Bu hafta ağımıza takılanlar

Her soykırım filminde, aslında soykırımcı aklanır. Gördüğünüz bütün soykırım filmlerini bir düşünün. En baba Yahudi yönetmenin çektiği Holocaust filminde bile, mutlaka Yahudilere yardım eden, Alman ama Nazi olmayan Almanlar vardır. Soykırımcıları aklayan o filmler sayesinde kimse Yahudi soykırımıyla ilgili olarak Almanları suçlamaz. Soykırımı yapan Nazilerdir, onlar da Uranüs gezegeninden gelip sonra yine Uranüs’e dönmüşlerdir. Bugünkü Almanlarla ilgileri yoktur (!). Kiymet Nadir Bindebir

İzak BARON Diğer
20 Ekim 2010 Çarşamba

Güncel

TÜRKİYE, ORTADOĞU’DA DERİNLEŞİP İSRAİL’İ TECRİT EDERKEN İSRAİL BALKANLAR’DA YENİ DOSTLUKLAR KURUYOR

Türkiye ile arası bozulan İsrail, Balkan ülkelerine yöneldi. Romanya ile dikkat çekici bir ‘yakınlık’ kurulmuştu zaten. Romanya Devlet Başkanı’nın İsrail’e özel ilgisinin bunda payı olduğu gerçek. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu önce Bulgaristan’a sonra Yunanistan’a gitti. Tel Aviv, Kıbrıs Rum Kesimi’nden başlayarak Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya hatta Macaristan’a yoğunlaştı. Bu ülkelerle savunma, güvenlik anlaşmaları imzaladı.

Türkiye, Ortadoğu’da derinleşip İsrail’i tecrit ederken İsrail Balkanlar’da yeni dostluklar kuruyor. ABD, Balkan ülkelerini garnizon ülkelere dönüştürürken İsrail de askeri olarak bu bölgelere giriyor. Türkiye-Rusya ve Ukrayna ‘Karadeniz ittifakı’ kurmaya hazırlanırken, Karadeniz’in denetimine kendi ellerinde toplamaya çalışırken, ABD ve müttefikleri bir başka Karadeniz senaryosu üzerinde duruyor.

İbrahim Karagül “Türkiye’ye yeni ve daha geniş bir oyun alanı açıldığı” görüşüyle yazısını noktalıyor.

Karagül’den “bu gelişme Türkiye’nin yararına olabilir” mesajını algıladım.

Kendi yorumudur, kendi bakış açısından bu değerlendirmeyi yapıyor.

Ben ise kendi bakış açımdan Karagül’ün satırları ile çizilen görüntüleri tedirgin edici buluyorum.

Güneri Cıvaoğlu

http://www.milliyet.com.tr/israil-in-karsi-acilimi-/guneri-civaoglu/siyaset/yazardetay/14.10.2010/1301290/default.htm

“İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR”

Podesta’nın, “İsrail’in nükleer silahlarına neden hiç dokunmuyorsunuz” yönündeki soruyu “İsrail’in güvenliği bizim için önemlidir” diye yanıtlaması da dikkat çekici... Belli ki, Amerika’nın başkentinde Türkiye’nin görüntüsü, İsrail yandaşı lobilerin ve kontrol altındaki medyanın baskısıyla sarsılmış gibi. Pekiyi ne yapılabilir? Podesta’ya göre, Türkiye, Washington’la az temas sağlıyor, bunun artırılması ve kendimizi ifade etmekte güçlenmemiz gerekiyor.

Eğer bu olmazsa ne olur? Anlattıklarından şu ortaya çıkıyor: Yahudi ve Ermeni lobisi ünlü soykırım tasarısını Kongre’den geçirebilir, hazırlıklı olmakta yarar var.

Ardan Zentürk

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ardan-zenturk/turkiye-abd-israil-krizi-yukseliyor-301808.htm

BENİ BÜYÜTEN MUSEVİ AİLEYE ÇOK ŞEY BORÇLUYUM

''Kırklareli'nde bazı vatandaşlar beni halen Musevi olarak biliyorlar. Beni büyüten Musevi aileye çok şey borçluyum. Bir insanın bir yerlere gelebilmesi için çok çabalaması gerekiyor. Ben çabaladım bu günlere geldim. 1980 yılında Hacca gittim. Hacca gittikten sonra 'başkanlığı bırakacağım' dedim. Bir gün camide Abdül Hamit Oruç hocayla tanıştım ve bana 'sen dürüst insansın bu görevi bırakma' dedi. Bende onu dinledim bu işi bırakmadım. Şimdi de o hocaya dua ediyorum ve işimi severek yapıyorum.

