ancak IMKB30 endekste başlayan bu satışların yukarı yönlü bir tepki ile de karşılayacağını düşünmekteyiz. Olası gelecek tepkilerin ise 79.000 – 80.000 bölgesini geçip geçemeyeceğini takip edeceğiz. Yazının en başında sorduğumuz sorunun cevabı için, bu noktadan olumlu ya da olumsuz bir işaret geleceğini beklemekteyiz.
Dolar/TL de 1.5620 seviyesi yeni yılın başından beri takip ettiğimiz geçiş noktamızdı. Fiyatlar bu seviyenin, aşağı ya da yukarı ne tarafında olursa, o yönde hareket potansiyelinin fazla olduğunu her zaman göz önünde bulundurmaktayız. TCMB kararından sonra 1.5620 üzerindeki kapanışlar, Dolar/TL de haftanın son gününde 1,6150 seviyelerini bize göstermiş oldu. Ayrıca direnç bölgesi olarak gördüğümüz 1.58 – 1.59 aralığını da zorlanmadan geçmiş olduk. Artık bölgenin kurda destek olarak takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dolar/TL de önümüzdeki hafta 1.62 seviyesi de geçilecek olur ise 1.65 hedef olacaktır. Ancak 1.65 seviyesinin en azından Haziran ayındaki seçimlere kadar kırılmasını beklemiyoruz.
Son olarak, EUR/USD paritesindeki hareketlere bir göz atalım. Tüm dünya piyasalarındaki hareketlerin bir şekilde EUR/USD paritesindeki hareketler neticesinde tetiklendiği düşüncemizi korumaya devam ediyoruz. Geçen haftaki raporumuzda paritenin 1.3450 seviyesi üzerinde kaldıkça yukarı yönlü potansiyelini koruyacağından söz etmiştik. Ve yukarıda 1.3750 – 1.38 bölgesini kuvvetli bir direnç olarak vermiştik. Paritede yaşanan geçen haftaki harekette aynen beklentilerimizle paralel bir şekilde gerçekleşti. 1.3750 seviyesine kadar yükselen EURUSD paritesi bu seviyeden gelen satışlarla 1.3584 seviyesine kadar geriledi. Bu gerilemenin önümüzdeki hafta için ilk etapta 1.34- 1.3450 seviyelerine kadar devam etmesini bekleyebiliriz. Şayet 1.32 destek bölgesinin de kırıldığını görürsek paritede yeniden 1.30 seviyelerinin altı konuşulmaya başlayacaktır.
Tüm dünya piyasalarında geçen hafta yaşanan hareketler bizlere bir takım sinyaller vermekte. Yurtiçinde satış baskısını daha önceden, yaklaşık son bir aydır, hissetmeye başlamış durumdaydık. Ancak yurtdışı tarafında ilk satışlar henüz gelmiş durumda. Eğer yurtdışı tarafında satışlar ritim kazanacak olur ise, yurtiçinde net bir satış trendine oturduğumuzu görmek şaşırtıcı olmayacaktır.