Yediot Ahronot Gazetesi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre Hamas’ın başa gelmesi ile Gazze’de daha köktendinci bir yönetim anlayışı benimsendiği bildiriliyor. Halka ahlaka uygun giyinmeleri uyarıları yapılırken İslam’a aykırı bulunan romanlar toplatılıyor. Baskılar altındaki laik kesim giderek azalıyor. Hamas ise iddiaları reddediyor ve özgürlüğü savunduklarını öne sürüyor
1,5 milyon Müslüman’ın yaşadığı Gazze’de ‘liberal’ ve ‘laik’ kelimeleri farklı anlamlar taşıyabiliyor. Bu terimler, din ve devlet işlerinin ayrılmasını isteyenler kadar, başörtüsü yerine batılı tarz giyinmeyi tercih eden kadınlar, namaza gitmeyen erkekler için de kullanılabiliyor. Gazze’de bu kelimelerin tanımı çok net olmadığından Gazzeli halkın ne kadarının gerçekten ‘laik’ ve ‘liberal’ olduğu bilinemiyor. Fakat bir tek şey kesin, o da Hamas’ın Gazze’nin hâkimi olduğundan beri sayılarının giderek azaldığı. Bu konuda istatistikî bilgiler bulmak mümkün değil fakat kamusal alanda gözden kayboldukları kesin. Laik olarak adlandırılabilecek kişiler ya okumak amacı ile yurtdışına gitti ve geri dönmedi ya da çalışmak için Avrupa veya Körfez ülkelerine sığındı.
Yediot Ahronot Gazetesi’nin araştırmasına göre, Hamas ve yandaşlarının kendi gibi düşünmeyenlere yaptığı baskılar başa gelmelerinden önce başladı. Bölgedeki sinemalar kökten dinciler tarafından yakılırken Gazze’deki en son çalışan bar 2006 yılında kapatıldı.
Hamas’ın başa gelmesinden önce bölgedeki kadınların giyimleri yerel renkli basmalardan batılı kıyafetlere kadar uzanırken şimdi vücudu tamamen örten çarşaflar ana kıyafet oldu. Eskiden Gazze’de çok nadir rastlanan peçe artık her yerde görülebiliyor.
2009 yılında Gazze İçişleri Bakanlığı’na bağlı görevliler plajları dolaşarak burada yüzen erkeklerin üstlerine gömlek giyinmelerini emretti. Geçen sene ise bakanlık kadınların kamuya açık alanda nargile içmesini yasakladı. Kadınların sigara içmesi İslam’a aykırı olmasa da Gazze’de tabu haline geldi. Geçen Kasım ayında ise Hamas görevlileri BM destekli Sharek Gençlik Forumu adlı sivil toplum kuruluşunu kapattı. Hamas yetkilileri forum çalışanlarının bilgisayarlarının bazılarında pornografik görüntüler bulduklarını iddia ederken çalışanları uygunsuz davranışları nedeni ile cezalandırmak ile tehdit etti. Geçtiğimiz Ocak ayında da İbn Haldun kitapevinde bulunan iki romana İslami değerlere aykırı olduğu şikâyetiyle el konuldu. Son olarak da erkek kuaförlerin kadınlara hizmet vermesi yasaklandı.
Bazı uzmanlar Gazze’de gerçekleşen bu olaylara bakarak Ortadoğu’da gelişen yeni değişimler konusunda da temkinli davranıyorlar. Zira Hamas 2006’da Filistin Özerk Yönetimi’nde yapılan seçimlerde demokratik olarak seçilmiş, seçimden sonra İslami bir devlet anlayışını dayatmaya çalışmayacağı konusunda söz vermişti. Hamas yetkilileri bugün bile özgürlüğü savunduklarını, Gazze’yi şeriat devleti haline getirmeye çalışmadıklarını, bunun kendi hükümetlerini uluslararasına kamuoyuna gayrimeşru göstermek isteyenlerin iftirası olduğunu iddia ediyorlar.
Ortadoğu’da değişimin geldiği bir dönemde Hamas’ın köktendincilik için bastırması özellikle dikkat çekici. Öte yandan diğer Arap ülkelerinde başlayan demokrasi yanlısı gösterilerin Gazze’de başlaması pek beklenmiyor. Zira Gazze’de demokrasi ve insan hakları gibi değerleri savunanlar genellikle İslami bir dünya görüşünü desteklemeyen kişiler. Haliyle bu kişiler baskı altında olup etkileri azaldıkça bu değerleri talep eden ve savunanlar da azalıyor.