Hasan Kiraz  - Kırklareli Esnaf Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı

http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=1040074&title=baskanlik-koltugunda-37-yildir-oturuyor

HER SOYKIRIM FİLMİNDE, ASLINDA SOYKIRIMCI AKLANIR

Her soykırım filminde, aslında soykırımcı aklanır. Gördüğünüz bütün soykırım filmlerini bir düşünün. En baba Yahudi yönetmenin çektiği Holocaust filminde bile, mutlaka Yahudilere yardım eden, onları saklayan, Alman ama Nazi olmayan Almanlar vardır. Soykırımcıları aklayan o filimler sayesinde kimse Yahudi soykırımıyla ilgili olarak Almanları suçlamaz. Soykırımı yapan Nazilerdir, onlar da Uranüs gezegeninden gelip sonra yine Uranüs’e dönmüşlerdir. Bugünkü Almanlarla ilgileri yoktur (!).

Kiymet Nadir Bindebir

http://www.bakiselamlar.com/knb/index.php?option=com_content&view=article&id=481%3Aher-soykrm-filmi-soykrmcy-aklar

EĞER İNSANLAR BİRLİKTE YAŞAMAK İSTEMİYORSA ONLARI AYIR

“Türkiye ve İsrail’in çok ortak noktası var. Siz AB’ye girmek istiyorsunuz. Biz güçlü bir İsrail istiyorduk. Artık güçlü bir Filistin de istiyoruz. Komşun güçlü olursa, seninle değil ihracatla ilgilenir. Komşuya yardım barış için önemli …”

“Türkiye’de 20 endüstri parkı kurulabilir. Türkiye’de planlarımız değişmedi, hoş karşılanırsak bu parkları yaymaya devam ederiz. Hoş karşılanmazsak yapmayız, olur biter…”

“Yahudilerin acıklı bir tarihi var. Artık azınlık olmak istemiyorlar. Normal bir ülke olmak istiyorlar. Bakın Filistin ile bölünebiliriz de. Eğer insanlar birlikte yaşamak istemiyorsa onları ayır. Bakın eşler boşanıyor, aileler bile bölünüyor; zorlamanın bir manası yok…”

Stef Wertheimer - Dünyanın en büyük endüstriyel metal kesim aletleri üreticisi İscar’ın 84 yaşındaki kurucusu

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/16061091.asp?mnID=16061091

İSRAİL İLE PAPAZ OLDUK

İşte "Komşularla sıfır sorun" diye yola çıkan Davutoğlu'nun yaptıkları.

Ermenistan'la ilişkileri düzelteceğiz diye başladı. Cumhurbaşkanı'nı da bu işe kattı. Ermenistan'la eskisinden beter olduk.

Ortadoğu'da barış için arabuluculuk yapmaya heveslendik. Sürecin tamamen dışında kaldığımız gibi İsrail ile papaz olduk.

Azerbaycan'la durumumuz hiç olmadığı kadar kötü.

Irak'ta ticareten varız, siyaseten yokuz. İran'la ise şahane bir durumdayız.

Avrupa'yla ise ilişkiler en alt düzeyde. Bunların hepsi bir yana, benim merak ettiğim bir şey var.

Mavi Marmara olayının üzerinden hemen hemen 5 aya yakın süre geçti.

9 yurttaşımızın hunharca öldürüldüğü "Açık Deniz Katliamı"nın üzerinden.

Davutoğlu o günlerde esip gürlemiş ve İsrail'den bir özür beklediğimizi, İsrail'in bu özrü mutlaka dileyeceğini açıklamıştı.

Ama aradan geçen 5 aya rağmen ortada ne bir özür var, ne de başka bir şey.

Davutoğlu o günlerde esip gürlerken, "Özür gelmezse biz ne yapacağımızı biliyoruz. İsrail de biliyor" demişti.

O bildiğimiz, "yapacağımız" şey ne ise niye hâlâ yapmadık da bir özür yok. İsrail ne zaman özür dileyecek? Yağmaz ayın başında mı, yağarsa 15'inde mi?

