Geçtiğimiz iki hafta boyunca İstanbullular dünyanın en ünlü sirk topluluklarından biri olan Cirque du Soleil’i izleme fırsatını buldular. Topluluğun Saltimbanco adlı gösterisi 19 Şubat-4 Mart tarihleri arasında Abdi İpekçi Arena’da sahnelendi
Sokak performansından Cirque du Soleil’e
Cirque du Soleil’i izleyip de öyle ya da böyle etkilenmemek mümkün değil. Eğer yaldızlı sahne tasarımına, rengarenk ve fantastik kostümlerine, ışık oyunlarına ve bütün bu öğelerin yanyana getirilmesiyle yaratılan atmosfere, bu hayali dünyanın ışıltısına kapılmıyorsanız, dünyanın belki de en yetenekli ve becerikli sirk performansçılarının sergiledikleri yapabilirliklere hayran kalıyorsunuz.
1984’te bir grup sokak performansçısı tarafından Quebec Kanada’da kurulmuş olan ve o zamanlar gösterilerini zorlukla finanse eden Cirque du Soleil, bugün dünyanın farklı yerlerinden gelen 1000’i performansçı olmak üzere 4000 kişinin çalıştığı ve dünyanın birçok yerinde kendi mekanlarında sürekli gösterileri olan büyük bir şirket. Topluluğun kurucusu Guy Laliberte, 2006 yılında Ernst & Young tarafından ‘Yılın Girişimcisi’ olarak seçilmiş. 1984’ten bu yana hayalini gerçekleştirmek, kendini adadığı şeyden vazgeçmemek için türlü zorlulara katlanarak topluluğu bugün bulunduğu noktaya getiren Laliberte’nin hikayesi gerçekten de girişimcilik anlamında bir başarı öyküsü. Bugün Cirque Soleil’in Kanada’daki merkezinde performansçıların eğitiminden, dekorların, kostümlerin tasarlanmasına ve yapımına olanak sağlayacak her türlü tesis ve uzman, dünya çapında alanlarında en yetenekli ve becerikli performançıları keşfetmek ve bünyesine katmak için her türlü olanak mevcut. Ancak, sirk gibi sokaktan gelen, dürüstçe icra edilen bir gösteri türünün bu kadar kurumsal bir yapıda yürütülmesi ve gösterilerin gösterişliliği insanı hayranlıkla kuşku arasında bırakıyor. Bu sadece Cirque du Soleil için geçerli bir durum değil. Soleil, 20. yüzyılda performans sanatının ortaya çıkması ile birlikte sirk gösterilerinin niteliğini anlatısal çerçeveye oturtarak değiştiren çağdaş sirk türünün dünyadaki öncülerinden sadece biri.
Acaba salt performansa dayalı sirk gösterisi saflığını yitiriyor mu?
Tabii ki sirk bir popüler eğlence türü. Ancak, orijinal olarak salt performansa dayalı olduğu ve izleyiciyle performansın kendisinin büyüleyiciliği aracılığla doğrudan ilişki kurmasıyla belki de eğlence sektörünün en dürüst biçimlerinden biri. İzleyici için hazzın kaynağı performansçıların dürüstçe sergiledikleri yetenek ve becerilerinde yatıyor. Bunun için anlatısal bir içerik gerekmez, yapanın yaptığı şeyi iyi yapmasıdır herşeyden önce tayin edici olan. Zaten kendini boşluğa bıraktığı noktadan trapeze tutunana kadar bir anlık da olsa uçmayı başaran veya ip üstünde yürüyebilen performansçının yaşamla ve doğayla kapışması, hesaplaşması gerçekleştirdiği eylemin kendisindedir. Hatta insanoğlunun dünya ile ilişkisindeki kibrinin, doğayı yenme isteğinin çılgınça bir oyuna dönüşmesidir.
Geleneksel sirkin öyküsel olana evriminin 20. yüzyılda performans sanatının ortaya çıkması ile eş zamanlı olması bir tesadüf olmasa gerek. Performans sanatının birçok örneği, gösterişi ve anlatısal olanı ön plana çıkartarak biçimi yok etmek üzerine kurulu. Gösteri sanatlarının birçok türünde de gösterişe ve öyküye- anlatısal olana- duyulan ihtiyaç, estetik ve kurgusal biçimin izleyen için açmaya kadir olduğu dünyayı manipüle etmek üzere onun önüne geçiyor. Sirk gösterileri de niteliği ve hedefleri farklı olsa da bu genel durumdan biraz nasibini alarak şatafatlı şovlara dönüşüyor.
İCRANIN SINIRLARINDA MÜKEMMELİ ZORLAMAK
Bu kadar lakırdıdan sonra bitirmeden yine de Cirque du Soleil’in hakkını iade etmek gerek. Tehlikeli derecede olanaklı olmasına rağmen gösteriş neyseki henüz gösterinin önüne geçmemiş. Estetik bir bütün içinde kurgulanmış bir gösteri izliyorsunuz ve icranın sınırlarında çılgınca becerilerini mükemmele zorlayan performansçıları izlerken içinizde yükselen heyecan, tatmaya değer bir duygu. Eğer bu sene Saltimbanco’yu izleme fırsatı bulamadıysanız, önümüzdeki senelerde Cirque du Soleil’in diğer gösterileriyle de Istanbul’a uğrayacakları söyleniyor. Bu tecrübeyi kaçırmayın.