Daha yirmi dört yaşındalar. İnsanın sevdiği işi yapması gerektiğine inanmışlar. Sibel ve Yola, arkadaşlıklarına‘My DresSY’ ile ortaklık paydasını da katmışlar. İşte hikâyemiz...
YOLA RUSO: Yıl 2005. İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeyiz. Ben, sosyoloji, Sibel ise Radyo Televizyon Gazetecilik bölümlerinde hazırlık sınıfındaydık. Üniversitedeki beş sene, sabah, öğlen, akşam beraberdik. O zamanlar hedefimiz diploma almak olsa da, ders aralarında okuldan ayrılıp, alışveriş yapmaya bayılırdık. Ortak keyfimizi daha o günlerde, bu şekilde keşfetmiştik.
SİBEL PERES: Yıl 2009. İkimiz de iş hayatına atılmak üzereyiz. Yola’yla bir cafede sohbet ederken, en çok sevdiğimiz şeyi, yani alışverişi, profesyonel anlamda işe çevirme kararı aldık. Bu konuşmamızdan bir hafta sonra, kendimizi Paris’te alışveriş yaparken bulduk. Ancak, bu sefer alışverişi kendimiz için değil, kurmayı hedeflediğimiz sitemizde satışa sunmak üzere yapmıştık. İşte böylece, My DresSY doğdu.
Bebeğinizin ismini kim koydu?
İsim ararken, öncelikle ikimizden ortak bir şeyler olsun istedik. My dresSY’deki SY adımızın ilk harflerinden oluşuyor. Dressy’nin kelime anlamı: şık, zarif, modaya uygun, süslü ve giyimi gösterişli demek. Bir kaç günlük arayıştan sonra, ikimiz de yaptığımız işe çok uygun olduğunu düşünüp bu isimde karar kıldık.
Web sitenizi kurarken neler hayal ettiniz? Kimlere yönelik olmasını istediniz?
Kesinlikle kadınlara! Bizim gibi alışverişi çok seven fakat dükkân dükkân veya şehir şehir dolaşmak için vakti olmayan kadınlara. Düşündük ki, eğer alışverişi bizden yaparlarsa, hafta sonu erkek arkadaşlarına veya eşlerine, anne olanlar da çocuklarına daha çok vakit ayırabileceklerdi.
O halde, hafta sonlarını alışverişle geçirmek istemeyen bayanlara, sitenizde neler öneriyorsunuz?
Mevsime uygun her tür giysi ve aksesuarları seçiyoruz. Mesela yaz mevsiminde daha çok elbiseler ağırlıktaydı. Şimdiyse, mont, şal, şapka ve eldiven, çanta ve hırka gibi mevcut mevsime uygun şeyler. Kendi tasarımımız olan renkli bileziklerimiz; bir kaç çift ayakkabımız da var. Ürünlerimizi sürekli yeniliyor, her zevke hitap etmesi için çeşitlerimizi arttırıyoruz.
Sitenizi bugüne kadar kaç kişi ziyaret etmiş?
20.000’e yakın bir rakam ki bu bize göre, 6 ay için gayet başarılı bir rakam sayılır. Bunlardan 7.000 civarı kişi de siteye üye oldular.
Sitenizden alışveriş nasıl gerçekleşiyor?
Bu kişiler sitemizde dolandıktan sonra, beğendikleri ürünü sepete atıyorlar. Sipariş verdikleri anda, sistem bunu bize bildiriyor. Mail veya telefon aracılığıyla kendileriyle iletişime geçip, sipariş sürecini başlatıyoruz. Ürün iki gün içerisinde alıcıya teslim ediliyor.
Gayet basitmiş! Peki, nasıl gidiyor? Ürün seçerken zevklerinizde çakıştığınız olmuyor mu hiç?
Yola: Sibel gördüğü her güzel şeyi hemen almak ister; ben ise bir durup düşünmeyi öneririm.
Sibel: Birbirimizi tamamlayan kişiliklere sahibiz. Böylece her zaman dengeyi koruyabiliyoruz. Zevki konusunda da, uzun yıllar birlikte alışveriş yapmanın getirdiği ortak bir anlayışa sahibiz.
İnternetten alışveriş yapmanın dezavantajları…
Sitemizde, sadece satın almak değil, beğenilen ve sipariş verilen ürünü deneme şansı da veriyoruz. Kargoyla eve teslim edilen ürün, denendikten sonra, satın alınabildiği gibi, üç gün içinde iade de edilebiliyor. Bu yöntemle, siteden alışveriş yapmanın tek dezavantajını da eledik.
Ayrıca, dükkânlarda satılan ürünler tercih edildiğinde pişti olma riski de var. Onu da ortadan kaldırmış oluyoruz. Hem farklı olmayı garantiliyor, hem de uygun fiyat seçenekleri sunuyoruz. Bunu da, masa başında işinizde bir mola zamanı veya evinizdeki rahat koltuğunuzda oturarak yapmanızı sağlıyoruz.
My DresSY dışında, bildiğim kadarıyla ikiniz de ayrı ayrı alanlarda çalışıyorsunuz. Yola sen sosyoloji okumuştun. Bugün nerede çalışıyorsun?
Phare Design Aydınlatma ofisinde satış ve pazarlamada çalışıyorum. Böylece büyük çaplı mimarı projelerde, gayet keyifli dekorasyon çalışmalarının içinde yer alıyorum.
Sibel, sen neler yapıyorsun?
Bilgi Üniversitesi’nde, işletme alanında master yapıyorum. Ayrıca, özel merakımdan ötürü, bu alanda da gelişmek adına, bir takı kursuna devam ediyorum.
Artık tanınıyorsunuz! Bunu nasıl sağladınız?
Özel bir şey yapmadık aslında. Ancak, işimizi çok severek yaptığımız için yakın çevremizden başlayarak çok beğeni ve motivasyon topladık. İşimizi ciddiye alarak ve modayı yakından takip ederek, kadınların ihtiyacına yönelik ürünleri getirmeye özen gösteriyoruz. Böylece, en büyük reklamımız kulaktan kulağa yayılmaya dayanıyor.
Bu arada, bir sabah uyandık ve sistemden normalin çok üstünde siparişler yağdığını gördük. Meğer Sabah Gazetesi, Ayşe Özyılmazel’in köşesinde hakkımızda tanıtım yazısı çıkmış. Bundan da, çağımızda medyanın ve sanal ağ paylaşımlarının ne kadar etkili olduğunu görüp bir kez daha aldığımız kararın doğruluğuna inandık.
Bu işle ilgili başka hedefleriniz de var mı?
Kendimizi farklı alanlarda geliştirdikten sonra, ileride daha büyük çaplı bir işletmeyi yine birlikte kurmayı hedefliyoruz. Sanal ortamın yanı sıra, küçük şık bir butik açmayı hayal ediyoruz. Butiğimiz adı da tabii My DresSY olacak.
Tam o sırada Yola’nın telefonundan bir ses geldi… O anda sistemden bir sipariş verilmiş… Şalom bu kızlara uğurlu gelmiş!