Fatih Altaylı

http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli/562079-israil-ne-zaman-ozur-dileyecek-ahmet-bey

NÜFUSUNUN %25'İ YAHUDİ OLMAYAN BİR DEVLETİN VATANDAŞI OLMAK İÇİN ETNİK TEMELLİ YEMİNLER EDİLMESİNİ BEKLEMENİN IRKÇI BİR TAVIR OLDUĞU GAYET AÇIK

İsrail'de dün itibariyle ırkçı/ayrımcı bir vatandaşlık yasası hükümet tarafından Meclis'e sevk edildi. Geçen yıl Meclis'te reddedilen tasarı, İsrail vatandaşı olmak isteyenlerin ''Yahudi ve demokratik devlete'' bağlılık yemini etmelerini öngörüyor. İsrail basınında durumun bir garip olduğunu düşünen yazarlar, İsrail içindeki Arapların böyle bir yeminle devletin "Yahudi" olmasını kutsamasının ırkçı sayılacağına vurgu yaparken, bazıları da inançsız vatandaşların da Yahudiliği kutsamasının saçmalığını anlatmaya çalışıyorlar. Nüfusunun %25'i Yahudi olmayan bir devletin vatandaşı olmak için etnik temelli yeminler edilmesini beklemenin ırkçı bir tavır olduğu gayet açık. Tabii mantık gereği, nüfusunun tamamı Yahudi olsaydı da 'resmi ideoloji' için yemin ettirmek ırkçı ve faşizan olurdu.

Türkiye basınında yasa tasarısını ve İsrail'in rezilliğini ifşa etmek üzere kalemler çalışmaya başladılar bile. Türkiyeli yazarlar yasanın ırkçı ve faşizan olduğuna dair söylediklerinde haklılar. Tabii koşulların benzerlerini memleketlerinde de algılayabildikleri ölçüde.

Avi Halegua

http://acikradyo.com/default.aspx?_mv=a&aid=27253&cat=100

İSRAİLLE İLGİLİ HİÇ BİRŞEY BU ÜLKENİN YAHUDİ OLDUĞUNDAN DAHA FAZLA BARİZ DEĞİLDİR

İsrail’le ilgili hiçbir şey bu ülkenin Yahudi olduğundan daha fazla bariz değildir. Nasıl ki Polonya Polonya milletinin vatanı, Japonya da Japon milletinin vatanıysa İsrail de Yahudilerin milli vatanıdır. BM 1957’deki Filistin’i iki millete iki devlet olarak bölme planında ‘Yahudi devleti’ kelimeleri en az 30 kere geçer; bundan 25 sene önce Milletler Cemiyeti İngiltere’ye "Filistin’de Yahudiler için milli bir vatan kurma" görevini veriyordu. 15 Mayıs 1948 de İsrail’in bağımsızlığı ilan edildiğinde ilk söylenen Yahudi bir devlet olduğuydu. New York Times baş sayfasında " Dünyanın en yeni egemen ülkesi Yahudi devleti İsrail, dün gece yarısı Filistin’de İngiliz mandasının sona ermesiyle hayata geçti" diye başlık atmıştı.

Bugün dünyadaki Yahudilerin yarısı orada yaşıyor. Çoğu dünyanın birçok diğer köşesindeki antisemitik baskılardan kaçarak oraya sığınmış. 20 Arap ve 55 Müslüman ülkesi olan dünyada bir Yahudi ülkesi olması fikri kabul edilir olması lazım. Obama daha geçen ay BM genel kurulunda "İsrail egemen bir ülkedir ve Yahudi milletinin tarihi vatanıdır" dedi Tıpkı İtalya’nın egemen bir ülke olup İtalyanların vatanıdır denildiği gibi, bunun artık herkesin bildiği bir gerçek olup tartışılmaması lazım.

Jeff Jacoby

http://www.hasturktv.com/dunyada_bugun/972.htm

Netten okuyun

MÜSLÜMANLAR YAHUDİLER'DEN NEDEN GERİ KALDI

http://odatv.com/n.php?n=video-1110101200

"Auschwitz'den Bir Çingene Şarkısı" / Tarihten Tanıklıklar - Sami Mert EĞİLMEZER

http://smegilmezer.blogspot.com/2010/10/auschwitzden-bir-cingene-sarks-tarihten_02.html

El Mupak - Roz Kohen

http://judeo-spanishmemoires.blogspot.com/2010_10_01_archive.html

İsrail’in En Büyük On Yanlışı – Haaretz

http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=5040&pid=46

Unutulmuş bir Yahudi’yim – David Harris

http://www.hasturktv.com/bottom_boxes/76.htm