İsrail Filarmoni 75 yaşında

Rina ALTARAS
15 Aralık 2010 Çarşamba

Polonya doğumlu ünlü Yahudi kemancı Bronislaw Hubermann uzgörüsüyle, 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa’nın önde gelen orkestralarından 75 müzisyeni Filistin’e göç etmeyi ikna etti. Hubermann, “Siyonist kültürün anavatanında gerçekleşmesi” şeklinde tanımladığı İsrail Filarmoni Orkestrası’nın temellerini, Filistin Orkestrası olarak 26 Aralık 1936’da Tel-Aviv’in kum tepecikleri üzerinde attı.

Kuruluş yılları

2010–2011 sezonunda 75. Kuruluş yıldönümünü kutlayan İsrail Filarmoni ilk konserini Arturo Toscanini ile 28 Aralık 1936’da verdi. Orkestranın ilk on yılı müzikal kristalleşme ve birbirinden mükemmel fakat farklı stilleri olan sanatçıların birbirine uyumlanması ile geçti. Orkestra’da bu yıllarda Almanca, Lehçe, Macarca, Rusça ve çok az da olsa İbranice gençler tarafından konuşuluyordu.

1948 yılında İsrail devletinin kuruluşu orkestranın hayatında hiç kuşkusuz en önemli dönüm noktalarından biri oldu. Orkestra’nın ismi İsrail Filarmoni Orkestrası olarak değiştirildi ve eski topraklarında yeniden doğan İsrail halkının yaşamının ayrılmaz bir parçası oldu. 1946-56’yı kapsayan bu ikinci 10 yıllık dönemde orkestra, kuşatılmış Kudüs’te halkın moralini yükseltmek üzere konserler vermenin yanı sıra Koussevitsky, Markevitch, Celibidache, Fricsay, Guilini gibi dünyanın önde gelen şefleri ve Menuhin, Haifetz, Milstein, Rubinstein, Arrau, Tortellier gibi sanatçıları ile konserler verdi. Orkestra yine bu dönemde, 1950 yılında ilk ABD konserini ve Paul Klecki yönetiminde Mahler senfonilerini Decca için gerçekleştirdi. 1957–1966 yıllarını kapsayan üçüncü on yıllık dönemde İsrail Filarmoni, Amerikalı destekçesi Frederic R. Mann sayesinde 2800 kişilik yeni salonuna kavuştu. Yine bu dönemde orkestra ile Rus demir perdesi kırıldı, bunun yanı sıra Perlman, Zuckerman, Barenboim parlak kariyerlerinin başlangıcını yaptı. Orkestra bu yıllarda Sir George Solti ve Lorin Maazel ile kayıtlarına devam etti.

Savaşlar ve İsrail Filarmoni

Orkestranın hayatında hiç kuşkusuz en önemli tarihi kilometre taşlarından biri Altı Gün savaşında oldu. Birçok şef ve sanatçı ülkeden kaçarken soprano Roberta Peters ve tenor Richard Tucker, paniklemeden kalırken, Zubin Mehta Avrupa’dan geldi. Daniel Barenboim ve Jacqueline Du Pré, Zubin Mehta’ya katılırken, Kudüs’te evlendiler. Bernstein 1967’de Mahler’in “Yeniden Diriliş” senfonisini yönetirken İsrail Filarmoni tarihinin en dokunaklı konserlerinden birini verdi. 1971 yılında orkestra ilk defa Edinburgh, Salzburg gibi Avrupa’nın prestijli festivallerine davet aldı, uzun tartışmaların ardından Berlin’de çaldı. 1973’te çıkan Yom Kippur savaşıyla İsrail Filarmoni yeniden Golan Tepeleri’nden Sinai’ye kadar savaş mevzilerindeydi. 1980’li yıllara geldiğimizde Orkestra’nın 1986’da 50. kuruluş yıldönümünün kutlanmasının yanı sıra Arthur Rubinstein’ın da 100.doğum yıldönümü kutlandı. Yine bu yıllarda Mehta orkestra’ya daimi artistik direktör olarak atandı.

1990’lı yıllara gelindiğinde Bernstein, orkestra’nın Onursal Şef’liğine getirildi, Kurt Masur Onursal Misafir Şef ünvanını aldı. Orkestra, Zubin Mehta ve Placido Domingo ile İspanya’da Kraliyet Ailesi’nin de katılımıyla Yahudilerin İspanya’dan sürülmelerinin 500. yılı anısına konserler verdi. Körfez Savaşı’nın patlaması üzerine Mehta orkestra ile yine savaş alanındaydı. 1996 yılında İsrail Filarmoni’nin Amerikalı Arkadaşları desteklerini kurumsal bir yapı, IPO Vakfı, altında birleştirdi.

İsrail Filarmoni ve gençlik

İsrail Filarmoni’nin Mehta yönetiminde 500 Filistinli ve İsrailli çocuğa Kudüs’te verdiği konser de son 15 yılın tarihi önem taşıyan dinletilerinden biri oldu. Tüm çocukların müziğe ve orkestraya gösterdiği ilgi, vakfın çocukların müzik eğitimine yönelik “Keynote” eğitim programını geliştirmelerine vesile oldu. Program günümüzde anaokulundan liseye uzanan bir yelpazede 20.000 çocuk ve genci kapsıyor.

Batıda orkestraların kapandığı milenyum çağında IPO kendini “yeniden keşfetme” sürecine girdi. Bu süreçte klasik müziği herkese sevdirme ve ulaştırma çabası içerisinde dinleyicisine farklı “ürünler” sunmaya başladı.  Bunların arasında farklı hedef kitlelere yönelik “Jeans”, “Intermezzo Tel Aviv”, “Philolight” gibi konseptli konser serileri de yer alıyor.