Haydi oyun oynayalım

“İçimizdeki oyun oynamak isteyen çocuğu ihmal ettiğimiz zaman yaşlanırız”. George Bernard Shaw

Cella BENCUYA BONOFİYEL Gençlik - Eğitim
3 Kasım 2010 Çarşamba

Çocuğunuz minik ellerini boynunuza doladığında, uyuya dalmadan önce siz ona masal okurken sevgi dolu bakışında ya da sokakta yürürken elinizi tuttuğunda hissettiğiniz o sıcak duygu ebeveyn olmanın bütün zorluklarını katlanılır hale getiriyor değil mi? Nasıl bir ebeveynsiniz? Acaba doğrusu nedir bu işin? Herkes televizyonu kapatıp çocuklarınızla kaliteli zaman geçirmeniz gerektiğini size söylüyor. Peki, televizyonu kapattıktan sonra ne yapacaksınız? Oyun oynayacaksınız. Evet! Bu yeterli. Ebeveyn olmak denildiğinde pek çoğumuzun aklına ilk gelen ‘kural koymak, sınırlamak, disiplin sağlamak’ oluyorken ‘oyun oynamak’ da nereden çıktı?

Birbirine çok zıt iki kavram gibi görünse de aslında çocuğunuzun sağlıklı gelişimi ve oyun çok ilişkili. Çocuklarınız hakkında en çok bilgiyi onlarla yere oturup oyun oynadığınız zaman elde edersiniz. Oyun çocukların hayatında vazgeçilmezdir. İçlerinden gelerek, doğallıkla oyun oynarlar. Oyun yoluyla çocuklar dünyayı keşfederler, yaşadıkları deneyimlere anlam yüklerler, hayatın içindeki üzüntülerini oyunla iyileştirirler. Zihinsel, fiziksel ve sosyal becerilerini geliştirirler. Sağlıklı bir beyin gelişimi için oyun kaçınılmazdır. Aynı zamanda da çok eğlenirler.

Oyun çocuklar için terapötik bir etki sağlar. Ebeveynleri ile oyun oynayarak büyüyen çocuklar, aileleriyle daha derin duygusal bağ geliştirir ve iletişimleri daha kuvvetli olur.  Oyun oynayarak, yakın ve güçlü bir ilişki geliştirmiş olan aileler, karşılaştıkları travmalarla çok daha kolay baş edebilirler.

Biz yetişkinler konuşarak kendimizi anlatabilir, çevremizi anlayabiliriz. Oyun da çocukların kendini ifade etme lisanıdır. Onlar içlerindeki karmaşık soruları, kelimelerle tanımlayamadıkları deneyimlerini oyunlarında dile getirirler. Çocuğunuzla birlikte oyun oynarken onun söylemek istediklerini anlayabilir, merak ettiklerine hayal dünyası kahramanları üzerinden utanıp sıkılmadan cevap verebilirsiniz. Birlikte oynamak hem aile olmaktan daha çok keyif almanızı hem de çocuğunuzla iletişiminizin daha güçlü olmasına yardımcı olur.

Alfred Adler’e göre oyun çocuklar için bir iştir, sadece eğlenmek için yaptığı bir meşgale değildir. Oyun çocukların en önemli öğrenme aracıdır. Çocuklar duygularını nasıl ifade edeceklerini ebeveynlerini taklit yoluyla öğrenirler. Sizinle oyun oynarken, başedemediği bir sorun için güvenli bir ortamda çözüm yolu öğrenmiş ya da sadece duygusunu boşaltmış olur.  Yaratıcılığını ve üretkenliğini geliştirir. Oyun oynarken çocuk, kurallara uymayı, sorumluluk almayı, bir grubun içinde kendini ifade etmeyi, işbirliği yapmayı, kendine güven duymayı ve arkadaş ilişkilerini öğrenir. İçinde biriken fazla enerjiyi olumlu bir yolla dışarı atar. Ayrıca bazı oyunlarda karar verme becerisini, problem çözme becerisini de geliştirir.

Çocuğunuzla oyun oynamaya nereden başlayacağınızı bilemeyebilirsiniz. Unutmayın! Siz çocuğunuzun hayatındaki en önemli kişisiniz. O, sizinle özel zaman geçirmekten çok mutlu olacaktır. Siz de çocuktunuz. Kendinizden hatırlayın. Kahkahaları takip edin. Birlikte kitap okumak, beraber yastık savaşı yapmak ya da rolleri değişip hayali oyunlar oynayarak başlamak yeterli olacaktır. İyi bir oyun çocuğa bazı becerileri öğretmek için planlanmış olduğu kadar eğlenceli de olmalı. Zaten o size ona uygun gelecek oyun hakkında ipucu verecektir. Yeter ki siz oyuna başlamaya hazır ve oyuncu olun. Örneğin, 5 yaşındaki kızınız “Baba, biz bugün hiç kudurmadık seninle, hadi kuduralım mı?” diye sorabilir. Beş dakikalık da olsa birlikte kahkahalara boğulabilir, birbirinize olan sevginizi yaşayabilirsiniz. Birlikte gülmek sizi birbirinize yaklaştıracak ve aranızda sıcak bir ilişki kurulmasına yardımcı olacaktır.

Oyuna başlamak için öncelikle çocuğunuzun seviyesine inin. Yerde ise onunla birlikte yere oturun. Saklanmak istiyorsa, oyununa eşlik edin ve onu bir türlü bulamayın. Yatakta kucak kucağa boğuşmak istiyorsa, onunla birlikte yuvarlanın. Bazen bir canavar olup sizi korkutacaktır, bazen de kahraman olup sizi kurtaracaktır. Onun hem korku hissedip bu duyguyu tolere edebilmesine hem de cesur olup korkusuyla başetmesine olanak tanıyın. Bu oyunların hepsinde hayata dair yeni şeyler öğrenecektir.

Oyun oynamanız çocuğunuzu disiplinsiz bir ortamda yetiştirdiğiniz anlamına gelmez. Tam aksine, bazı kuralları oyun oynarken öğrenirler. Uykudan önce oyunları, çeşitli kahramanların rolüne girmek, misafircilik-doktorculuk oyunları, yastık savaşları, çocuğunuza duruma uygun davranışları oyun içinde aktarmanıza yardımcı olur. Beraber oyun oynayarak yakın ve güçlü bir ilişki geliştirmiş olan aileler, karşılaştıkları travmalarla çok daha kolay baş edebilirler. Öyle ki günümüzde sosyal ve/veya duygusal sorun yaşayan çocukların terapisinde kullanılan çocuk merkezli oyun terapisi yöntemi, ‘Filial Terapi’ adı altında ailenin eğitim alarak, çocukla birlikte oynamasına dayanan bir terapi yöntemi olarak kullanılmaktadır.