Motivasyon

Türk futbolu derin bir kaos içinde, yurtdışından getirdiğimiz dünyaca ünlü teknik adamlar ülkemiz şartlarına ve futbolcularına uyum sağlayamıyor. Üç büyük takımımızın başına getirebileceğimiz yerli teknik adamlar ise kısıtlı. Maalesef sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor.

Rudi DİRİMAN Spor
20 Ekim 2010 Çarşamba

Yurtdışında başarı yakalamış ünlü teknik direktörler; örneğin, Toschack, Rijkaard, Aragones, Scala, Del Bosque, Tigana, Löw, Skibbe, Gerets… Bu teknik direktörlerin bazıları uyum sorunu çekmiş olabilirler, bazıları gerçekten teknik açıdan yetersiz olabilirler ama bunun yanında Türkiye gerçeklerini de kabul etmemiz gerekiyor. Futbolcularımızın çoğu yabancı dil bilmiyor, çoğu duygusal hareket ediyor ve altyapılarımız yetersiz. Bunun yanında Türk takımlarının UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi’nde başarı kazanmasını bekliyoruz. Üst düzey takımlarımızın başına üst düzey teknik adamalar getiriyoruz. Fakat hem yabancı futbolcu kısıtlamasından dolayı hem de altyapıdan gelen futbolcuların istenilen düzeyde olmaması başarısızlığın temel nedeni olarak ortaya çıkıyor.

Peki, istatistikler bize ne söylüyor? Rakamlar bize motivasyonun ve ortak dili konuşmanın takım üzerindeki başarısını açıkça ortaya koyuyor. 1959 tarihinden itibaren ligimiz 52 şampiyon çıkardı. Bu 52 şampiyonluğun on dokuz tanesinin başında Türk teknik direktörler vardı.

Türk teknik direktörlerden sonra en fazla başarıyı on şampiyonluk ile Yugoslav teknik direktörler kazandı.1990’dan itibaren hiçbir Yugoslav teknik direktörün ligimizde herhangi bir başarısını göremiyoruz. Bu tarihten itibaren Mustafa Denizli ve Fatih Terim’in şampiyonlukları Türk teknik direktörlerinin lige ağırlığını koymasını sağlıyor. Ayrıca istatistiklerden farklı olarak özelikle son dönemde Türk mantalitesini iyice benimsemiş Lucescu ve Daum’un farklı bir pasaport taşımalarına rağmen ikişer şampiyonluğu da rakamları değerlendirirken aklımızın bir köşesinde bulunması gerekiyor. Bir başka ilginç istatistik ise 1962 yılından itibaren oynanan ve bugüne kadar 48 defa kaldırılan Türkiye Kupası’nda 30 kez Türk teknik direktörler bu mutlu sonucu yaşadı. Geçtiğimiz dönemlerde bu kupanın eleme usulü olduğunu hatırlarsak, futbolcu motivasyonun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Peki, bu ülkemize özgü bir durum mu? Türk futbolcusu duygusal o yüzden mi Türk Teknik direktörler daha başarılı? Bunun cevabını bulmak için UEFA Kupası, Şampiyonlar Ligi ve Dünya Kupası’nın şampiyonlarına bakmamız gerekiyor.1972’den itibaren Fuar Şehirleri Kupası ismini UEFA Kupası olarak değiştirdi. Bu tarihten itibaren bu yana 39 UEFA kupası kaldırıldı. Bu 39 şampiyondan 34’ü kendi ülkesine ait bir teknik direktör ile şampiyonluğu yakaladı. Ayrıca kendi ülkesine ait olmayan bir takımla şampiyon olan teknik direktörler ise şu şekilde:

1973    Scotland           Bill Shankly     England            Liverpool

1997    Netherlands      Huub Stevens   Germany          Schalke 04

2001    France  Gérard Houllier            England            Liverpool

2008    Netherlands      Dick AdvocaatRussia        Zenit S. Petersburg

2009    Romania           Mircea Lucescu            Ukraine        Shakhtar Donetsk

 

Tabloda görüldüğü gibi üç ülkede Ukrayna-Romanya, Almanya-Hollanda ve İskoçya-İngiltere gibi birbirlerine çok da uzak olmayan kültürlerden geliyorlar. Şampiyonlar liginde ise rakamlar şu şekilde 1956 yılında itibaren alınan istatistiklere göre 55 şampiyondan 36’sı kendi ülkesinden bir teknik direktör ile şampiyon oldu. Son olarak kısa bir istatistikte Dünya Kupası’ndan ekleyelim. Dünya Kupası’nı farklı bir ülkenin milli takımını çalıştırarak kazanan hiçbir teknik direktör yok.

Türk futbolunun başarısı için yukarıdaki verilere göre iki sonuç çıkartabiliriz. Birincisi tabii ki altyapı ve modern futbolu takip eden Türk teknik direktörler ve futbolcular…

İkinci alternatif ise yabancı futbolcu sayısı kısıtlamasının kaldırılması… Belki de bu şekilde isteksiz, alternatifsiz, motivasyonsuz, yeteneksiz futbolcuları sahada görmek zorunda kalmayabiliriz… Biz ne kadar yeni modern stat yaparsak yapalım ne kadar yurt dışından teknik direktör ve futbolcu getirirsek getirelim. Futbol oynayacak oyuncuların kalitesini yükseltmedikçe futbola olan ilgi azalacaktır.