Uzun tatilin ardından herkes işlerin başına geri döndü. Türkiye’de piyasaların kapalı olması geçtiğimiz haftanın durgun geçmesine neden olurken Avrupa’da hareketli günler yaşandı. Tatilini Avrupa’da geçirenler ara sıra gazetelere göz atma fırsatı buldular ise ekonomik alanda Avrupa’nın yeni endişesinin İrlanda’nın ekonomik açıdan sıkıntılı günler yaşayacağını görmüşlerdir.
İrlanda’nın artan bütçe açıkları Euro Bölgesi’nde tedirginliklere neden oldu. Başka bir deyişle Avrupa’nın yeni kâbusu İrlanda oldu. İrlanda ekonomisine ilişkin endişeler, piyasalara Euro Bölgesi’ne ilişkin riskleri yeniden hatırlattı.
İrlanda’nın uluslararası mali yardıma ihtiyaç duyacağı görüşü, İrlanda’nın on yıllık tahvil faizlerinin yüzde sekizi aşarak rekor kırmasına neden oldu. Böylelikle, Almanya ile İrlanda’nın on yıllık tahvil faizleri arasındaki fark tarihi zirveye ulaştı.
İrlanda endişesi, diğer Euro Bölgesi ülkelerini de etkiledi. Portekiz, İtalya ve İspanya’nın ülke risk primleri, şu ana kadar hiç görülmemiş seviyelere ulaştı.
Yüzde 32’ye varan açık
İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan, ülkenin zor durumdaki bankacılık sistemine verilen desteğin maliyetindeki artışın ülkenin bütçe açığının GSYH’ye oranını bu yıl yüzde 32 seviyelerine çıkaracağını söylemişti. AB ekonomisine yük olmamak için İrlanda’nın bu oranı yüzde 3’e çekmesi gerekiyor.
Maliye Bakanı Lenihan, bu kapsamda 2011 yılında, önceden öngörülenden daha güçlü kemer sıkma tedbirleri uygulayacaklarını ve 2014 yılında bütçe açığının GSYH’ya oranını yüzde üçe indirme hedefini bağlı olmaya devam edeceklerini ifade etti.
Ancak İrlanda hükümeti, açığa karşın henüz sağlıklı bir bütçe kısıntısı planı ortaya koyamadı. Hükümet, son olarak bu ayın sonuna kadar dört yıllık bir plan açıklayacağını söyledi. Bankacılık sektöründeki krizin sürmesi, bütçe planının şekillenmesini zorlaştırıyor.
Öte yandan, dış basından alınan bilgiler doğrultusunda, İrlanda’ya ilişkin belirsizliği artıran diğer bir unsur da Almanya’nın açıklamalarıydı. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, ortada üzerinde uzlaşılmış bir kurtarma paketi olmasına rağmen, bu konuda yeni arayışlara girmek istemesi piyasaların kafasını karıştırdı. Merkel yaptığı açıklamada, borçlu ülkeleri kurtarmanın maliyetinin vergi mükelleflerinin üzerine yüklenmesinin adil olmadığını söyledi. Merkel, bundan sonraki mali yardımlarda yükün özel sektör tarafından omuzlanması için çaba göstereceğini ifade etti.
G-20 zirvesinden notlar
Tüm bu gelişmelerin ortasında G-20 zirvesinden, AB’nin ağır topları Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere’den ortak bir açıklama geldi. Açıklamada, gelecekteki kurtarmalara dair tartışmanın bugün yaşanabilecek bir kurtarmadan bağımsız olarak devam ettiği vurgulandı. Bu açıklama piyasaları rahatlattı.
IMF ne diyor?
AB’den ‘yardıma hazırız’ çağrısı gelirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, İrlanda ile son dönemde temas kurmadıklarını belirtti.
48 Milyar Euro gerekiyor
Piyasaların büyük kısmı İrlanda’nın eninde sonunda uluslararası yardıma ihtiyaç duyacağını düşünüyor. Reuters’ın anketine katılan 30 analistten 20’si, İrlanda’nın en geç 2011 sonuna kadar yardım talebinde bulunacağını öngördü. Ankette, İrlanda’yı kurtarmanın maliyetinin 48 milyar Euro civarında olacağı ifade edildi.
Ekonomi daralıyor, işsizlik yüksek
Yapılan araştırmalarda İrlanda ekonomisinde son durum şu şekilde değerlendiriliyor: İrlanda ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.8 daraldı. İrlanda’nın yılın tamamında yüzde 1.1, 2011’de de yüzde 0.8 oranında küçülmesi bekleniyor. Ülkede işsizlik oranı da yükselmeye devam ediyor. Ekim ayı itibariyle İrlanda’da işsizlik oranı yüzde 13.6 düzeyinde bulunuyor.
Önümüzdeki haftalarda, İrlanda’nın durumu daha da netlik kazanacak. Euro bölgesinde geçmişte yaşanan sıkıntılar göz önüne alındığında İrlanda alınacak önlemlerle ekonomik durumunu umuyorum çabuk toparlar.