Wikileaks sızıntısı malumun ilanı

<p class="MsoNormal"><span>Dünya kamuoyunun günlerdir beklediği ABD’nin gizli belgeleri sonunda gün ışığına çıktı. </font></span></p>

Dünya
1 Aralık 2010 Çarşamba

Viktor KUZU


Dünyanın dört bir yanından Amerikalı elçilerin yıllar boyunca ABD Dışişleri Bakanlığı ile gerçekleştirdiği yazışmaları kapsayan belgelerde büyük bir “sır” yer almasa da, bu konuları resmi makamların ağzından duymak dünya kamuoyunun dikkatini Wikileaks sitesine çekmeye yetti

Son yıllarda Afganistan ve Irak Savaşları ile ilgili gün ışığına çıkardığı gizli belgelerle haklı bir şöhrete ulaşan internet sitesi Wikileaks geçtiğimiz pazar akşamından itibaren yayınlamaya başladığı belgeler ile dünya diplomasi sahnesinde taşları yerinden oynatmayı başardı.

1966 yılından günümüze ABD Dışişleri Bakanlığı ile ABD elçileri arasında gerçekleşen 251,287 şifreli yazışma Wikileaks aracılığı ile dünya kamuoyuna ulaşmaya başladı. İlk etapta 28 Kasım Pazar günü 226 diplomatik telgraf Wikileaks ile eş zamanlı olarak İspanyol El Pais, Fransız Le Monde, Alman Der Spiegel, İngiliz Guardian ve Amerikan New York Times tarafından yayınlandı.

İran başrolde

Yayınlanan gizli belgelerin büyük bölümü Ortadoğu ile ilgili. Ağırlıklı olarak da İran. Belgeler başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerinin İran’a karşı duygularını açık olarak ortaya koyuyor.

İran’ın Kuzey Kore’den destek aldığı, Suriye’nin Hizbullah’a silah kaçakçılığını arttırdığı da belgelerde belirtilmiş.

Wikileaks belgeleri arasında İsrail’in 2010 yılında İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenlemeyi planladığına ilişkin bilgilerin yanı sıra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun seçildikten iki hafta sonra Senatör Benjamin Cardin’e ekonomik barış planı üzerinde çalışacağını ve Batı Şeria ile Gazze’yi yönetme amacında olmadığını açıkladığı belgeler de yer alıyor. Ekonomik barış planının Filistinlilerle yapılacak barış anlaşması için en iyi çözüm olduğunu açıklayan Netanyahu, ana hedefinin Filistin tarafından gelen roket saldırılarını durdurmak olduğunu belirtiyor. Açıklanan diğer belgelerde İsrail’in Dökme Kurşun Operasyonu’nu Filistin Yönetimi ve Mısır ile koordineli yapmak istediklerini ancak her ikisinin de Hamas’a bağlı bölgelerde kontrolü ele almayı reddettikleri belirtiliyor.

ABD’li diplomatlar İngilizlerin Afganistan’daki askeri operasyonları ile ilgili eleştirilerini yıllar içinde merkeze iletmiş. Belgelerde Pakistan Başkanı Asıf Ali Zardari ile ilgili eleştiriler de var.

Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu öncülüğünde yeniden belirlenen dış politikası da belgelerde sıklıkla yer almış. El Kaide’nin arkasındaki Suudi finansörlere de işaret ediyor Wikileaks belgeleri. Şu ana kadar gün ışığına çıkan belgelerde dünya liderleri ile ilgili de bol miktarda ayrıntı yer alıyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad Hitler’e benzetilirken, Libya Lideri Muammer Kaddafi’nin ise botoks yaptırdığı ve Ukraynalı hemşiresinin cazibesine kapıldığı görülüyor.

‘Çok gizli’ belge yok

Belgeler 1966 yılına kadar geri gitse de ağırlıklı olarak 2004 yılından sonrasına dayanıyor. 2004 yılı ABD’nin ortak istihbarat ağı SIPRNet’i devreye soktuğu yıl. Bu tarihten itibaren tüm istihbarat belgeleri bu sistemde toplanmaya başladı. Wikileaks de belgeleri bu sistemden dışarı sızdırmayı başardı. En yüksek gizlilik seviyesinde “top secret” ibaresine sahip belgeler ise ayrı bir sistemde saklandığı için sızdırılan belgeler arasında bu öneme sahip bir doküman yer almıyor.

Sızdırılan belgelerin neredeyse yarısının herhangi bir gizlilik seviyesi yok. Yüzde 40’i “confidential” seviyesinde ve sadece yüzde 6’sı “secret” seviyesinde yer alan belgeler. Belgelerin yer aldığı SIPRNet sistemine toplam 2,5 milyon kişinin erişim hakkı var. Bu kişilerin büyük bölümü ABD Savunma Bakanlığı çalışanları. Ülkenin en yüksek gizliliğine sahip “top secret” belgelere ulaşabilen kişi sayısı ise 850 bin.